İlk bölümü bercool01 sana ithaf ediyorum güzel kızım. Hep olduğun gibi. Hep kitapsever ve hep mutlu kal. Hayat yüzünden gülücükleri eksik etmesin :)))
10 sene öncesi
Kantinden aldığı kahve ile alelacele son kalan pencere önünde ki masayı kapmak için insanüstü bir çaba sarf eden Nehir masaya ulaşmanın verdiği rahatlıkla,kahvesini yudumlayarak her zaman yaptığı gibi dışarıyı seyretmeye başladı.
"Hayat zaten bir koşturmacadan ibaret değil miydi?" diye klişe bir düşünce geçti aklından.Çünkü öğle arası bitmiş insanlar geçiyordu önünden,evine alışveriş yapmış çocuklarını sürükleyerek götürmeye çalışan ve bu arada da yemeği nasıl yetiştireceğini düşünen kadınlar,sevgililer ve daha niceleri geçti önünden..
Nehir onları seyrederken her daim içinde olduğu yalnızlık duygusundan bir parça da olsa kurtulur ve kendini olmadığı hayatların içine hayal ederek bir anda kendini o hayatların içinde bulurdu.En büyük zevklerinden biriydi bu,böyle yaparak abisi ve hayatında neşe kaynağı üç arkadaşı dışında yaşayan ama bir türlü yanında olmayan anne ve babasının yokluğunu bu şekilde atlatmaya çalışıyordu.Abisinden gelen mesaja bakarken yüzünde oluşan tebessüme engel olamadı.
-Okuldan sonra bir programın var mı güzelim?
-Hayır,neden?
-İdil,ben ve sen akşam yemek yeriz diye düşündüm,müsaitsen tabii.
-Olur abi,saat kaçta?
-Akşam sekiz gibi sizi güzel bir yere yemeğe götürmeye düşünüyorum.
-Tamam hazır olurum.
-Tamam güzelim görüşürüz.
Telefonu kapattıktan sonra soğuyan kahvesini içemeyeceğini anlayınca eşyalarını bırakarak kantinden kızlarla kendine kahve alıp tekrardan oturdu.
"Bu sefer gemileri nerede batırdın?"Nehir gülümseyerek arkasını dönünce İdil ve Ayşem'i gördü.
"Yasemin nerede?"deyince 'Sence?' deyip göz devirerek Nehir'e bakınca Nehir kahkaha atarak anladım dercesine bakmaya başladı.
"Kahvelerinizi aldım hadi oturun."
"Tamam,teşekkürler."O sırada yanlarına gelen Yasemin gülerek tuvalette makyajını tazelerken duyduklarını anlatıyordu.Arkasına hafifçe bakarak "Seninki okulda bayağı popüler aslında Nehir,gerçi bu fizikle olmaması imkansız ama.."
"Yasemin saçmalama lütfen ve önüne dön."
"Ne var bunda ya?"Nehir gözlerini devirerek arka masaya bakınca buz gibi gri gözlerin kendisini büyük bir merakla izlediğini gördü.Kafasını eğerek kahvesini yudumlarken kızların konuşmalarını dinliyordu ve bir taraftan da böyle canlı,hayat dolu arkadaşlara sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşündü.
İçlerinde en sakin olanları Ayşem ve kendisi iken onların tam tersine Yasemin ve İdil hayat dolu,neşe saçan kızlardı.Onlardaki neşe hepsine yetecek kadar boldu hele ki Yasemin,onu taşıyabilecek erkek zor bulunurdu büyük ihtimal.Hep neşeli,enerjik,hayatı dolu dolu yaşayan kızlardı.Böyle güzel yürekli arkadaşlara sahip olduğu için ne kadar şükretse azdı.
Hepsi birbirinden farklı özelliklere sahip olsalar da aynı camiadan olmaları,ailelerinin birbirini tanımaları ve en önemlisi ilkokuldan beri gittikleri bütün okulların aynı olması bu kızları birbirine kan bağı varmışcasına bağlamıştı.
Bu hayat sizden ne kadar alıyorsa onun karşılığında mutlaka sizi hayatta tutacak bir şey veriyordu.İdil akşamki programdan haberi olup olmadığını sorunca bilgisi olduğunu öğrendi.Derse girmek için kalktıklarında Nehir hala Demirin üzerinden çekmediği bakışlarının etkisi altındaydı.
Demir'den
Okullar başlayalı neredeyse yedi ay olacaktı fakat ne yaparsa yapsın gittikleri ortak bir iki toplantı dışında Nehir'in Demiri gördüğü,onunla ilgilendiği yoktu ve bu artık Demirin içindeki ilgi bekleyen çocuğu çaresizliğe itiyordu. Nehir'in,annesinin elinden tutmus konusarak giden bir kız çocuğuna takılmıştı gözleri .Demir o an Nehirin aklından gecenleri öğrenebilmek için çok şeyleri feda ederdi fakat geçen zaman artık Nehir ile bir gelecekleri olacagi gerçeğini silmeye başlıyordu .Demir,Nehirin Gülümseyen gözlerle kendisine bakmasini hatta mumkun olsa o gozlerde kendisinden baska hicbir gerçeğin var olmamasını istiyordu.O kadar güzel ve o kadar hüzün doluydu ki o gözler,bir an elinden gelse ona sarılarak tüm kederlerini silmek istedi fakat Nehir bırakın onun yaklaşmasını,uzaktan bakmasından bile huzursuzluk duyan bir tipti.Aylardır onu okulda izliyor ve kendisine kurduğu dünyadan dışarıya çıkmamak için nasıl mücadele ettiğini görüyordu.Sadece onu izlemek için yan yana olan masaları ayırıyor ve hiçbir şeyden haberi olmayan Nehir'in koşa koşa masaya ulaşabilmek adına verdiği çabayı seyrediyordu.Sadece arkadaşlarıyla konuşurken gözlerindeki hüzün siliniyor yerini yüzünde ve gözlerinde beliren tebessümler alıyordu.Demir içinden yine aynı sözü verdi kendine,
"Bir gün gözlerindeki o derin hüznü sileceğim ve hayat boyu yanımdan ayrılmana izin vermeyeceğim."
Arkadaşlar lütfen yorumlarınızı ve beğenilerinizi esirgemeyin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nehir"
RandomHayatının hatırlamadığı ve belki de ömrü boyunca hatırlayamayacağı dört senesi olan;bir kadın ve ona deli gibi aşık olan bir adam. Ve bu aşkın meyvesi olan bir çocuk...