14. Kardeşim O Benim

1.2K 89 167
                                    

    İthaf: Aslında bu bölümü diğer bölümde yorum yapan her kişiye ithaf edecektim fakat sonra teker teker gitmenin daha iyi olacağını düşündüm. Ve bu bölümün ithafını @eleana_eldoris ve @ecem_keskin52'ye yapmaya karar verdim. Hanginizi seçeceğimi bilemedim ben de ikinize de ithaf etmeye karar verdim. Bir önceki bölümü ikiniz de yorumlarınızla coşturduğunuz ve kafenin ortasında manyakça gülmeme sebep olduğunuz için teşekkür ederim.

    Selam. Yarın okulum olmasına rağmen bu saatte yeni bölüm yayınlayan kendim için alkış istiyorum. Bu arada söylemem lazım ki geçen bölümdeki yorumlarınız beni hem gülmekten hem de mutluluktan ağlatacaktı. Yorum yapan ve oy veren herkese teşekkür ederim bu yüzden. Kitap yazma sevincimin tekrar yaşamasına sebep oldunuz.

    Bölümü şu an düzenleyemedim. Yarın kalkmak için yatmam gerekiyor. Bu yüzden yazım yanlışları için özür dilerim. Yarın akşam onları düzeltip bölümde bir hata varsa onu da düzenleyeceğim.

     Umarım beğenirsiniz ve geçen bölümki gibi harika yorumlarda bulunursunuz. Düşüncelerinizi iyi de olsa kötü de olsa belirtmeniz o kadar sevindiriyor ki beni. Eleştireye sonuna kadar açık bir insanım. Alın beni ve istediğiniz kadar eleştirin. Her neyse. Yine çok konuştum.

     Multimedyada Alanis var. İyi okumalar.

"Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır."      - Nietzsche Ağladığında / Irvin D. Yalom

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Kevin

"Neden bana yapıştın yolunu kaybetmiş bir köpek gibi?" Karşımdaki sandalyede oturmuş, önündeki bıçakları bileyen adam bana bakmadan söylendi. İstisnasız her birinde dövmeler bulunan parmakları takip edemeyeceğim kadar hızlı çalıştığı için uzun zaman önce bıçakları izlemekten sıkılmıştım.

"Gerçek bir köpek beslerken bunu söylemen garip oluyor." Gülümseyip ayağımın dibinde kuyruk sallayan ve şimdiye kadar gördüğüm en tatlı peluş tavşanın kafasını yerinden koparmaya çalışan köpeğe baktım. Elim tekrar kulaklarının arkasına gitti ve okşamaya başladı. Raven neşeyle havlayıp bu sefer de benim elimi kemirmeye başlarken gülümsedim. İyi eğitimli olduğu belliydi. Bir saattir elimi çiğnemesine rağmen hala koparmamıştı. "Sahibin başka insanlara köpeklerle ilgili pis şakalar mı yapıyor? Ama sen görmezden gelebilirsin değil mi? İyi kız seni." Bu köpekle konuşurken istemsizce dudaklarımı büzmem normal miydi?

"Bana bak..." Leonov'un elindeki bıçağı masaya bırakma sesini duyduğumda kafamı kaldırıp ona baktım. Dirseklerini masaya dayamış, kirli sakalın kapladığı çenesini eline dayamış bana ciddiyetle bakıyordu. "Lanet olası bir baş ağrısına, bileğimden çıkaramadığım bir bombaya ve tamamen mahvolmuş bir hayata sahibim. Yani ya şimdi konuşursun ya da tüm bunların acısını seni şuradaki tüfeklere oturtarak alırım." Raven elimi kemirmekten yalamaya geçiş yaptı sanki sahibinin tehdidini duymuş da bana acımış gibi. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Köpekler bazı şeyleri hissederdi değil mi? Leonov'un dediklerini yapacağını da hissetmiş olabilirdi.

"Ne yani? Sadece nasıl olduğunu görmek, birkaç şey konuşmak ve sana yardım etmek için gelmiş olamaz mıyım?" Kalın kaşları alay eder gibi yukarı kalktı. Tamam, bana da inandırıcı gelmemiştim zaten. "Peki. Sadece birkaç soru sormaya geldim."

"Dökül bakalım." Eline tekrar bir bıçak aldı, onları bilemeye kaldığı yerden devam etti. Bir süre gözlerimi önümdeki yeşil masada ve duvarlarda dizili olan silahlarda gezdirdim. Ama uzatmaya gerek yoktu. Sonuçta arkadaş canlısı bir tepki alamayacaktım.

Siyah Kutup YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin