Evlilik Teklifi

16.1K 1.2K 245
                                    

İyi okumalar 🧡

22. Bölüm

"Seni seviyorum Fırat." Diyiverdim birden. Oysa bunu söylemeyi bile hesap etmemiştim.

"Gece saat 3'te tam pencerenin altında olacağım sevgilim. Uyursan kusura bakma artık uyandırmak durumunda kalacağım. Yok bu böyle olmaz. Bizim çok acil evlenmemiz lazım. Her gece üçte kapınıza gelemem çünkü. Neyse bu gecelik bir idare edelim de yarın bir çözüm buluruz." Diye art arda cümlelerini sıralayan Fırat'ın sözleri gözlerimin sonuna kadar açılmasına sebep olmuştu.

"Ne?" diye sorduğumda bir kaç saniye sessizlik oldu. Daha sonra bir şeyler mırıldandı. Kendine kızıyor gibi bir şeyler.

"Tabi, böyle olmayacaktı evlenme teklifim. Ama merak etme sen sevgilim. En güzel teklifi edeceğim ben sana." Dediğinde zorlukla açtığım ağzımdan sadece bir kelime ve bir edat çıkmıştı.

"Evlilik mi?"

Söyledikleri içimde heyecanın yanı sıra bir panik ve hatta itiraf ediyorum bir korku oluşturmuştu. Konuşmadığı o bir kaç salise geleceğim gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Kendimi önce gelinlikle halay çekerken ardından da elimde süpürge evi süpürürken gördüm. Tüylerim ürperdi.

"Evlilik tabi." Deyip bir süre duraksadı. "Derya yoksa sen benimle eğlenmek için mi takılıyorsun?" diye sahte bir şok içeren ses tonu gülmeme sebep oldu. "Bak, benim hislerim senin oyuncağın değil tamam mı?" diye devam etti ardından. Sanırım gerildiğimi anlamış, beni sakinleştirmek için muziplik yapıyordu şuan.

"Bak Fırat'cım. Ben böyle biriyim her çiçekten bal almak benim hayat felsefem." Dediğimde bir süre sessizlik oldu. Yaptığım şakanın hoş olmadığını o süre zarfında fark etmiştim.

"Tamam kabul ediyorum. Kötü bir şakaydı." Dediğimde "Yani..." diye beni onayladı. Gergin çıkmıştı sesi.

"Ama Fırat, senin yaptığın şaka da çok komik sayılmaz. Kabul etmelisin." Dedim tereddütlü bir sesle. Şaka yapıyor gibi bir hali olmasa da ciddi bir şekilde düşünmek için de oldukça bayağı bir konuydu şu an için evlilik.

Bir süre sessizlik hüküm sürdü. Sadece nefes veriş seslerini duyuyordum.

"Neyse sevgilim. Gece tam 3'te orda olacağım. O zaman konuşuruz bunları.

"Peki. Seni seviyorum." Dedim. Evlenmek istemememi onu sevmediğime yorsun istemediğimden belki.

"Ben de. İyi geceler." Dedi ve kapattı telefonu. Telefon kulağımda öylece kaldım.

Telefonu kulağımdan indirip tuşunu kapattıktan sonra yatağın üzerine attım ve çalışma masama oturdum. Evlilik lafını duymanın beni gerdiğini inkar etmeyecektim. Henüz yaşım küçüktü ve kendimde o sorumluluğu alacak cesareti bulamıyordum.

Evlenmek? Daha neler...

-------

Telefonun ışığıyla birlikte mesaja bakmadan sessizce camı açıp dışarı çıktım. Evet, camdan dışarı çıktım çünkü dış kapıyı açmam babamın uyanması demekti. Gece saat 3'te ekmek alınmayacağına göre ya da bakkala gidilmeyeceğine göre hiçbir bahanem olmayacaktı. Babam da beni öldürürdü bu durumda.

Bahçeden çıkarken gelen mesajı açtım. "Köşedeyim."

Abartıyor muydum, buluttan nem mi kapıyordum bilmiyorum ama sanki bir mesafe, bir kırgınlık sezmiştim. Belki de mesajın netliğiydi beni böyle düşünmeye sevk eden.

Biri beni bu saatte dışarıda görürse ne derdim bilemiyorum. Ama penceremin önüne onun gelmesi daha riskliydi. Bu yüzden en iyisi böyleydi. Tek temennim şu yarım saat içinde camımdan içeri bir hırsızın girmemesiydi.

GÜZEL DELİKANLI(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin