Selam! Aylardır resmen cümle cümle yazdığım bölümü sonunda paylaşma mutluluğuyla sizinle birlikteyim. Bu bölümü o kadar yavaş yazdım ki daha önce de söylediğim sebeplerden dolayı... Derslerim beni çıldırtmak üzere ama katlanıyorum mecbur olarak. Yapacak bir şey yok sonuçta.
Her neyse. Umuyorum ki benden ümidi kesmemişsinizdir. Kesmeyin de zaten. Ben bu hikayenin finalini görmeye çok kararlıyım çünkü. Tekrar umuyorum ki sevginizi kaybetmemişimdir bu kadar uzun bekleterek. Beni en çok üzecek şey bu olur sanırım. Biliyorsunuz ki asla sizi böyle bekletmek istemem ama maalesef diğer bölüm de aylar sonra gelecek gibi duruyor. Çok özür dilerim ama Türk eğitim sistemi sinirlerimin üzerine biniyor resmen.
Bu bölüm paslandığımdan dolayı olsa gerek biraz kötü oldu sanki. Beğenemedim ben. Eklemek istediğim şeyleri ekleyemedim, duyguları yansıtamadım falan. Umarım beni mazur görürsünüz bu konuda. Aylardır uzun uzun yazmayınca insan en fazla bu çıkabiliyor ortaya. Özür dilerim şimdiden bunun için.
Şu düşündüğüm Wattpad'den gitme konusu hala bir açıklığa bağlanamadı maalesef. Yorumlarda da dediğiniz ve dediğim gibi öylece çekip gidip burayı o kötü çocuk ve mafya severlerin yuvası haline getirmek çok kötü olur. Aynı zamanda da düşüncesizce bir hareket bu sanırım. Sırf bu yüzden kalacağım gibi duruyor şu anlık. Tabi kesin bir şey söyleyemem.
Neyse sizi daha fazla tutmak istemiyorum. Umarım hepinizle yorumlarda görüşürüz. Neler düşündüğünüzü bilmeye ve sizinle iletişim halinde olmaya o kadar ihtiyacım var ki. Lütfen yorum yapın ve eleştirin. Evet diyeceklerim bu kadar. Multimedyadaki şarkıyı bu aralar çok dinliyorum. Hem anlamı hem de videosu çok güzel ve duygusal. Dinleyin derim. Resmin çevirisini de hemen buraya bırakayım.
"Bunun benim hikayem olmasından nefret ediyorum. Sadece hiç yaşanmamış gibi davranmak istiyorum."
"Ama yapamazsın..."
"Hikayelere çok düşkünüz. Onlara inanma ihtiyacı taşıyoruz. Ve ne oluyor biliyor musun? Bu inanma ihtiyacı seni bataklığa sürüklüyor." - Gözlerini Sımsıkı Kapat
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Dylan
Ağrıyan gözlerimi kısıp etraftaki parlaklığı azaltmaya çalışırken bir yandan da dudaklarımı ısırıyordum ani bir şekilde bağırmamak için. Sabahın beşinde, sadece iki saat uyumuş bir şekilde, yatağımda oturmak ve uyuyamamak işkencenin başka bir adıydı benim için. Belimin yan tarafındaki kurşun yarasının sızlaması yokmuş gibi oda arkadaşlarımın varlığı da fazlasıyla rahatsız ediyordu beni o an. Sürekli çevrilen sayfa sesleri, kağıdın kırışması ve arada bir olan konuşmalar baş ağrısı yaratmaya başlamıştı. Neden böyle olduğumu anlamakta güçlük çekiyordum ancak daha fazla dayanamayacağımın farkındaydım. Bu yüzden yavaşça ayağa kalkıp ağrı kesici almak umuduyla odanın bir köşesine atmış olduğum çantama doğru adımladım.
Ağrı kesiciyi bulup ağzıma atmam uzun sürmedi. Su almaya üşendiğim için kuru bir şekilde yuttum hapı ve yatağımın davetkar çarşafına doğru yöneldim. Yatağa oturup sırtımı duvara dayarken bu saatten sonra zaten uyuyamayacağımın farkındaydım. Bu yüzden yorganı üzerime çektim, kendimi iyice sardım. Sıcaklıkla biraz da olsa rahatlamış bir şekilde bacaklarımı kendime doğru çektim. Bu hareket benim için sınırlıydı ama. Belimdeki yaranın acısından dolayı vücudumu belli bir yere kadar bükebiliyordum. İç çekip kafamı da duvara yasladıktan sonra yan yatakta oturan Kevin'a diktim gözlerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kutup Yıldızı
Action*Askıda. Devam edilir mi emin değilim.* - Birleşme Serisi İkinci Kitap - - İlk kitabı okumadan buna başlamayınız lütfen. "İnsanlar hükümetlerden değil, hükümetler insanlardan korkmalıdır." - V For Vendetta Bazen bittiğini düşündüğünüz and...