Samet,Afra ve Emre hep beraber cafeden çıkıp yürümeye başladılar.Samet,Emre'yi göndermek için imalarda bulunsa da Emre onu dinlememişti bile.Emre de ikisini baş başa bırakmak istemiyordu,çünkü neden bıraksın?
Afra gerginliği fark etse de bir şey yapamamıştı.Telefonunun bildirim sesi gelince telefonunu cebinden çıkartıp baktı Afra.Mesaj gölgeden gelmişti.
Gizli numara: Neden o ikisinin yanındasın?
Afra kafasını çevirip Emre ve Samet'e baktı.İkisi de kafasını telefonuna gömmüştü.Onları umursamadan gizliye cevap verdi.
Afra: Bu seni ne ilgilendirir?
Gizli numara: Gelecekteki kocan olacak kişinin bunlara karışması en doğal davranış değil mi?
Afra: Kocam olacağını da nereden çıkarttın?
Gizli numara: Bu olmayacağım anlamına da gelmiyor.
Afra: Kendine fazla güveniyorsun.
Gizli numara: Kendime değil, bize güveniyorum Afra'm.
Afra: Fazla güvenme!
''Gülerek kiminle konuşuyorsun Afra? Sevgilin falan mı var?''
Soru soran kişi Samet'ti.Afra başını olumsuz anlamda salladı.
Gölge, Afra için kimdi?
Gölge onun için neyi ifade ediyordu?
Gözünde hangi konumdaydı?
Bu soruların cevabını kendisi bile bilmiyorken başkalarına nasıl anlatsın ki?Samet'in şüpheci bakışlarını umursamadan yürümeye devam etti.
''Afra bir yere gidip konuşalım mı?''
Samet'in sorusunun üzerine Emre kaşlarını çattı.Afra başıyla onaylayıp ''Olur''diyerek cevap verdi.Emre daha çok sinirlenmişti.''İşim var''diyerek onlardan ayrılmıştı.
''Sonunda gitti'' Diyerek söylendi Samet.Afra kıkırdayarak ''Arkadaşın o senin''dedi.Samet umursamazca omuz silkip ''Yıllar sonra çocukluk aşkımı bulmuşum arkadaşım yüzünden tekrar gitmene izin veremem!''Afra utançla başını yere eğip gülümsedi.
Samet Afra'yı hoş manzaralı bir tepeye getirip,tepenin ucuna bağdaş kurarak oturdu.Afra da Samet'in yanına oturup manzarayı izlemeye başladı.
Bir sürelik sessizliğin ardından Samet konuşmaya başladı.
''Çocukluk aklıyla seni seviyordum.Senden 1 yaş büyük olduğum için okula senden önce başladım.Okula gidince sana bir şey olursa diye okulun hemen bitmesini istiyordum,güya senin yanında olup seni koruyacaktım.Hep büyüyünce seninle evleneceğimin hayalini kurardım.''
Derince bir iç çekip acıyla gülümseyip devam etti konuşmasına.
''Okula gittim gene.O gün içimde bir acı vardı içim içimi kemiriyordu,içimdeki ağlama isteğini zorla bastırıyordum.Okul bitince koşarak yetimhaneye gittim.Hiç vakit kaybetmeden seni aramaya başladım ama sen yoktun.Her yerde aradım.Yatak odası,koridor,kütüphane,bahçe,diğer odalar.Hatta yurdun dışını bile aradım ama sen yoktun.Ağlayarak müdürün odasına gittim.Seni sorduğumda evlatlık alındığını söylediler.O an yıkıldım, küçük bedenime kocaman yük binmişti. Nereye götürdüklerini sordum,kimin götürdüğünü sordum.Söylemedi!Geri getirsinler diye kavga ettim müdürle.Beni ciddiye bile almamıştı.Bütün odaları dağıttım,tuvalet sabunlarını tuvalete döktüm,camları kırıp kitapları yırttım ama sen gelmedin.Ben yediğim ceza ve dayaklarla baş başa kaldım.Her gece ağladım,sanki ağlayınca geri dönecekmişsin gibi.Her ellerimi açtığımda seninle tekrar karşılaşmak için dua ettim.Bekledim hep,Allah çocukların üzülmesine kıyamaz,dualarını hep kabul eder dedim.bekledim.Aradan geçen aylar sonra bir aile çocukları olmadığı için beni evlat edinmişlerdi.Zengin aile ile varlık içinde büyüsem de hep bir yanım eksikti.Umudumu kaybettim en sonunda,beklesem de olmuyordu,sen gelmiyordun. Umudum kalmadı bende vazgeçmeyi seçtim.Seçtim seçmesine de hep bir tarafım seni görmeyi umut ediyordu.''
Biraz bekleyip dolan gözlerini sildikten sonra burnunu çekip devam etti.
''Bu gün seni gördüğümde içimdeki mutluluk nasıl anlatılır ki?Çocukluğumu bana verdin sen bu gün.Beni görsen bile tanımazsın diye düşünüyordum.Benden önce sen beni tanıdın.İnan bana şu an çocuk tarafım mutluluktan ağlıyor. Allah'ın gücüne,sadakatine,merhametine bir kere daha inandırdın beni.Sabır edince selamete ereceğimi öğrettin bana. Çocukluk arkadaşın olarak kalıp bir daha hiç ayrılmasak olur mu?''
Afra göz yaşlarını silip kafasını 'evet' anlamında sallayıp Samet'in boynuna sarıldı.Samet de sıkıca sarıldı çocukluk aşkına. Allah'ın merhametine bir kere daha hayran kaldı.İçindeki çocuk ellerini açıp dua etmeye başlamıştı bile.
'Ne olur onu benden alma!Bir kere daha onsuzlukla sınama beni,ne olur Allah'ım!''
Amin diyenleri görelim bakalım.
Kitap hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum.Beğeniliyor mu,nefret mi ediliyor diye düşünüyorum.Kitap hakkında yorumlarınızı bekliyor olacağım.Teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge |texting
Short Story[TAMAMLANDI] Gizli numara: Kalbin gözü yoktur,görmeden sever eli yoktur dokunmadan sever. Kalp hisseder,hisseder de sever gül güzeli