• Flashback1 •

2K 200 83
                                    

Dar sokakta, terleyen elleri ve hızla inip kalkan göğsüyle ağır ağır ilerliyordu.
Birazdan onu görecek olmanın verdiği heyecan yüzünden içi içine sığmıyor, yıllar sonra sesini ilk kez duyacak olmak aklını başından alıyordu.
Ne demeliydi?
Merhaba, Mila. Uzun zaman oldu mu?
Hayır hayır, çok sıradandı.
Onların arasındaki şey sıradanlıktan uzak olduğu için böyle bir cümleyle karşısına çıkamazdı.
Beni hatırladın mı? nasıldı peki?
Ah, hayır. Kesinlikle olmazdı.
Sanırım doğaçlama başlayacaktı konuşmasına.
Zaten Mila kendisinin gözlerine baktığı anda onu tanıyacaktı, emindi bundan.
Ona dargın olması, onu görmek istediği gerçeğini değiştirmiyordu.
Yıllar geçmişti ve her gün aynı fotoğrafa saatlerce bakıp bu günün hayalini kurmuştu.
Ona neden kendisini terk ettiğini, neden söz vermesine rağmen geri dönmediğini soracaktı.
Mila sözlerini her zaman tutardı. Peki neden bunu tutmamıştı?
Hepsinin cevabını uzun bir sarılma yaşadıktan sonra alacağını düşünüyordu.
En önemli sorusu da hayatındaki kadının kim olduğuydu.
Birkaç gün önce kafede yanına gidecekken gördüğü o kadın, sanıyordu ki Mila'nın sevgilisiydi.
Eğer öyleyse Mila'ya bu zamana kadar hayatında olan ve başından geçen her şeyi anlatacak ama tek bir yeri atlayacaktı: Ona hâlâ aşık olduğu kısmını.
Mesaj atarak bildirdiği sokağa vardığında duvara yaslandı ve içmek için çantasındaki sigara paketine uzandı.
Ah, hayır hayır. İçmemeliydi. Mila geldiğinde güzel kokmak istiyordu.
Sigarayı geri yerine bıraktı ve beklemeye devam etti usulca.
Dakikalar birbirini kovalarken git gide heyecanla dolan bedeni, kendisine yaklaşan ayak seslerini duymasıyla kas katı kesilmişti.
İşte geliyordu!
Kaldır başını kızım! Bak ilk ve tek aşkının gözlerine.
Beklediğinin akisine karşısında ne topuz yapılmış kahverengi saçlar ne de aynı renkte parlaması gereken iki çift göz vardı.
Bir yerden tanıdık gelen sıfat, delici bir şekilde mavi gözlerini dikmişti üzerine.
"Merhaba," demişti hayli güzel olmasına rağmen sert olan bir ses tonuyla. "Buraya Sarah ile ilgili bir konu olduğu için geldim. Ben Elly."
Kendisine uzatılan eli bir süreliğine pas geçip mavi gözleri bir kez daha baştan sona taradıktan sonra, kim olduğunun ancak farkına varabilmişti.
Bu, o gün Mila'yı öpen kadındı.
Hâlâ kendisinin elini sıkmak için havada bekleyen ele indirdi bakışlarını ve kendi elini karşısındaki kadının eliyle birleştirirken, sessiz sokakta yankılanan sesiyle tanıttı kendini:
"Tanıştığımıza memnun oldum, Elly. Ben Sarah."

Bu bölümü buraya bırakıp gidiyorum ama sakın arkamdan küfretmeyin 😇
Sizleri seviyorum, hoşça kalın.

-MëL

YetimhaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin