Soğuk havaya rağmen ilerlerken aklımı çocuklara vermiştim . Onların başında olup odalarını kontrol etmem gerekirken ben burada kendimi soğuk havaya atmış Jeongguk ile olan konuşmamızı hatırlamamak için her şeyi yapıyordum .
" Rebecca Hanım ! " arkamdan gelen bağırış ile arkamı döndüğümdeyse burnumda hissettiğim pamuk beni uyutmaya yetmemişti . Çırpınmaya çalışırken kendimi nasıl kaybettiğimi çok iyi hatırlıyordum . Bana bağıran adam yanıma gelirken gülümsüyordu .
" İşte iyi insanlar bu kadar saf ."
Duyduklarım ve gördüklerim son bulurken umarım beni bulamazsın Jeon demiştim .
Umarım beni bulamazsın ve geri gittiğimden emin olduğum geçmişe bulaşmazsın .
****
" Jeongguk kitabı mı verir misin ?"
Kitabıma el koymuş ve yukarıya uzatıyordu . Çalışmam gerekti . İşim zaten fazlasıyla zordu . Birde böyle bir bebekle uğraşmak fazlasıyla güzeldi ama son günü yarın olan ödevimi bitirmem lazımdı .
" Benimle ilgilen biraz ama ." dudaklarını büzmüş bana bakıyordu . İçimden fazlasıyla onu öpmek geçiyordu ama bu işin uzayacağını bildiğimden dolayı önceliği ödeve vermeliydim.
" İlgileneceğim hayatım ama ilk önce izin verirsen hemen ödevimi bitireyim , sonra bütün zaman bizim olsun tamam mı ?"
Kafasını hayır anlamında sallamıştı . Dediklerim bir kulağından giriyor diğer kulağından çıkıyordu resmen .
Tişörtünün yakasından tutup kendime çektiğimde önce şaşırsada sonra buna izin vermişti . Dudaklarımızı birleştirdiğimde kitabı tutan eli kitabı bırakmış ve belime dolanmıştı . Kitabı alıp ondan uzaklaştığımda ise son kez öpücük kondurmuştum .
" Söz veriyorum sevgilim . Bitince hemen geleceğim ." diyerek odadan koşarak kaçmıştım . Arkamdan seslendikten sonra ise dönüp öpücük atmıştım .
" Hey , Park Hyeong Jung . Ödevin bitince görüşeceğiz ."
" Jeongguk ödevim bitti ." Neşeli sesim hızlıca bitirmemden dolayıydı . Önceki konuşmamızın üzerinden pek bir zamanda geçmemişti .
Utangaç halim bir kenara çekilmişti . Şu an kendisinin tavşana benzeyen yüzünü öpücüklere boğmak istiyordum .
Cevap gelmemesine karşın tekrar seslenmiştim .
" Jeongguk ?"
Odaların hepsine baktığımda görmediğim eşim ile şaşırmıştım . Evden çıkmıştı ve bana haber vermemiş miydi ?
Telefonla aradığımda ise cevap vermeyip mesaj ile dönmüştü .
Jeongguk :
Şirketten aradılar sevgilim , gitmek zorunda kaldım üzgünüm .
Hyeong Jung :
Pekala , bekliyorum geri gelmeni
Jeongguk :
Geri dönemeyebilirim hayatım
Beni bekleme uyu senDönmediğim mesajı ile bırakmıştım öylece telefonu . Bir gün daha hayallerimle birlikte yatacaktım . Bunların benim için önemi yoktu .
Önünde sonunda benimleydi . Beni seviyordu . Hayatında biri yoktu . İşler yüzünden biraz görememem önemli değildi . Bunu sıkıntı etmeyecektim yani .
Hyeong Jung :
Seni seviyorum hayatım .
İyi işler 😍( Gönderilemedi )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARRY ME ? ( Düzenleniyor )
Fanfiction" Sen benim eşimsin!" yükselen sesine cevap yetiştirmek dışında hiçbir tepki vermemiştim . " Yanlış düşünüyorsun Jeon Jeongguk . Benim senin eşin olmayı ne zaman bıraktığımı en iyi sen biliyorsun ." hafifçe gülerek devam ettim konuşmama . " Kandırm...