Bu sabah da hava biraz olsun güneşliydi ve ben gece boyunca hiç uyuyamamıştım. Hep kendimi, Arda'yı ve Pelin'i düşünmüştüm. Televizyona baktım, kahve içtim üstelik gecenin bir vakti de sahile inip yürüdüm. İnce ince kumların ayağıma değip sonra da yere gömülmesi bana iyi gelmişti.
Yataktan kalkmak için doğruldum ama belim çok ağrıyordu bu yüzden biraz yatakta oyalandım. Daha sonra tüylü terliklerimi giymeden çıplak ayaklarla aşağı kata indim. Sabahlığımı giymemiştim çünkü ev bir sonbahar gününe göre oldukça sıcaktı.
Acaba bugün ne yesem diye düşündüm. Dolabı açtım ve biraz jambon biraz da sosis buldum. Sosisleri bir güzel kızarttıktan sonra bir fincan da kahve alıp masaya oturdum. Birkaç parça sosis ve iki fincan kahve içtikten sonra giyinme odasına gittim. Acaba bu gün ne giymeliydim. Elimde bir fincan daha kahve vardı ve bu defa da üstüme dökmemek için elimden sehpanın üzerine koydum.
Dolaptan bir çiçekli elbise çıkarttım. Cıvıl cıvıldı ama bugün ki ruh halime hiç uymuyordu bu yüzden kaldırdım. Daha sonra toprak tonlarında bir şişme yelek ve yine aynı tonlarda bir tayt giydim. İçimde ise bej rengi badi vardı. Altına da kovboy çizmelerimi geçirdim. Saçıma da dağınık topuz yaptıktan sonra aynı dün yaptığım gibi geri çekilip aynaya baktıktan sonra odadan ayrıldım.
Garaja indim ve arabaya bindim. Aniden kapımın camına tıklatıldığını fark ettim. Karşımda küçük bir kız duruyordu. Kıyafetleri yırtıktı ve ayağında ayakkabı yoktu.
-Abla camını açar mısın, dedi küçük kız mahcup bir şekilde. Açtım.
-Efendim tatlım.
-Abla benim otogara gitmem lazım mendil satmak için ama yolumu kaybettim. Beni oraya götürür müsün?
-Aa mendil mi satıyorsun?
-Evet abla.
-O zaman bana 10 tane ver bakalım. Ne kadar borcum, dedim gülümseyerek.
-10 TL ablacım.
-Tamam, tatlım, al bakalım, diyerek parayı uzattım.
-Abla bu para fazla ama yanımda param yok, dedi. Gülümsedim.
-Biliyorum tatlım, arabaya bin hadi, dedim içim huzurla dolmuştu.
-Abla otogar nerede biliyorsun değil mi?
-Evet, canım, biliyorum, dedim ve küçük kız arabaya bindi.
Kısa bir süre sonra büyük mağazaların önünden geçmeye başladık. Küçük kız öyle şaşkınlıkla bakıyordu ki... Ani bir fren yaptım ve aşağıya indim. Küçük kızın kapısını açtım.
-Mendillerini buraya koy ve benimle gel bakalım.
-Neden ki burası otogar değil.
-Hadi gel, dedim elinden tutarak.
Büyük mağazalardan herhangi birine girdik ve küçük kız için alış veriş yapmaya başladık.
-Kardeşlerin var mı senin?
-Evet, abla bir tane kardeşim var. 5 yaşında.
-Hım, annen baban?
-onlar da var ama onlar çoktan mendil satmaya başlamışlardır, dedi utançla.
Yaklaşık bir saat sonra kasaya geldik ve 20 parça kıyafetin bedelini ödedik.
-Ama bunlar çok pahalı, dedi küçük kız kıyafetlere bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ GÜLLERİ (TAMAMLANDI)
Misterio / SuspensoGözlerimi kapatıp, geçmişi düşündüm... Geleceğe dair tek tek sönen umut meşalelerimi... Sonra açtım gözlerimi... Yeni bir hayata başlıyordum... İntikamla başladım ben bu yola... GÜZ GÜL'ÜYDÜM BEN, YAZI UMUTLA BEKLEYEN...