-Anlat, dedi oldukça sert ve bir o kadar da ciddi bir şekilde. Adını bilmediğim bir komiser vardı karşımda. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ya gerçekleri söyleyip bütün bunları Arda'nın yaptığını anlatıp ondan ve pelinden intikamımı almış olacaktım ya da bütün bunları suçu üstlenmiş olan Leylanın yaptığını söyleyip bir ömür boyu mutlu olacaktım.
-''Benim kocam, sevmiyordum onu. Beni kendisiyle zorla evlendirdi.'' Seçimimi yapmıştım. Sonuçta Leyla'nın bana bir can borcu vardı. Ben bunları düşünürken bir kere daha bağırdı karşımdaki zayıf ama oldukça kaslı ve uzun boylu esmer adam. Benim yaşlarımda olmadığından en azından 25 yaşlarında olduğundan emindim. -Devam et!-Beni kendisiyle zorla evlendirdi...-Peki istemediğin halde neden evlendin onunla?-Çünkü... Bir ay öncesinde tımarhaneden çıkmıştım. Desteğe ihtiyacım vardı. Ailem ve bütün arkadaşlarım beni bir kere bile ziyarete gelmemişti. Hepsi beni unutmuş ve sırtını dönmüştü. -Peki... Devam et.-Benim eski sevgilim yani şimdi arkadaşım, bana muhtaç çünkü karısından boşandı. Dün boşandı. Bu süreçte ona yardım ettiğim için Pamir bana çok sinirlenmiş. Ama bana bir kere bile demedi rahatsız olduğunu. Her gün sözlü şiddet uyguluyordu bana. Son iki gündür fiziki şiddet görüyordum. Bardağı taşıran son damla da arkadaşımın çocuğunu dövmesi oldu. -Arkadaşın dediğin kişi de senin çocukluktan beri tanıdığın tek arkadaşın. Daha dün kocasından boşanması için yardım ettiğin adamın eski karısı demi? -Yani.. Aslında öyle...-Tamam sus. Bak Gül... Seni gözüm hiç tutmadı ama neyse... Sadece sorduğum sorulara kısa cevaplar vermeni istiyorum. Eğer verdiğin cevaplar Arda'nın verdiği cevaplarla uyuşmazsa o zaman gözümün tutmamasının nedenini öğreniriz. Bugün Pamirle hiç telefon görüşmesi yaptın mı?-Evet?-Bugün eve erken gel, seninle vakit geçirmek istiyorum dedin öyle mi?-Nerden biliyorsunuz. dedim. Cevabını bildiğim halde. Aramayı özellikle yaptım çünkü böyle olaylar da telefon görüşmelerini hep dinlettiklerini bir dergide okumuştum. -Sorduğum sorulara kısa cevap istedim.-Ha.. Evet.-Neden onunla iş zamanında görüşmek istedin?-Kısa cevap veremem ki bu soruya, dedim hafiften gülerek.-Ciddi bir ortamdasın. Kendine gel, dedi bağırarak. -Tamam. Siz nasıl isterseniz. Çünkü ondan çok uzun zamandır boşanmak istiyordum. Bunu ne zaman ona söylesem bana çok kızıyor ve bana karşı şiddet uyguluyordu.-Şiddet... Nasıl bir şiddet bu?-Tokat atıyordu mesela... -Tokat... Bana pek inandırıcı gelmedi. Çevrendeki insanlar sende hiç bir şekilde şiddet sonucu ortaya çıkan morluk ve benzeri şeyler görmemişler. Nasıl oldu bu?-Ben modacıyım. -Bana ne bundan?-Yani çekimler için oldukça güçlü fondötenler ve kapatıcılar kullanıyorum. O bana şiddet uyguladığı zamanlar bende onları kullanıyordum. Bu yüzden görmemeleri normal. -Hmm... Buna da tamam... Peki ya o eve geldikten sonra neler oldu?-Biz eve geldikten sonra onu bekledik.-Siz derken.. Yani Arda ve sen mi?-Hayır.. Yanlış anladınız, İlayda ve ben...-Tamam, devam et..-Eve geldik, yarım saat sonra da Pamir geldi. Sonra ondan boşanmak istediğimi söyledim. Beni kolumdan çekerek odaya götürdü.-Aç kolunu!-Ne? Neden?-Aç kolunu dedim. Tam da tahminimde ki gibi beni hazırlıksız yakalamak istiyorlardı ama hayır.. Tabi ki hazırlıklıydım. Kolumu açtım ve Arda'nın yaptığı o morlukları gösterdim. -Ama... Bu...-Siz bana inanmıyor musunuz? Eşimden şiddet görüyordum diyorum. Neden inanmıyorsunuz?-Gül... Bana güven vermiyorsun ama inanmaya çalışacağım. Devam et.-Oda da boğazımı sıktı. Daha sonra ondan kaçmaya çalıştım ama bana tokat attı, dedim ve biraz durup gözlerimin dolmasını bekledim. Gözlerim dolunca kafamı kaldırdım ve devam ettim. ''O anda koşarak alt kata indim ve mutfağa girdim. O sırada kapı çaldı. Kimin geldiğini biliyordum.''-Leyla...-Evet. ONdan bizim için boşana evrakları hazırlamasının istemiştim. Ama henüz hazırlayamadığını söylemek hemde benimle biraz konuşmak için gelmişti. -Ne hakkında...-Bilmiyorum.. Konuşamadık. Ama duruşmadan sonra gözümdeki morluğu görünce biraz şüphelenmişti sanırım. -Kocandan gördüğün şiddet. Son iki gündür uyguluyor dedin ama iki gün içinde gözündeki morluğun geçmesi mümkün mü sence?-Peçete alabilir miyim?-Ne alaka şimdi bir soru sordum.-Lütfen... Peçeteyi getirdi ve yavaşça yüzümü silmeye başladım Arda'nın bir gün önce attığı o yumruğun izi hala duruyordu. Canım acıdığı için arada bir mızıklıyordum. En sonunda bütün fondöten izlerinin gittiğinden emin olduğumda ayağa kalktım ve ağlayarak komiserin yanına gittim. Boyu uzun olduğundan kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. -Şimdi inandınız mı bana? Sizce de saçma değil mi bir kadının şiddet gördüğünü sorgulamak. Kolumdaki izler bu yumruk izi, sonra saçlarımı çekip boynumdaki izi açıp devam ettim. '' Bu boğazımın sıkıldığını göstermez mi? -Gül, çok akıllı bir kızsın. Oldukça da güçlü bir kadınsın. Çok da güzel bir kadınsın. Ve düşündüğüm kadarıyla, bunu kullanmasını biliyorsun..-Yani... Ne demek bu?-Bu şu demek, senden her şeyi beklerdim ama güzelliğine bu kadar düşkün olan bir kadın kendine asla zarar verdirmez.-İnandınız demek.-Sorguya başka bir komiser devam edecek, dedi ve çıktı. Aslında olan her şeyi sanki Leyla yapmış gibi anlattıktan sonra dışarıda bekledim Arda'nın çıkmasını. Yaklaşık 10 dakika sonra İlayda, yarım saat sonra da Arda sorgudan çıkmıştı. Neyse ki her şey tam da konuştuğumuz gibi anlatılmıştı.İlaydanın yarasına gelince. Çok derin bir yara hatta neredeyse sadece derisi zarar gördüğü için fazla bir şey olmamış ve sadece yarım saat müşahede altında tutmuşlardı. Bundan sonraki hayatımda neler yaşayacağımı çok merak ediyordum. Acaba bize inanmış mıydılar? Sorguma giren o adamın bana karşı karşı koyamaz bakışları beni oldukça şaşırtmıştı. Yakışıklı biriydi... Ama benim bu adamdan uzak durmam lazımdı. Çünkü yakışıklılığıyla beni etkileyip ardından da bana güven vermeye çalışarak ağzımdan laf alabilirdi. Ama karşısındakini henüz tanımıyordu. Dediği gibi oldukça zeki ve güçlüydüm. Ondan önce ben davranıp bütün her şeyi olumlu etkileyecektim. Ama bütün bunları unutup önce Leyla'nın yanına gittim. Ve çok fazla ceza yemeyeceğini öğrenince çok sevindim ve güzel bir uyku çekmek adına, İlayda'yı da yanıma alıp eve gitmeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ GÜLLERİ (TAMAMLANDI)
Misterio / SuspensoGözlerimi kapatıp, geçmişi düşündüm... Geleceğe dair tek tek sönen umut meşalelerimi... Sonra açtım gözlerimi... Yeni bir hayata başlıyordum... İntikamla başladım ben bu yola... GÜZ GÜL'ÜYDÜM BEN, YAZI UMUTLA BEKLEYEN...