Sabah kalktığımda perişandım. Yeni bir hayata başlamak istiyordum adeta. Hülyayı düşündükçe kendime kızıyordum. Ama ihtimal verememiştim işte Arda'nın böyle bir durumda olabileceğine. Hülyaya ise gerçekten çok üzülmüştüm. O söylediği sözler tekrar tekrar aklıma geliyor. O yüzüğü elime verişi o hayal kırıklığı...
Ben bu sabah yeni bir hayata başlamaya karar verdim. Kendi kendime düşündüm ki daha yeni tanıştığım ve çok sevdiğim adamı ve yıllar öncesinden yürümeye ilk başladığım zamanlar tanıdığım kızı eşit sevmiştim. Bu haksızlıktı. Aynı durum Arda için de geçerli, Pelin için de geçerli. Arda yıllar öncesinde bir kızı sevmişti, henüz üç gün önce tanıştığı kızı daha çok sevmişti. Pelinde öyle yıllar önce tanıştığı ve çok yakın olduğu arkadaşını sevse de sevdiği adamla sırlarını sakladı. Yani herkes birilerini birilerinden çok sevebilirdi. Bu gayet olağandı. Acaba olayı fazla mı abartmıştım.
Her sabah olduğu gibi bu sabah da kapı çaldı ama bugün daha yavaştı. Gidip açtım kapıyı. Karşımda gördüğüm kişi en son yıllar önce gördüğüm ve daha dün hayatımızı mahveden adamdı.
-Ne var? Neden geldin buraya? Ve sen hapiste değil miydin?
-Aa böyle kapı dışarı mı konuşucağız çok ayıp, senin gibi güzel kıza hiç yakışmadı bu, deyip ayakkabılarıyla içeri girecekti ki son anda çıkarttırdım.
-Evet, sorularımın cevapları nerede?
-Ben buraya Pelin'nin nerede olduğunu sormaya geldim. Ayrıca hapisten de kimsenin elinde benim dövdüğüme dair kanıt olmadığı için çıktım, deyip bacak bacak üstüne attı. Sonra da kahkaha attı.
-Bu nasıl saçmalık ya daha üç gün önce ellerinde hiçbir kanıt yokken beni karakola götürüp suçladılar. Gerçekten büyük saçmalık.
-Herkes ben değil tabi. Evet, Pelin nerede?
-Bilmiyorum.
-Nerede?
-Bilmiyorum dedim ya be!
-O nasıl olacak, o senin kardeşin değil miydi, deyip gözümün içine baka baka küçümser bir kahkaha attı.
-Hayır değil. Ama bilsemde kesinlikle söylemem.
Aniden ayağa kalktı ve koca ellerini boğazıma dayadı. Canım yanıyordu ama ses çıkarmadım.
-Nerde, dedi dişlerini sıkarak.
-Bilmiyorum, dedim ve elini çekip gitti. Kapıyı da sertçe vurdu ve çıktı. Boğazım acıyordu. Kalbim daha çok acıyordu bu yüzden boğazımın acısını pek hissetmedim.
Çok teşekkürler okuyan herkese. Oyları bekliyorum. ☺️
Bu arada multimedyadaki Tolga...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ GÜLLERİ (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerGözlerimi kapatıp, geçmişi düşündüm... Geleceğe dair tek tek sönen umut meşalelerimi... Sonra açtım gözlerimi... Yeni bir hayata başlıyordum... İntikamla başladım ben bu yola... GÜZ GÜL'ÜYDÜM BEN, YAZI UMUTLA BEKLEYEN...