25

11 0 0
                                    

Demir, duyduklarını hazmetmek istercesine derin bir nefes aldı. "Ben, senin yanına gelmeden önce kendime bir söz verdim. Ne olursa olsun hep babamın yanında olup ona destek vereceğim diye. Ben ne olursa olsun kendime verdiğim sözü tuttum. Senin yanında durmayacağım ama karşında da olmayacağım. Umarım mutlu olursunuz."

Kapıya ulaşan Demir bir anda geriye dönüp bakarak" Uzun bir zaman benimle iletişime geçmenizi istemiyorum. Zamanı geldiğinde ben sana uğrarım. Umarım mutlu olursun."

Evden çıkıp kendisini bekleyen arabaya bindi. Gözlerini kapattığı anda aklına babası ve babasının anlattıkları geliyordu.

Bir an sadece çok kısa bir an annesinin yerine Nehir'i koydu. Ben ne yapardım acaba? İşte o soru karşısında kendini babasından çok farklı bir yere koyamadığını anladığı andı.

Nehir onundu. Bu ne kadar hastalıklı bir düşünce olsa da insan birini sevdi mi kalbine ve düşüncelerine söz geçiremiyordu.

Yarın. Yarın Nehir'i arayacak ve ona anlatacaktı. Bugün sadece içip unutmak istiyordu.
***

Çalan telefona bakmak için eline alınca başına giren ağrıdan dolayı yüzünü buruşturdu. Bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu.

"Ne vardı bu kadar içecek" diye.

Telefonu açar açmaz Nehir'e hazırlanmasını ve kendisini beklemesini söyleyip telefonu kapattı. Kısa bir duşun ardından sert bir kahve içip arabasını Nehir'in evine doğru sürmeye başladı. Kapıda kendini bekleyen kızı görünce bir anda yaşadığı tüm sıkıntıların bittiğini fark etti. Sevdiğin insanla birlikte bir olmak bu demekmiş diye düşündü.

Kapıyı açıp kendisine sorgulayan bakışlar fırlatan kıza "Evimize gidelim mi?" diye sorunca, Nehir sadece kafasını sallamakla yetindi.

Evin kapısından girerken Demir, neyi nasıl anlatacağını, lafa nerden başlayacağını bilmiyordu. Bir kahvenin her ikisine de iyi geleceğini düşünerek" Güzelim, benim başım ağrıyor. Oldukça uzun bir konuşma olacak. Sen her ikimize de bir kahve yap istersen. "

Mutfağa varan genç kız dolapları karıştırırken 'bunlara şaşırmamak gerekiyor Nehir' diyerek gülümsemeye başladı. Sonuçta karşısında ki adam Demir 'di ve hayatı her ikisi için kolaylaştırmak için vardı sanki.

Isıtıcıya suyu koyduktan sonra kupaların içine kahveleri koyup suyun ısınmasını beklemeye başladı. Demir' in sorununun ne olduğunu bilmiyordu sadece onların hayatında soruna yol açmamasını diledi.

İki kupayla Demir 'e doğru yaklaşıp kupanın birini adama doğru uzatarak adamın elinde ki kupayı fark etmesini bekledi.

Nihayet kendisine uzanan kupayı fark eden adam kızın elindeki iki kupayı da alarak onu kucağına doğru çekip kafasını kızın saçlarına gömdü.

"Korkma. Sadece dün babamla konuştum."

"Ve..."

"Nehir. Benim annem yaşıyormuş ve ben senelerce boş yere acı çekmişim. En önemlisi de bütün kaybımın nedeni sadece babamın gözlerinin kıskançlıktan kör olacak kadar gerçekleri görmemesi."

Demir, kafasını iki yana sallayarak Babasıyla dün yaptığı konuşmayı Nehir 'e anlattı.

" En kötüsü ne biliyor musun? Babama çok kızıyorum.Hem de çok ama ben onun yerine kendimi koyduğum zaman aynı hatayı yapma ihtimalim beni daha çok korkutuyor. "

" Demir,biz annen ve baban değiliz. Madem ki böyle bir korkun var o zaman korkularının üzerine git. Bırak mutlu olsunlar. Anlattığın kadarıyla onlar mutluluğu hak ediyorlar. Geçmişin hayaletlerinin seni esir almasına izin verme. Hiçbirimizin ne kadar yaşayacağını bilemeyiz ama yaşadığımız hayatı güzelleştirmek bizim elimizde. Bırak annen ve baban da geriye kalan zamanlarını birlikte geçirsinler. Bu kadar büyük sınavlardan geçmiş bir aşk bence bu kadar saygıyı hak ediyor. Onlar tüm yaşadıklarına rağmen birbirlerine olan sevgilerini kaybetmemişler. Senin onları affetmemen onların içindeki yarayı derinleştirir. Tam anlamıyla mutlu olmalarını engeller."

Ellerini Demir 'in saçlarında gezdirerek sevdiği adamın yüzüne baktı.
" Bırak mutlu olsunlar. Biz onlardan desteğimizi esirgemeyeceğiz. "
" Sen benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin. "
" Sen de benim adam. Kabul görmüş en büyük duamsın sen benim."

Nehir"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin