MARRY ME ? ( Düzenleniyor )

0.0.1 (düzenlendi)

Rica etsem , kitaba başladığınız tarihleri yazabilir misiniz ?

Hayat her zaman mutluluğu içerir miydi ? Her yerde , her şekilde mutlu olabilir miydiniz ?

Olamazdık . Mutluluğu her an yanımızda bulamazdık . O yüzden vardı ya kendisi . Yoksa bir mutluluğa sahip olduğumuzu nereden bilecektik .

Düşünüyordum . Benim hayatım mutsuzluk üzerine mi kurulmuştu ?

Elimdeki kumandaya baktım televizyonda gördüklerimle birlikte .

Çok mu pahalıydı ? Son model bir televizyon, onu kırmamı engelleyecek kadar pahalı mıydı ?

Evet pahalı olabilirdi . Ama benim kalbim ondan daha değerliydi .

Televizyonun bir kırığı yenisi ile değiştirilip giderilebiliyordu değil mi ?

Peki ya kırılan kalp ?

Duyduklarıyla tuz buz olmuş , gördükleri ile varlığının farkında olamayacak kadar dağılan kalbim nasıl düzelecekti ?

Beynimde yankılanıyorlardı bütün söylenenler .

"Bugün kameralara öpüşürken yakalanan Jeon Jeongguk ve Krystal Soo Jung'un ilişkisi geçtiğimiz dakikalarda iki ayrı şirket tarafından da onaylanmış durumda . Umarız çiftimiz mutlu bir birliktelik sürer ."

Birliktelik ? Hemde mutlu bir şekilde ?

Onunla mutlu olması gereken kişi o kız mıydı ? Ya da birlikte olması gereken kişi ?

Jeongguk ile birlikte olması gereken kişi eşi değil miydi ? Mutlu olması gereken ?

Peki bu hakların benim elimde olması gerekirken neden karşımdaki televizyonda birbirlerine gülen gözlerini izliyordum.

Jeongguk'un gülen ve sevgi dolu gözleri neden bana değil de ona bakıyordu ?

Tekrardan izlediğim videoya karşı içimdeki nefreti tutmak istemedim .

Ellerimden kayıp gitmiş olan eşimin sevgisine karşı bir televizyon neydi ki ?

Gözlerim sevdiğim adamdaydı hala . Krystal ile birbirine çok yakın olan yüzlerindeydi . Daha fazla izleyemeceğimi bilerek fırlattım yüzüne karşı kumandayı .

Anlık olarak keşke gerçekte karşımda olsa dedim . Keşke gerçekte olsa ve bu televizyon yerine ona fırlatsaydım bu kumandayı . Karşıma alıp paramparça olan kalbimin hesabını sorabilseydim ondan.

Sonra ise her zamanki gibi pişman oldum dediğime . Ben ona zarar veremezdim . Ona bu kadar aşıkken , kalbimi yok etse bile ona zarar veremezdim .

Yere dökülmüş olan televizyonun kırık camlarına döndüm .

" Özür dilerim Jeon . Böyle bir şey yaptığım için özür dilerim ."

Kısık çıkan sesim kendi kulaklarıma zor giderken almıştım telefonu elime .

Hayat her zaman zor kararlar içerirdi . Bazenleri ise kısa sürede verdirirdi hayatınızı değiştirecek kararları .

Okuduğum kitaplardan mıydı bu cümle yoksa gezdiğim ülkelerden mi duymuştum bilmiyordum .

Tek bildiğim şu an bende bunu yaşıyordum . Ve verdiğim karar gözlerimden gelen yaşların sebebiydi işte .

****

" Babacığım ." demişti kız odasının kapısı kapanmak üzereyken .

" Bugün benimle birlikte uyur musun ?"

İnce dudaklarını büzmüş ve gözlerini ağlamaklı yaparak bakmıştı babasına . Aslında böyle yapmasına gerek olmadığını biliyordu . Babası hiçbir zaman kendisini kırmazdı ki .

Hiçbir şey söylemeden kapıyı kapatıp yanına gelip uzanmıştı babası gülen yüzü ile .

" Bakalım benim minik gökyüzüm bugün bana ne anlatacak ?"

Kız ise sadece sıkıntılı bir şekilde içine çekmişti  nefesini .

" Bana bir sürü eğitim aldırtıyorsun babacığım . Benim sınıfımda olan kişilerin böyle derslerden haberleri bile yok . Neden ben bütün zamanımı bu derslere veriyorum ?"

Kızının söylediklerine her şekilde hak veriyordu adam. Ama insanlar doğacakları yerleri kendileri seçemezdi ki .

' Ah , benim güzel ve saf kızım . Eminim benim yanımda olmasaydın . Hak ettiğin bütün şeylere erişebilecektin . Seni bu durumda büyüteceğim için çok özür dilerim . Lütfen ileride beni anla ve beni affet ."

Bazenleri düşünceler dışarıya vurulmazdı işte . Vurulamazdı .

" Güçlü olmak için kızım . Anneni görüyorsun değil mi ? Ne kadar güçlü bir kadın . İşte sende güçlü ol diye benim güzel kızım ."

Küçük kız bu zamanlar ileride ne olacağını bilmeden örnek almıştı annesini kendisine .

****

Videonun sonuna gelirken söylemiştim sözlerimin devamını .

" Seni gerçekten sevmiştim Jeon Jeongguk . Gerçekten ."