20. Bölüm

118 34 62
                                    


Okul çıkışına kadar Deniz'in siniri ilk haline göre bayağı bir azalmıştı. Öykü dahil olmak üzere birkaç kişi gelip ona ne olduğunu sormuştu ama onları da tersleyince kimse bir daha gelmemişti. Aslında okul çıkışında kendini direkt odasına atmak istiyordu ama kurul toplantısı yapmaları gerekecekti. (Toplantı yapmak için sözleştikleri Ece söyleyene kadar aklına gelmemişti.)

Dersler bittiğinde vakit kaybetmeden Kiraz Ağacı'na gittiler. Havalar hafiften soğumaya başlamıştı ama zaten toplantı kısa olacaktı, kafeye gitmeye gerek yoktu.

Herkes piknik masalarından birinde toplandığında bir sigara yaktı. Derin bir nefes çekip geri üfledi. "Şu Kış Etkinliği'ni acilen halletmemiz lazım." dedi.

Gerçekten acilendi çünkü zaten seçimlerin ikinci kere yapılmasıyla iki hafta kaybetmişlerdi. Normalde Deniz bu haftasonu işe koyulacaktı ama haftasonu da Ceyda, Onur ve o adamla uğraştığı için planlarını gerçekleştirememişti.

Kış Etkinliği dediğiniz şey aslında bir bakıma Kış Yemeği, Kış Dansı veya Kış Partisi gibi bir bir şeydi. Her sene devam eden bir okul geleneğiydi. Birinci dönem, ilk sınavlar bittikten sonra ve ikinci sınavlar başlamadan önce -ki bu genelde aralık ayına geliyordu- biletlerini alan öğrenciler akşam belirlenen mekanda toplanırlardı. İlk önce yemek verilirdi, ki bu yemek faslı genelde kısa sürerdi. Sonra da gece 11.30-12'ye kadar müzik ve dans. Bir bakıma okulun tamamının katılabileceği bir parti gibi bir şeydi. İşin tek can sıkıcı noktası öğretmenlerin ve müdür yardımcılarının da başlarında olacağı gerçeğiydi. Hepsi değil, ama katılmak isteyenler veya kimse katılmazsa zorunlu olarak gideceklerle yaklaşık 7-8 tane öğretmen bulunurdu genelde. Yine de çoğu kişinin kaçırmak istemeyeceği bir eğlenceydi.

Tekrardan konuşmadan önce sigarasından bir nefes daha aldı. "Mekanımız belli zaten. Ama bir ara gidip fiyatı konuşmamız gerekecek." Öykü'ye ve Arda'ya baktı. "Öykü, Arda. Üçümüz birlikte gideceğiz." Arda gerçekten sıkı pazarlıkçıydı, Öykü de Arda kadar olmasa da pazarlık yapabiliyordu ve fiyatı indirmeleri konusunda ikna edici bir konuşma yapabilirdi. Öykü resmi konuşmalarda fena sayılmazdı. Bu yüzden ikisini seçmişti.

Sonra Ece ve Aslı'ya döndü. "Müzikler sizde. Listeyi falan siz hazırlayacaksınız." Etkinliğin belki de en önemli noktası seçilecek müziklerdi. Bu konuda Ece ve Aslı'nın zevkine güveniyordu. Bir kez daha sigarasını dudaklarına götürdü.

Son olarak Mert, Emre ve Can'a döndü. "Mert, Emre, Can. Sizi özellikle biletleri satmak için sınıfları dolaştığımızda istiyorum." Onları seçmesinin sebebi de öğrencileri etkileyeceğini düşünmesiydi. Tecrübeyle sabit, bileti satan kişiler espriler yapıyorsa insanlar daha hevesli oluyordu çünkü etkinliğin de eğlenceli geçeceğine inanıyorlardı. Hatta Mert bu konuda ileri gidip insanları konuşmalarıyla taciz bile edebilirdi ama bu da büyük ihtimal satışı arttırırdı. Can'ı istemesinin sebebi de yine seçim zamanı olduğu gibi yakışıklılığını kullanmaktı. Çünkü millet yakışıklı birinin de katılacağını görünce yine daha hevesli olurdu.

Kısa bir süre daha bu konu hakkında konuşup her şeyi planladılar. Deniz erken ayrılmak istiyordu çünkü bugün keyfi hiç yerinde değildi. Giderayak tam arama yapmak için telefonunu çıkarıyordu ki arkasından gelen "Deniz," sesiyle durdu. Aslında duymamazlığa verip yoluna devam etmeyi çok isterdi ama şimdi kaçsa bile sonra mutlaka yakalanacaktı.

"Efendim Can?"

Can herkesin gittiğinden emin olmak için etrafı kontrol ettikten sonra devam etti. "Konuşabilir miyiz diyecektim."

Konuşamayız Deniz'in vermek istediği tek cevap buydu. "Bence konuşmamamız daha iyi."

"Deniz lütfen."

VeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin