Lambadaki Cinin Gerçekleştirdiği Dilek

10.7K 690 822
                                    


 "Günlerce aradıktan sonra, önüne geçemediği bir duygu onu bu ormana çekmişti. Sonunda şatoyu buldu ve prensesin uyuduğu odaya girdi. Daha onu görür görmez yüreğini tarifsiz bir sevgi kapladı. Prensese doğru eğildi ve onu hafifçe öptü. Güzel prenses, sihirli bir değnekle dokunulmuş gibi hemen açtı gözlerini. Onunla birlikte şatodakiler de gözlerini açmıştı."


Bölüm 19


"Gitmem..." dedi öpücüklerin arasından Emir, "lazım..."

Ne ara boynuna doladığımı hatırlayamadığım kollarımı biraz daha sıkıp itiraz ederek homurdandım. Homurdandım çünkü düzgün kelimeler kurmak için geri çekilmem gerekiyordu ve geri çekilmem için daha üç dakikamız vardı!

Parmak uçlarımda durmakta zorlanmaya başladığımı hissetmiş olacak ki, saçlarımdaki elini de belime indirip ağırlığımı destekledi.

Ne kadar uyumlu bir çifttik!

Ay biz çifttik!

Ben bu gerçeğe kıkırdarken Emir birden bire kollarımın arasından çekiştirilince afallayarak öne doğru sendeledim.

Sarp. Sen en güzel duyguların katilisin Sarp!

Emir'i omuzundan tutmuş, ona sinirle bakıyordu.

"Gecenin bir yarısı kapıya dayandığın çok önemli şey bu muydu?!"

Kollarım Emir'in yokluğuyla sızlarken dudaklarımı dişledim. Nefesim ve kalbim yarış hâlindeydi. Aramızda birkaç adım vardı, orada öylece bana sarılmadan duruyordu, bu kadar mesafe çok fazlaydı, Sarp sonra kızamaz mıydı?

"Ben aslında konuşmak içi-"

"Ağzının içine mi söylüyorsun oğlum diyeceğini!" Kelimeler Sarp'ın sıktığı dişlerinin arasından korkutucu bir tonla çıkmaya başlarken gözlerimi devirdim. "Sağır mı bu kız? Özrünü belli bir mesafeden dilesene!"

Nefesimi düzene koyamadan "İnsan bir kapıyı çalar!" dedim sinirle. "Üç dakikamız vardı daha!"

Emir'i bırakıp bana döndüğünde kollarını iki yana açtı. "Bak sen! Dakika da tutmuş! Kaç saat önce üç dakikanız vardı acaba Alin Hanım?" Arkamızdaki aralık kapıyı gösterip hepimizi tam şu an yakmak istiyormuş gibi bakan irileşmiş gözlerini gözlerime dimdik vurdu. "Kapıyı çaldım, içeri girdim, spotları açtım, öksürdüm!"

Aa. Sahiden de oda aydınlanmıştı. Ben Emir beni öptü diye içim aydınlandı sanmıştım.

Emir beni öpmüştü!

Nefesim yeniden teklerken rüyama tutunmak için Emir'in koluna uzandığımda, o da Sarp'ın açtığı mesafemizi kapatıp yeniden yanıma geldi ve belime sarılıp başımın tepesini öptü.

"Duymamışım, ne var?" dedim ben de Emir'e sarılırken. Çok güzel sarılıyorduk. Omurgası tam kollarımı doladığım yerden kıvrılıyordu, evrim bile ben Emir'e sarılabileyim de bu yönde ilerlemişti. Ayrıca başım göğsüne tam oturuyor, boynu tam olarak saçlarımı öpebileceği kadar uzanıyordu. Resmen anatomimiz bile birbirine aşıktı!

Ay, Emir bana aşıktı!

Bekle beni İstanbul, her yerine çiçekler ekeceğim!

"Meşgul olduğunuz içindir!"

"Hı?" Konu neydi?

Merdivenlerden gelen boğuk bir "Çocuklar?" sesiyle beynime yeniden oksijen gitti.

NazendeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin