İyi okumalar🧡7.BÖLÜM
Hayat çok garipti ama sadece bazı zamanlar bunu bu kadar net anlıyordum. Elbette hayatımın bir döneminde partiye gidecektim. Bu garip değildi. Garip olan hayatım boyunca belki de gideceğim en lüks partiye istediğim gibi süslenerek gidemiyor oluşumdu. Tamam, lükste gözüm yoktu ama ne kadar erkek gibi olsam da ben bir kızdım ve bu partiye giderken Yeşim gibi çeşitli elbiselerimi denemek isterdim. Saçlarımla uğraşmak ve makyaj yapmak...
Oysa üstümde siyah bir tişört üstüne siyah deri ceket ve yine siyah bir kot pantolon giymiştim. Çok havalıyım öyle değil mi? Bed boy Deniz!
"Sence highlighter'ım çok mu oldu?" Yeşim'e bir göz gezdirip elimdeki telefona geri döndüm.
"Selektör yakmış geliyorsun gibi olmuş ama çok kasma muhtemelen oraya gidince keşke biraz daha yapsaymışım diyeceksin zaten. Sen en iyisi yanına al orda takviye yaparsın."
"O zaman kalsın."
"Hm"
Rüzgar'ın mesajıyla ayaklandım. "Kalk hadi selektör Yeşim, Rüzgar gelmiş."
Yaptığım espriye gözlerini devirip siyah rugan çantasını aldı.
Neyse canım partiye erkek olarak gitmenin iyi yönleri de vardı sonuçta.
"Kız dur bi!" Yeşim'in ciyaklamasıyla korkuyla ona baktım. "Ne oldu?"
"Acaba sana sakal falan mı yapsaydık?" Gözlerimi irice açıp Yeşim'e baktığımda makyaj malzemelerini karıştırmaya başladı.
"Yeşim sen iyice Hollywood'a bağladın. Ne sakalı kızım? Deniz zaten köse. Allah'tan sen bir dizi setinde çalışmıyorsun ha!"
"Of ne bileyim ben? Zaten senin yüzünden Deniz'i de kız gibi düşünmeye başladım. Kafam iyice karıştı. Seni erkek gibi görüyorum. Senin yüzünden de Deniz'i kız gibi düşünüyorum."
Açıkçası Yeşim'e bu konuda hak veriyordum. Bazen ben de kimlik karmaşası yaşıyordum.
"Hadi hadi yürü!" deyip hafifçe itekledim. Binadan çıktığımızda Rüzgar'ı beyaz gıcır bir arabayla görünce ıslık çalmadan edemedim.
"Nerden buldun bu yavruyu?" diye sorduğumda Rüzgar yüzünü buluşturdu.
"Bari bizim yanımızda Derya ol. Valla çok tuhaf hissediyorum kendimi." Diyince kahkaha attım.
"Tamam tamam. Kimin bu araba?" diyerek sorumu daha normal bir şekilde sordum.
"Okuldan bir arkadaşımın. Daha doğrusu babasının." Diyince güldüm. Nerden baksak 100 bin liralık arabaydı. E haklı olarak o kadar spor ve marka arabanın içine 2. El doblo ile gidemezdik.
Arabanın arka kapısını açtığımızda Rüzgar başıyla önü işaret etti. "Şoför müyüm kız ben? Bin öne."
Ofladım. Nedense bunu bir bahane olarak söylediğini hissediyordum. Kırmak istemiyordum ama çok bariz hareket ediyordu.
"O zaman bir kızın öne oturması daha uygun olur. Hem Deniz'in hoşlandığı kız da muhtemelen partide olur. Bizi beraber sanmasın."
"Ama bizi beraber sansın?" diyen Yeşim'e kaş göz yaptım.
"Evet, böylece Taner de sana yazmaz uzak durur. Ben zaten erkeğim kimse bana öyle yaklaşmaz."
Rüzgar'ın kaşları çatıldı. "Bu Taner düdüğü sana mı yazdı kız?" diye Yeşim'e dönüp sorduğunda araya girip müdahale ettim. Çünkü Rüzgar bunu öğrenirse planı umursamadan Taner'i şu villanın bahçesine eker, sular, büyütür hatta budar. Bizim da plan hiç olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL DELİKANLI(TAMAMLANDI)
General FictionBu hikaye bir kadının hikayesi değildi. Bu hikaye bir erkeğin hikayesi de değildi. Bu hikaye erkek kılığına giren bir kadının hikayesiydi. Bu hikaye ikiz kardeşi Deniz'in kılığına giren Derya'nın hikayesiydi. Mükemmel planının tek kusuruydu Fırat...