"Ece, sen teklifimi bir daha düşün bence."
"Sana bu konudaki fikrimi daha önce söylediğimi hatırlıyorum, Zehra."
"Evet ama o zaman bir hafta içinde ödemen gerek olan 150 000'lik bir borç yoktu. Ece farkında mısın bilmiyorum ama borcunu ödeyemezsen hapse gireceksin.
"Off!" diye iç çektim Hepsi babamın yüzündendi. Babam kumar bağımlısıydı ve kazandığı parayı kumara yatırırdı ve şimdide evimizi haczediyorlardı. Tek sahip olduğum şey işlettiğimiz teakwondo salonuydu. Ama onada el koymuşlardı. Şimdi de evdeki eşyaları götürüyorlardı. Ama tek sorun bu değildi. Babam kendi kızını beni dolandırmıştı. Benim elime imzalamam için bazı kağıtlar vermişti. İmzaladığım zaman bunların değeri 150 000'i bulan senetler olduğunu bilmiyordum. Ben babama güvenmiştim, bu yüzden okumadan imzalamıştım. Şimdi ise satacak hiç birşeyi kalmamıştı. Zaten dükkanla evin eşyaları başka borçlar için haczediliyordu ve benim bu borcu en geç bir hafta içerisinde ödemem lazımdı. Aksi halde hapse girecektim. Zaten üniversiteye gitmemiş, okumamıştım, şimdi bir de sabıkam olursa hayatta iş bulamazdım. Ne yapacağını bilmiyordum. Ben hapse giremezdim. Zehra tekrar konuşmaya başladı.
"Kızım niye abartıyorsun? Evlenirsin parayı da başlık parası olarak istediğimizi söyleriz."
"Kızım, bu devirde kim başlık parası verir?"
"Bunlar verir canım. Hem bak ben sana bir şey söyleyeyim. Adam iki kez evlenmiş. Biraz arızalı bir tip ailesi oğullarını ha bire evlendirmeye çalışıyor. Ama çok sürmeden boşanıyorlar. Bu yüzden verirler başlık parasını."
"Kızım manyak mısın? Arızalı herifin tekiyle mi evleneceğim?" diye sordu Ece. Bu durum ona biraz garip gelmişti.
"Arızalı olsa n'olur kızım? En fazla seni dövmeye kalkar." Zehra'nın sözlerine inanamyordum. Dayak yemek için mi evlenecektim? Ve o bunu ne kadar kolay söylüyordu. Hoş gerçi beni kolay kolay kimse dövemezdi ama.
"Sen ne dediğini farkında mısın?"
"Evet farkındayım canım. Yürümeye başlamadan tekme atmaya başladın. Bir tanecik adam seni döver diye mi korkuyorsun. Madem bu kadar korkacaktın ne diye onca sene burada hayatını çürüttün." diyerek eliyle evimizin ki şu an haczediyorlar, aşağı katında olan teakwondo salonunu gösterdi. Zehra haklıydı. Evet hemde çok haklıydı. kimse kolay kolay beni dövemezdi. Ben Ece Güngör 22 yaşında ve 7 yaşından beri teakwondo yapıyordum. Annemi 7 yaşında kaybetmiştim ve o zaman babam beni okuldan sonra hep salona götürmüştü. Çünkü bana bakabilecek kimsem yoktu. Babamda tek geçimini bu salondan kazanıyordu. Hem salonu hemde kızını anca bu şekilde idare ediyordu işte. Ben de orada büyüdüm. 15 yaşından itibaren eğitmenlik yaptım bu salonda. Zaten sonra babam ne salonu ne de beni umursar olmuştu. Tek düşündüğü kumar oynamaktı. Hatta bazen babamın alacaklıları benim peşine düşerdi. İşte o zamanlar teakwondo bildiği için şükrederdim. Babamın bana yaptığı en büyük iyilik teakwondo öğretmesiydi.
Ve Zehra bana şimdi zengin bir koca teklifi yapıyordu. İşte ben bu hale düşmüştüm. O teklifi başta istemesem de yapacak başka bir çarem de yoktu. Ya evlenecek ya da hapse girecektim. "Tamam" dedim mecburen o zaman Zehra:
"Tamam o zaman sana biraz şekil vermeliyiz." dedi. Ben "neden?" diye sordum. Zehra "ne neden?" diye karşılık verdi. Ben:
"Yani bana neden şekil vereceğiz?" dedim. Zehra:
"Şey adamlar oğullarına iyi aile kızı istiyorlarmış.". dedi. "Nasıl yani psikopat oğullarına, iyi aile kızı mı istiyorlar?" diye sordum şaşırarak. Zehra:
"Aynen öyle. Ay şuan çok manyak oldu. Bir tarafta psikopat damat, bir tarafta daha psikopat Ece." dedi gülerrek. Ben de kıkırdadım.
"Yanlış dedin canım ben artık iyi aile gelini olacağım." Bu sefer Zehra daha fazla güldü.
"İşte şimdi tam manyaklaştı. Psikopat damat ve iyi aile gelini Ece."
.... ..... .... .... ....
Ali Bey ona kahvesini uzatan karısına tersleyerek "içmeyeceğim!" dedi. Sonra saatini gösterip "bak saat sabahın dördü oldu gelmedi senin it oğlun."
Ellilerini çoktan geçmiş kadın "tek benim oğlum sanki seninde oğlun." diyerek hafif bir sitem etti. Sonra kocasını yatıştırmak isteyerek "bak sana diyorum Ali bey evlendirelim şu oğlanı. Hem iyi de bir kısmet var." 60'ını çoktan geçmiş saçlarına aklar düşmüş adam tekrar hiddetlendi. Karısını tersleyerek, "Ne diye evlendirecekmişiz efendim? Yine elalemin kızını ziyan etmek için mi? Daha önce iki kez evlendirdik de ne oldu?"
"Ama sende hep bizim oğlanı haksız görüyorsun Ali Bey. O kızların ikiside oğlumuzu mutsuz etti. Boşanırken tonla parayıda alıp gittiler."
"Yahu kadın insaflı ol! Biri mutsuz etti hadi, diğeri peki... Bizim oğlanın hiç mi suçu yok?"
"Yok demiyorum elbette ama onlar mutlu edemedi ki hiç oğlumu. Onlar da bir sebep Caner'in bu halinde. Bak bir evlilik son bir evlilik daha nasıl düzelecek oğlum? Sen bile inanamayacaksın."
"İnanmam zaten! Onun değişeceğine hayatta inanmam!" Ali Bey kendi kendine söylenirken dışarı kapının açılma sesini duydu ve oğlunun sesini de....
"Bu gece barda, gönlüm hovarda....
Çalsın sazlar oynasın kızlar!"
Caner yine sarhoş bir şekilde eve girdiğinde Ali Bey'in sinirleri çatlamıştı. Caner ise onları görünce "aaa! Baba... Babam beni mi beklemiş? Uyummamış da beni mi beklemiş?" diyerek ve arada hıçkırak Ali Bey'in yanına geldi. Zaten sinirli adama "öpeceğim, öpeceğim..." diye tutturup adamı sulu bir şekilde öptü. Sabrının sınırlarına gelen Ali Bey oğlunu ittirdi.
"Ne yaptığınnı sanıyorsun it oğlu it!" deyip sert bir şekilde ittirince Caner sarhoşluğunda verdiği alıklıkla. dengesini kaybedip düştü. Başı orta sehpaya çarpınca Zeynep Hanım korkuyla koşup yanına gitti. "Caner! Oğlum iyi misin?" deyip oğlunun başını baktı. Canerde "babam beni ittirdi anne, başım çok acıyo. Ah!"
Zeynep Hanım, "elinin ayarı yok be adam! Ya oğluma birşey olsaydı..." Diye sitem etti. Ancak Ali Bey sabrının son hanesindeydi. 31 yaşındaki sarhoş oğlunun küçük bir çocuk gibi annesine yakınması sinirlerini bozmuştu.
"Git haber ver Zeynep! Kimse bu kız. neyin nesiyse irtibata geç! Yarından tezi yok gidip isteyeceğiz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ AİLE Gelini (!) ...
RomanceKocasına ilk görüşte aşık olan bir kadın. Her zaman boşanmayı düşleyen çapkın bir adam. Ama karısı herkesin gözünde mükemmel bir eş. Anlayışlı, sabırlı iyi kalpli, iyi bir ev hanımı, güzel bir kadın. STOP! Bazı şeyler yanlış. Öncelikle sevgili ge...