@Kronik- bölümü size ithaf ediyorum :)))
Şimdiden keyifli okumalar diliyorum :))))
"Kaybetmek, en büyük korkum hemde
daha sevginin ne olduğunu, sevgiliye duyduğun hissi yeni anlamaya başlamışken Demir. "" Nehir, kalbine kuşku girmesin güzelim. Biz sonunda birbirimize bu kadar yaklaşmışken bize bunu yapma güzelim. "
Demir'in tek istediği Nehir'in kafasında soru işareti kalmamasıydı.
"Gözlerine vurulduğum ben yaşadığım müddetçe istersen benim kilometrelerce uzağım da ol istersen benim yakınımda ol ben gene seni sevip, seni koruyacağım buna inan ve kafandaki olumsuzluklardan vazgeç.
Gel hadi dans edelim hatta ne dersin çalan müzik çok güzel bu bizim şarkımız olsun nerede dinlersek dinleyelim bize bizi bizim birbirimize ola sevdamızı anlatsın ne dersin "" Olur, bana da uyar."deyip ciğerlerine derin bir soluk çeken kız aklındaki bütün soru işaretlerini rafa kaldırarak kendine tanıdığı şansı yok etmemek için mücadele etti.
Redd den nefes bile almadan çalıyordu .İkisi de resmen soluk bile almadan birbirlerini her an kaybedeceklermişçesine sarılarak dans ediyorlardı.
Dans bittiğinde ise abisi de dahil hepsi onları seyrediyordu ve bu Nehir'in utanmasını sağlarken Demir onu alnından öperken" Bu dünyada tek utanmaman gereken kişi benim, gözlerine vurulduğum. Her ne kadar yüzündeki kızarıklık beni benden alıyor olsa da lütfen benden utanma.
Ayrıca unutma en kısa zamanda senin karım olmanı arzu ediyorum o zaman ne yapacağız söylesene bana diye gülümsedi"Nehir resmen soluğunu tutup Demiri seyrederken' ben ne yaptım acaba da Allah seni bana layık gördü' diye düşünüyordu.
Demirin o buz gibi bakan gri gözleri bir tek ona bakarken yumuşuyor içinde merhamet ve sevgi gibi duygular barındırıyordu.
Her kadının rahatlıkla aşık olabileceği kadar yakışıklı ve bir o kadarda göze batan bir erkekti.
Demir onu ne kadar beğendiğini söylese de Nehir onu kendine yakıştıramıyordu.
Bunun geçmişte yaşadığı sevgisiz aile ortamından kaynaklandığını bilse de bir türlü bu psikolojiden kurtulamıyordu.Nehir'in dalıp gittiğini fark eden Demir" Tatlım eğer yorulduysan seni eve bırakayım zaten bugün hiç dinlenmedin ne dersin? "
"İnsanlara ayıp olur Demir "
Kaşlarını olabildiğince çatan Demir ise "Bence ilk düşünmemiz gereken sensin ve belki farkında değilsin ama şu an saat gecenin üçü ve bence hiç kimse bunu garip karşılamaz bana güven lütfen"
"Tamam senin dediğin gibi olsun önce bir söyleyelim belki onlarda gideceklerdir."
"Tamam güzelim" diyerek sanki kaçmasından korkar gibi güçlü kollarıyla Nehir'i sararak Zafer abinin yanına doğru ilerlemeye başladı.
"Abi, Nehir çok yorgun bence biz gidelim siz devam mı edeceksiniz yoksa gidecek misiniz? " diye sordu.
"Aslında biz de gitsek fena olmaz bugün bütün herşeyi bırakarak çıktım yarın oldukça yoğun bir gün olacak ve bende çok yorgunum en azından bir iki saat dinlenmeye fırsatım olur."
"Tamam o zaman hep birlikte toplanalım gidelim."
Grubun geri kalanı da eşyalarını alarak yanlarına gelince hep birlikte dışarıya doğru yol aldılar.
Kapıya ulaştıklarında vale'nin arabaları getirdiğini görünce bunun Zafer'in işi olduğunu anlayarak gülümsediler ve arabalarına binerek herkes sevgilisini bırakmak için farklı istikametlere doğru yol aldılar.
Zafer abim aynı eve gidecegiz ben bırakırım demesine aldırmadan ben bırakırım abi diyerek Nehir'i ön koltuğa oturtup emniyet kemerini bağlamasını bekledi daha sonra ise kendisi kemerini bağlandıktan sonra oradan eve doğru sürmeye başladı.
Nehir günün yoğunluğuyla arabaya binince resmen mayışmış hemen uykuya dalmıştı.Demir nerdeyse Nehir'i seyretmek için arabayı durduracaktı.
Allah'ım ne kadar güzel ve ne kadar masum bir kızdı bu.
Sanki bu dünyadan değilde başka bir dünyadan buraya gelmişti.Kafasını yukarı kaldırarak her zaman yaptığı gibi Allah'a binlerce kez şükret ti böylesine bir güzelliği karşısına çıkardığı Nehir'in kalbine Demirin sevgisini yerleştirdiği için.
Eve ulaştığında Zafer abinin daha gelmedigini fark edince Nehir' in biraz daha yanında kalmasını sağlamak için üzerindeki yazlık ceketi çıkartıp Nehir'in omuzlarına örttü ve gözünü bile kırpmaktan korkarak Nehir'i seyretmeye başladı.
Ve en büyük rüyasını gene yineledi.
'Her gece senin gözlerine bakarak uyumak ve her gece senin gözlerine bakarak uyanmak istiyorum.
Allah'ım sen hiçbir sıkıntı çıkmadan bu güzelliğin benim karım olmasını sağla Yarabbim 'diyerek noktaladı.Bunları düşünürken hayatında belki de en derin ve en güzel uykusuna daldığı sevdiğine bakarken,
duyduğu ses ile gözlerini açınca Zafer abinin arabanın camına tıklattığını gördü."Kapıyı açarlardı neden içeri girmedin? "
" Uyandırmak istemedim istersen hiç uyandırmayalım abi. "
Kafasını sallayan Zafer Nehir'in tarafina geçince Demir hemen Nehir'in emniyet kemerini çıkartıp, kapıyı açmak için Zafer' in yanına gitti. Zafer' in cebinden anahtarı alıp kapıyı açtı.
"Abi, yarın görüşürüz. İyi geceler."
"İyi geceler" diyen Zafer ses yapmadan Nehir 'i yukarıya çıkartıp yatırırken bir taraftan da bu çocukların sorunsuz bir şekilde Londra' ya gitmelerini temenni ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nehir"
RandomHayatının hatırlamadığı ve belki de ömrü boyunca hatırlayamayacağı dört senesi olan;bir kadın ve ona deli gibi aşık olan bir adam. Ve bu aşkın meyvesi olan bir çocuk...