İYİ AİLE Gelini (!) ...

yanında olmak

Caner'den...

Bankadan sonra şirkete gitmiştim. İşler artık bana emanetti ve çalışmam gerekti. Yinede aklımı Ece'den uzak tutamıyordum. Onu özlüyordum. En çok da bedenini. Onu seviyor muydum? Yoksa yenilgiyi mi kabul edemiyordum. Evet boşanmıştık ve ben kazanmıştım. Yinede bazı şeyler yanlıştı. Mesala onun peşinde koşmam ondan ayrılamam.

Onunla tekrar birlikte olmak istemem bütün bunlar yanlıstı olmamalıydı işte. Yinede hiç birşey umrumda değildi tek istediğim Eceydi ama o bana o kadar uzaktı ki. Kendini yeni bir hayat kurmaya çalışıyordu. Benden ayrı bir hayat. Bankada kefil olmuştum ama bu durumdan memnun olduğumu göstermezdi. Bunu sadece o iki şerefsizin gerisinde kalmamak için yapmıştım. İkisi de onun dibindeydi ve ona destek oluyorlardı. Ta ki içimizden birini seçene kadar. O halde. bende aynısınï yapabilirdim. Hemen asistanlarımı çağırdım. Üçüde odaya girdiğinde konusmaya başladım.

"İşinizi seviyorsunuz değil mi?" Şaşırmışlardı böyle bir soruyu beklemiyorlardı. Üçü birlikte evet efendim dedi. Ben:

"Kim sevmezki dolgun bir maaş, primler, sigorta... Ama neyezık ki bu işi kaybedebilirsin." Daha fazla şaşırdılar. Hatta korkmaya başladılar."Şimdi bana yarına kadar nezih ve o kadar da pahalı olmayan kiralık bir kafe bulamayan işini kaybedecek. Süreniz başladı. Şimdi çıkabilirsiniz." dedim. Hepsi durumdan hoşnutsuzdu bu yüzden konuşmalarına izin vermeden onları gönderdim ve sekreterimi arayıp incelemem gereken dosyaları aldım ve çalışmaya başladım.

İşim bitince bara gittim. İçmeye başladım. Yan masadaki kadın içkisini alıp yanıma geldi. Elini sırtıma koydu. "Çok dertli gözüküyorsun. Başını içkinden kaldırmadın." "Belki. Herkesin kendine göre dertleri vardır." O daha da yaklaştı. İnce parmak uçlarıyla eteğinin bir tutamını kaldırdı. "Ama... Etrafta başka güzelliklerde vardır." Dedi. Bacakları ince ve uzundu. Yani güzel ama aklımda Ece vardı ve onun kaslı, seksi bacakları. Kadın biraz daha yaklaştı. Aklım hala Ecedeydi. O gece benim için başkasını dövdüğünde ne seksiydi.

Ayağa kalktım. Hiç birşey umrumda değildi. Eceden başkasına gitmiyordu. İçkimden bir yudum çektim ve hesabı ödeyip kalktım. Kadının şaşkın bakışları üzerimdeydi. Benim kalktımı görünce o da ayağa kalktı. Onun kulağına yaklaştım. Isırdıktan sonra "gelmene gerek yok. Bu gece karımın yanında olacağım." Dedim. Yakınlaşmamızla gülen suratı düstü. Kızgın bakışlarıyla "hayvan" dedi.

Dışarı çıkınca asistanlarımdan biri beni aradı."alo""alo caner bey rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sabahtan beri dediğiniz mekan için emlakçıları dolaşıyorum." "Pekala sizi dinliyorum." "Şey sanırım istediğiniz gibi bir yer buldum. Aslında sabah haber verecektim ama...." "Sorun değil hanım hatta şuan bile bakmaya gelebilirim." Dedim."Caner bey saat çok geç oldu ve emlakçı..." 'Gelebildiğim en kısa sürede geleceğim." Dedim ve adresi aldım.

Mekan gerçekten de tam istediğim gibiydi. İki katlı nezih bir caddedeydi. Etrafında lisede vardı. Böylece müşteri problemi olmazdı. Ayrıca binanın üst katındaki daire boştu. Evet burası tam Eceye göreydi.

Emlakçıdan anahtarı aldım. Tabi eline ödedigğim paranın dışında.

Hemen Ecenin yanına gittim. Hala zehranin yanında kalıyordu. Zili ikinci basışımda açtı. Hala uyumamaları Yüzü kızgın gibiydi. "Bana hoşgeldin demeyecek misin?" "Hayïr.""Niye?" "Çünkü hic hoş gelmedin." "Tamam bari içeri al." diye içeri girecektim ama eliyle engelledi. "Olmaz." Off.

"Biliyorum."

"Nerden biliyorsun?" dedim o elindeki telefonu gösterip "buradan" dedi. Gürkan twitter'ında "Caner'in kızlarla bar keyfisi;))" diye twit paylaşmış. Aynı barda olduğumuzu fark etmemiştim bile. Birde göz ;)) işareti yapmış şerefsiz!

. "Ece ben..." Bir şey diyemeden o beni susturdu.

. "Hiç umrumda değil Caner Bey! Hemde hiç umrumda değil! Yani biz boşandık değil mi? Sen istediğin kızla olursun! Bana verdiğin sözü unutursun falan! Yani hiç umrumda değil hiç!..."

. "İyide Ece biz evliyken geçerli değil miydi?" Gözlerinde fazlaca kızgınlık vardı ama sonra hayal kırıklığı.

. "Haklısın ben kimim ki? Eski karın." Arkasını döndü gidiyordu. Kolunu tuttum. Gözlerimi kıstım. "Bir dakika sen... Kıskandın mı?" Şaşırdı.

. "Ha... Hayır! Ne alakası var canım? Kıskanmadım. Caner gülmesine kıskanmadım dedim işte." ona doğru yaklaştım. Kulağına fısıldar gibi:

." Biliyor musun kızınca çok tatlı oluyorsun" dedim. Biraz daha yaklaştım. Dudaklarına çok az kalmıştı ki... Yine o hareketi yaptı. Tekme ve yine en hassas bölgeme...

. Ben acıdan ikiye kıvrılırken o gülünce daha tatlı oluyorum değil mi Caner?" Ters ters baktım. "Hı hı(!)" "Neyse sana iyi geceler" deyip kapıyı örtüyordu ki durdurdum. "Bekle geliş amacım farklıydı." dedim. O "neydi?" Diye sordu. Ben açık olan giriş kapısını kapattım ve onun kolundan çekiştirmeye başladım. "Bekle! Napıyorsun?" Durdum başını iki elimin arasına aldım. "Sana göstermek istediğim bir şey var. Lütfen." Dedim. O tereddütle başını aşağı yukarı salladı. Onun elinde tutup arabaya bindirdim. Arabayı sürmeye başladım. Ama ara ara gözüm mini geceliğinden gözüken bacaklarına kayıyordu.

. Yarım saatlik bir yolculuktan sonra cafenin önünde durdum. "Geldik." Arabadan indik. Ece "burası neresi?" dedi. "Eğer kabul edersen yeni evin ve cafen." Şaşkınca bakıyordu.

. "Ece bütün bunlar seni benden seni benden uzaklaştıtıyor biliyorum. Ama yapmadığım şeyleri Gürkan yada o kabadayının yapmasını istemiyorum. Bu yüzden her ne yapacak olursan ol senin yanında ben olmak istiyorum."