ziyaret...

21.1K 1.2K 23
                                    

      Merhaba... Biliyorum biraz geçikti ve evet beni taşlayabilirsiniz.  Neyse millet yine karşınızdayım. Sevgili iyi aile gelini okuyucularım. Yanlış anlamayın ama sizce vote sayısı çok az değil mi ya. Vote sınırı koyup kimseyi zorlamak istemiyorum ama accık vote verin yani. Zaten beğenmiyonuz mu beğeniyonuz da vote tuşuna basmaya mı üşeniyonuz anlamadım. Neyse öptüm... 

 

       Ece'den...

       Dans pistinde deli gibi kopuyordum. Başımı Caner'e çevirdiğimde onun keskin bakışlarla bana baktığını gördüm. Gözlerinde arzu vardı. Sanırım onun sınırlarını fazlasıyla zorlamıştım. Ne ben ne de başka bir kadın.... Böyle bir şey geceleri sarsan bir adam için fazlasıyla zordu. Bunu tahmin edebiliyordum.  Babasının hastaneye kaldırıldığını söylediğimde gözlerindeki endişeyi hatırlıyorum. İlk defa böyle bir Caner'le karşılaşmıştım. Babası taburcu olduğunda da tanımadığım bir bakış vardı.  Minnet.  Saanırım babasıyla arasındaki buzları biraz olsun çözmeye yardımcı olmuştum. Ama Gürkan... Onunla arkadaş olması benim için bir tehditti. Onun hala bana aşık olduğuna adım kadar emindim. Yine de beni aldatmak gibi bir hataya düşmemeliydi.

      Pistten ayrılıp yanlarına gittim. Caner ellerini belime sarıp beni kendine çekti. Gürkan hiçbir şeyi umursamıyor gibi sadece içiyordu ama onun bakışlarındaki kıskançlığı bir tek ben görebiliyordum.  Gözlerim bir Caner de bir de Gürkan'daydı.   Caner kulağıma yaklaşıp "bu gece de muhteşemdin." dedi. Ben sadece tebessüm ettim. Onun boynuma değen nefesi kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Gürkan'ınsa huzursuz bakışlarını attırmıştı. Caner ellerini belimden çözüp "ben lavaboya gidiyorum" deyince masada ben ve Gürkan kalmıştık.

   "Senden hoş... hoşlanıyormuş."  Ard arda içtiği içkiler sanırım çarpmıştı. Dili peltekleşmeye başlamıştı.

      "Bunu da nereden çıkardın."

       "O söyledi... Senden hoşlanıyormuş."  Duyduklarım doğru değildi değilmi? Yani Caner benden hoşlanmaya mı başlamıştı.

      "B... Benden mi? Emin misin?" Benim peltekliğimin nedeni ise sadece heyecandandı. Duyduklarım kalp krizine girmemi sağlayabilirdi. "Evet senden hoşlanıyor. Bunu o söyledi. Yine de fazla ümitlenme. Senden hemen boşanmayacağını ama sonra boşanacağını söyledi. Yani seninle her türlü boşanacak." Son söyledikleri kanıma dokunmuştu. Her şekilde benden boşanmak istiyordu.

      "Yine de ben bu tarihi biraz öne alacağım."

     "Ne? Ne demek istiyorsun? Söylesene Gürkan." Soruma cevap vermemişti. Kolunu tutup çekiştiridim. Hiç bakmadan hafifçe itti.

     "Kardeşim ben artık kaçıyorum." Karşımda Caner'i gördüğüm için biraz korkmuştum. Bizi duymamalıydı. Gitmek isteyen Gürkanın kolunu tuttu. "Nereye be oğlum içiyoduk ne güzel. " O da gülümsedi. "Şu karşı masadaki kadın beni kesiyordu. Şimdi sıra bende biraz da biz keselim." Caner alaylı bir şekilde gülümsedi. "Meşgulsün yani." "Evett. Ne de olsa bizim böyle güzel bir karımız yok." Bardağındaki son yudumu çekerken bana bakıyordu, içmeden önce bardağını bana hafifçe doğrultup beni işaret etmişti.. Caner de gülümsedi ama bakışları farklıanlamlar barındırıyordu. Sanırım bana dokunamamasından kaynaklanan bir şeydi.

    "O zaman sana hayırlı işler. Sonra görüşürüz." deyip elini sıkmak için uzattı. Gürkan da sıkıp "sana da" dedi.

    Gürkan gidince Caner bana daha fazla yaklaştı. Cebinden bir sigara çıkarıp içmeye başladı. Nefesini boynuma üflüyordu. Bunu daha öncede yapmıştım. Lisedeydi sanırım. Ergen sevgilim beni tahrik edip yatağa atma niyetindeydi. Ne ergence şeylerdi ya... Sonra aynı böyle Caner gibi elini belime sarmıştı falan. "En son bize gidelim mi?" dediğinde amacını anlamıştım. Bir dakika ben ne dedim? Yani bu durumda Caner de...

İYİ AİLE Gelini (!) ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin