-SONA DOĞRU-

76 20 22
                                    

   Arda'yı eve bıraktıktan sonra eve gitmem gerektiğini söyleyecektim ama Pelin'i evde görünce vazgeçip işleri büyütmeyi düşündüm. Pelin'in ayakkabılarını görünce saçımı başımı düzelttim ve Arda'nın koluna girdim. aynı zamanda kapının ziline bastım.
-Arda sanırım Pelin burada. Eve girmeye kararlı mısın?
-Bilmiyorum ama sanırım gireceğim.
-Ben?
-Seni benimle gördü, sana zarar vermesini istemem.
-Sen beni düşünme, yeter ki sadece ben istedim gelmesini demen yeterli olur.
-Tamam o zaman, dedi ve yavaşça öptü. Eş zamanlı olarak kapı açıldı ve Pelin dışarı çıktı elindeki çöpleri atmak için. Bizi görmüştü ve zaten ağlamaklı gözlerinden bir anda yaşlar dökülmüştü. Ve ardından şok olacağım birşey oldu Pelin'in arkasında Pamir belirmişti.
-Pamir, dedim istemsizce. Aynı anda Arda'nın kolundan da çıkmıştım bizi böyle görmemesi gerekiyordu.
-Gül senin ne işin var burada, dedi çok şükür kol kola görmemişti.
-Arda'ın boşanma evraklarını hazırlatmak için avukatın yanından geliyorduk, dedim sanki haberim yokmuş gibi pot kırdım.
-Ne? Boşanacağız demiştin ama bu kadar hızlı olacağını düşünmüyordum Arda.
-Tabi ki boşanacaktık hemde bu kadar hızlı.
-Pamir, Pelin için su getirsen iyi olacak, dedim yanımızdan ayrılması için.
-Peki benden boşanacaksın diye, daha evliyken Gül'ü öpmen.
-Pelin, ben sadece Arda'yı eve getirmiştim. Ama sen yanlış gördün sadece ayakta durmakta zorlandığı için başını omzuma koymuştu. Ama yine de  çok özür dilerim gerçekten, dedim. İyi ki daha önceden Arda'ya beni korumasını söylemiştim.
-Evet, Gül'ün bir suçu yok. Hem  onu öpmedim ki. Sadece sen öyle zannettin başımı koymuştum omzuna. Hem boşanacağım kadına hesap mı vereceğim.
-Arda, artık seni tanıyamaz oldum.
-O zaman bundan sonrasında tanımamış gibi davranırsın olur biter, derken kolumdan tutup içeri çekti.
-Büyük bir ihtimal yarın gelir.
-Ne, derken Pelin gözleri ağlamaklıydı. Ben Pamirin yanında ikili siyah koltukta, Arda ise Pelin'in oturduğu kırmızı koltuğun karşısındaki Beyaz koltukta oturuyordu.
-Boşanma evrakları...
-İmzalayacak mıyım?
-Ben senin yerinde olsam karımı aldatınca o belgeleri imzalardım.
-Zaten aldat...
-Pelin, gel seninle biraz konuşalım mı, dedim lafını tamamlamaması adına. Çünkü tamamlasaydı Pamir'le olan anlaşmam bozulacaktı.
-Tamam olur, bende zaten seninle konuşacaktım.
   Eğer Pelin'in yerinde ben olsam bana asla yaklaşmazdım. Sonuçta er ya da geç elinden alacaktım kocasını.
   Sarının ve kahverenginin ağır bastığı yatak odasındaydık.
-Gül sana bir şey soracağım ama bana karşı dürüst olmanı istiyorum. Zaten evliliğimiz bitti artık benden gizleyeceğin bir şey olmamalı.
-Hadi Pelin yapma istersen. Tabi ki sana karşı dürüst olacağım.
-Tamam o zaman, dedi ve derin derin nefes alıp verdi. Sustu.
-Hadi Pelin?
-Gül, Arda'yı hala seviyor musun?
-Bak Pelin, ben kocamı çok seviyorum ama sadece bu aralar Arda, bana ihtiyacı olduğunu düşünüyor bu yüzden en azından eski bir tanıdığı olarak ona yardım etmem gerk değil mi? İşte bu yüzden şu aralar seninle fazla ilgilenmiyormuş gibi görünüyorum. Ama gerçekler böyle değil. Akşam eve gittiğimde Pamir'den gün içinde olan herşeyi öğreniyorum tatlım. Sen benim kardeşimsin bunu unutma...
-Çok sağol. Hem dürüst olduğun için hemde benimle ve kocamla ilgilendiğin için, dedi ve sarıldı. Bu olayda kesin olarak çıkarttığım bir şey vardı. Pelin gerçekten aptalın önde gideniydi.
-Asıl ben teşekkür ederim anlayışın için.
-Sana bir şey daha sormak istiyorum. Peki Arda kararlı mı boşanmakta.
-Pelin, inan ki ne zaman Arda'nın yanında olsam ona her zaman söylüyorum sakın boşanma diye. Ama o kadar çok kararlı ki..
-Gerçekten mi?
-Gerçekten, dedim ve eski günlerdeki gibi dizime yatıp hüngür hüngür ağlamaya başladı.
-Ama böyle yapma ne olursun? Bak çok kötü oluyorum.
-Gül sen Pamir'den boşansan nasıl olurdun, dediğinde aklımdan geçenler tam olarak şuydu ''Sanırım mutluluktan havalara uçardım hatta sanırım değil kesinlikle mutluluktan ağlardım''. Bu aklımdan geçenleri ona da söylemek isterdim ama tabi ki böyle bir şey yapmayacaktım. Çünkü o böyle dizime yatıp ağladıkça aklıma tımarhanedeki 3 ay boyunca yastıklara yatıp ağladığım geliyordu. Öcümü alıyordum. Tıpkı bir ölümcül hastalık gibi yavaş yavaş ama ölümle sonuçlanacak, hiçbir tedavisi olmayan.
-Pelin, istediğin kadar ağla dök içini. Çünkü ben de senin yerinde olsam çok ağlardım, dedikten sora içimden ''ama mutluluktan'' deyip sessizce güldüm.
....
Yarım saat içinde uyumuştu. Bende onu yatağa yatırıp oturma odasına gittim. Kimse yoktu. Daha sonra mutfağa gittim ve balkondan gelen sesleri duyup balkona çıktım. Ama iğrenç kokuyordu.
-Pamir sigara mı içiyorsun?
-Evet, Arda'ya destek olmak amaçlı.
-Niye Arda tek başına içine çekemiyormuymuş?
-Gül...
-Tamam tamam. Biraz önce telefonun çaldı da onu söyleyecektim, dedim çünkü yanımızdan gitmesi gerekiyordu. Aslında kimse aramamıştı.
-Ben bi bakayım telefona.
-Arda. Yarın boşanma evrakları geldiğinde fazla uzatmadan hemen imzala bana ver. Tamam mı?
-Neden?
-Çünkü ben Pelin'in aklına girip hemen imzalatacağım.
-Gül, benimle oynamıyorsun değil mi?
-Tabi ki hayır, dedim ve bunu ona inandırmak için yavaşça öptüm.
-Tamam ben sana haber veririm. Pamir görücek.
-Aşkım kimse aramamış.
-Nasıl ya? Yanlış mı duydum acaba?
-Sanırım. Kalkalım mı?
-Hayır, dedi Arda. Bunu yapmaması gerekti.
-Neden?
-Çünkü ben Pelin'le yalnız kalmak istemiyorum.
-Ama, dedi Pamir sonra lafa ben girdim.
-Arda, yarın sabah zaten avukata gideceğiz. Şimdi yatıp uyuman gerek, benimde. Yarın uzun olacak.
-Peki, dedi istemsizce.

GÜZ GÜLLERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin