Kış Etkinliği başlamadan önce Deniz'in alabileceği en iyi haber herhalde intikam planının işe yaramış olmasıydı. Çağatay'ı ikna etmek için bayağı, gerçekten bayağı, uğraşmıştı ve bunun karşılığında onun için hatrı sayılır bir şey yapması gerekeceğini biliyordu ama yine de değmişti.Çünkü neredeyse her şey istediği gibi olmuştu. Ceyda ve Onur tabii ki ayrılmamışlardı ama tüm okul Çağatay'ın uydurduğu yalana inanmıştı ve Ceyda'nın... kalitesi azalmıştı. Deniz intikamını almıştı ve şimdi de hazzını sürüyordu. İşin en güzel yanı ise o ikisinin Kış Etkinliği'ne katılmamış olmalarıydı bu yüzden ikisini de görmek zorunda değildi. Bu yüzden aklını onlardan uzaklaştırıp yeniden ortama verdi.
Açıkçası Deniz, ne kadar içtiğini bilmiyordu ama kafası iyi olmaya başladığından, miktarın planladığının üstüne çıktığını tahmin ediyordu. Salaklaşmıştı ama aynı zamanda rahatlamıştı da. Uzun bir süredir bu anın özlemini çektiğini söyleyebilirdi.
Yaklaşık yarım saat kadar önce Çağatay'ın arkadaşlarından olan Buğra'nın yanına gittiğinde böyle değildi.
Yavaş bir şarkı çaldığında öylesine dans ederlerken Buğra, ceketinin iç cebindeki küçük, metal içki şişesini göstermişti ona. Deniz de karşılık olarak sinsice gülümsemişti. İşin en hoşuna giden taraflarından biri de bunu hocaların istemediği halde yapmalarıydı.
Yavaş şarkı bitince dans etmeyi bırakıp bir köşeye gitmişlerdi ve Deniz, Buğra'nın zulasının daha geniş olduğunu keşfetmişti. İçkinin sert olduğunu biliyordu ama vücuduna ne kadar alkol girdiğinden emin değildi. Şimdi de kalabalığın arasında her arkadaşına teker teker uğrayarak dans ediyordu işte.
Bulundukları yer geniş bir salondu. Ortasında geniş, boş bir alanı vardı ve kenarlara da masalar serpiştirilmişti. Düğün salonu gibi bir yerdi. Masaların baktığı, sahne olarak kullanılan bir platformu vardı. Sahnenin üstünde de orayı canlı müzik yapmak üzere de kiralayanlar olduğu için bir bateri, bir gitar, birkaç mikrofon ve kablolar vardı. Sahnenin kenarlarında da hoparlörler duruyordu. Ama onlar canlı müzik yapmadıkları için burayı kullanmamışlardı.
Bir süre etrafında hareketli bir müzik eşliğinde hunharca dans eden insanlara katıldı. Dans ederken -veya saçma hareketler yaparken- yüzünde şapşal bir gülümseme olduğundan emindi. Kararını değiştirdi: biraz daha içecekti. Tam sarhoş olmadığı sürece biraz daha içse ne olurdu ki sanki?
Dans pisti olarak kullandıkları ortadaki boş alandan insanları yararak kenar tarafına gitmeye başladı. Buğra'yı bulmalıydı. Hareketli insanlar arasından ilerlemesi hiç kolay olmuyordu. Derken, hareketli müziğin bitmesi ve yavaş bir şarkının çalmasıyla herkes de aniden yavaşlayıp dansına daha sakince devam etmeye başlayınca şimdi sevgililere müsaade verme sırası olduğunu anladı. Bu bayağı işine gelmişti aslında. Deniz bu fırsatı kullanıp hızlıca Buğra'dan biraz daha içki isteyecekti.
"Bu dansı bana lütfeder misin?"
Deniz, arkasından gelen sesin kime ait olduğunu çıkaramadı ama sorunun ona yöneltildiğini hissediyordu. Buğra'dan içki isteme planlarını unutup arkasına döndü.
"Can?"
"Deniz."
Deniz, istemsizce gülümsedi. Ses renginden anlamasa bile onu bu kadar kibar bir tonlamayla dansa kaldırabilecek tek kişinin Can olacağını tahmin etmeliydi. Can'ın nazikçe ona uzattığı elini tuttu ve pistin biraz daha ortalarına yaklaşana kadar onu takip etti. Yeterinde içeri gelince aynı etraflarındaki herkesin yaptığı gibi dans etmeye başladılar.
Aslında Can'a hala bayağı sinirli olmalıydı ama o günkü barış teklifinden bu yana onu 'affetmeye' çalışıyordu. Bu yüzden dans etmekte sıkıntı görmemişti. Hem de insanlar Buğra'yı onun kankası olarak göreceği için başka biriyle de dans etmiş olmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veni
Adventure~ Wattys 2018 Son Liste ~ Deniz 11. sınıfa geçtiğinde okuldaki en popüler öğrenci olabilirdi. Bunun sebebi kuşkusuz son derece sosyal olmasıydı. Dersleri iyi değildi ama öğrencilerle arası kesinlikle iyiydi. Okul başkanlığı için adaylığını koy...