Elly'nin sesini duymamızla Evelyn ile hemen birbirimizden uzaklaşmış ve ayağa fırlamıştık.
"Elly? Senin ne işin var burada?" diye sormamla Elly'nin çatık kaşları bir benim bir de Evelyn'ın üzerine konmuş, baştan aşağıya süzmüştü ikimizi de.
Derin bir nefes aldı ve "Neler oluyor burada?" diye sordu burnundan soluyarak.
"Bebeğim, biraz garip bir manzarayla karşılaştığını kabul ediyorum ama gerçekten göründüğü gibi değil. Açıklamama izin ver lütfen."
"Neyi açıklayacaksın?" diye sordu gözlerindeki saf öfkeyi Evelyn'a kitlerken. "Mesela bana nasıl yalan söylediğini mi? Ya da beni nasıl aldattığını mı?"
"Eliesha, saçmalama!" diye bağırdım bir anda. "Ne aldatması, ne yalanı?"
Elly de bir anda patlayarak "Bana, sadece Leia diye bir kadınla gideceğini söylemiştin!" diye bağırdı.
Tam açıklama yapacağım sırada Evelyn konuşmaya girdiği için ben susmuştum:
"Beni buraya Bay Logan gönderdi. Mila'nın bununla bir ilgisi yo-"
"KAPA ÇENENİ!"
Elly'nin yüksek voltajlı sert sesi, hem Evelyn'ı hem de beni germişti.
Evelyn yumruklarını sıkmaya başladığında durumun ciddileşeceğini anladığım için elimdeki battaniyeyi Evelyn'ın eline tutuşturmaya çalışıp "Evelyn, sen eve geç; biz de geleceğiz birazdan," diyerek onu Elly'nin yanından göndermeye çalıştım.
Ama Evelyn beni dinlemiyordu. Hâlâ Elly ile birbirlerine kötü kötü bakıyor ve kıracakmış gibi dişlerini sıkıyordu.
"Evelyn!" diye bağırarak dikkatlerini çekmeye çalışırken Evelyn bir adım atıp Elly'e yaklaştı ve parmağını ona doğru uzatıp "Bana sakın bir daha bağırma," dedi adeta tıslayarak.
Elly sanki Evelyn'ın söylediğini duymamış gibi tekrardan bağırarak "Sana mı soracağım ne yapacağımı?!" dedi.
Evelyn'ın sinirle gerilen vücudu benim de gerilmeme yol açıyordu.
"Bi'sakin olur musunuz?" dedim ortamdaki tek aklı başında kişi olarak. "Elly, açıklayacağım. Önce biraz sakinleş sen."
Evelyn derin bir nefes alıp sakinleşmiş bir tavırla bana bakmaya başlamışken Elly daha da beter oluyordu.
Bir anda beni omuzlarımdan geriye doğru ittirdi ve "Mila!" diye bağırdı. "Ben daha ne yapayım, ha?! Beni sevmen için ne yapmalıyım ben daha?!"
Gözlerinden durmadan yaşlar akarken içim parçalanmıştı. Omuzlarımı ittirmeye devam eden ellerini tutup onu kendime çektim ve sıkıca sardım kollarımla.
"Eliesha.." diye fısıldadım hâlâ gergin bir şekilde bizi izleyen Evelyn'ın önünde. "Eliesha, ben seni zaten seviyorum. Lütfen, sakın yine açma o konuları."
Kollarımla sıkıca sardığım vücudunu benden uzaklaştırdı ve kızarık gözlerini benim gözlerime kilitleyip "Beni seviyorsun." dedi. "Ama bana aşık değilsin."
•"Şey, Mila..."
Eliesha bir şey söylemek için debelenip duruyordu yarım saattir. Beni bu kafeye 'seninle konuşmam gereken bir şey var' diyerek çağırmıştı ama beni biraz daha bekletecek olursa işe geç kalacaktım.
Tam, 'haydi Eliesha, çıkar ağzındaki baklayı' diyecekken tekrar söze girmişti:
"Biliyorum, sen beni arkadaşın olarak görüyorsun ama artık bunu daha fazla saklayamam. Ben..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetimhane
Teen FictionDöndüğümde gitmiştin. Bizden geriye, sadece anılar kalmıştı. 29.06.17 •• 12.07.18