İyi okumalar 🧡
23. BÖLÜM
Hayat mıydı bize oyunlar oynayan yoksa biz mi hayatı fazla ciddiye alıyorduk bilmiyorum. Saçma diye ne kadar güldüğüm ve kınadığım dizi sahnesi varsa yaşıyor olmam da sanırım benim hak ettiğimdi. Yoksa sevgili kayınvalide adayım ile oğlunun kayınvalidem olsun diye yıllarca beklediği Demet Teyze'nin yani Rüzgâr'ın annesinin aynı masada oturuyor olması mantık çerçevesinde değildi. Rüzgâr ve Fırat'ın daha önce tanışmıyor olması da bu ikili için düşündüğüm eski dost tezimi desteklemiyordu ne yazık ki.
Fırat elimi daha sıkı kavrayıp yürümeye devam ederken ben oldukça ağır ilerliyordum. Elimi tuttuğu için o da adımlarını ağır ağır atmaya başladı.
Gerilmesinden ve şaşkınlığından Demet Teyze'yi tanıdığını anlamıştım ama nereden tanıdığı konusunda da yine mantıklı bir tahmin yürütemiyordum.
Masaya geldiğimizde Demet Teyze başını birinin geldiğini hissetmiş olacak ki bize çevirdi. Meraklı bakışlarının şaşkınlığa bulanması uzun sürmedi.
"Derya?"
Ayaklanınca gülümseyip sarıldım Demet Teyze'ye. Asıl geliş amacımız olduğunu tahmin ettiğim Fırat'ın annesine de gülümseyip baş selamı verdim. Onu sadece sosyal medyada paylaştığı fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla tanıyordum ve benden haberinin olup olmadığını bile bilmediğim için şimdi sarılsam ne tepki vereceğini de bilememiştim.
"Ne güzel bir tesadüf, uzun zaman olmuştu. Rüzgâr'la da uzun zamandır doğru dürüst oturup konuşamadık. Neler yapıyorsun?" deyince artık ayakta durmak garip olduğu için Fırat'ın da yönlendirmesiyle oturmuştuk. Rüzgâr'ın adı geçince çenesi kasılsa da bir yorumda bulunmadı ama hala elimi tutuyor oluşu Demet Teyze'nin de, Arzu Hanım'ın da gözünden kaçmamıştı.
"Okul, antrenman falan işte her zamanki şeyler." Diye mırıldandığımda Arzu Hanım yani müstakbel kayınvalidem "Kılık değiştirmek de sanırım senin için her zamanki şeyler Derya'cığım." Diye imalı bir cümle kurunca utanç ve gerginlikle Arzu Hanım'a baktım.
Demet Teyze'nin ağzı şaşkınlıkla aralanırken Fırat "Anne!" diyerek annesini uyardı.
Buradan da anladığım kadarıyla kayınvalidem değil kaynanam olarak bahsetmeliydim ondan.
"O ne demek oluyor?" diye soran Demet Teyze'ye cevap veremedim. Sadece umutsuzca omuz silktim ve boş vermesini umdum. Çok şükür ki Demet Teyze anlayışlı bir kadındı ve boş verdi.
"Siz nereden tanışıyorsunuz?" diye soran Arzu Hanım'ın muhatabı elbette ben değildim.
"Oğlumun liseden çok yakın arkadaşıdır Derya. Bir de ikizi var Deniz. Lise de oldukça yakınlardı, daha sonra da arayı soğutmadılar. Yani son zamanlarda da öyle mi bilmiyorum tabi." Diyerek bakışlarını Fırat'a çevirdi. Vermek istediği mesajı almıştım.
"Severim Rüzgâr'ı. Niye aramız açılsın ki? Hala yakın arkadaşım." Dediğimde Fırat gergince homurdandı. Elimi masanın altından tuttuğu için uyarı olarak da sıkmıştı ama umursamadım tabi. Demet teyzeye oğluyla kavga ettiğimizi söylemek istemedim.
"Öyledir tabi. Ben sizi uzun zamandır bir arada görmediğim için öyle dedim." Dedi gülümseyerek Demet Teyze.
"Çünkü onun hayatında büyük değişiklikler oldu. Yeni ortamına adaptasyon süreci falan... Bir de bizim de hayatımızda bir takım gelişmeler olunca biraz uzak kaldık." Dediğimde Arzu Hanım homurdandı.
Moralim gittikçe bozulmaya başlıyordu ama yine de yüzümdeki tebessümü korudum. Sevmediğini bu kadar belli etmesine gerek yoktu sanki?
"Haklısın canım. Annenler nasıl?" diye sorduğunda "Çok şükür, iyiler." Diye cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL DELİKANLI(TAMAMLANDI)
General FictionBu hikaye bir kadının hikayesi değildi. Bu hikaye bir erkeğin hikayesi de değildi. Bu hikaye erkek kılığına giren bir kadının hikayesiydi. Bu hikaye ikiz kardeşi Deniz'in kılığına giren Derya'nın hikayesiydi. Mükemmel planının tek kusuruydu Fırat...