21.bölüm = ''...Ruh hastasısın...''

187 10 0
                                    


Boran içeri gidip pastaları kapıp geldi. Herkes yerine geçti ve alkışlar yükseldi. 

''İyi ki doğdun Meriç, İyi ki doğdun Hande.'' denildi salonda. Hande ve Meriç pastalara eğildi.

''Hop! Durun! Dilek tutmanız lazım.'' dediğimde ikisi aynı anda bana baktı. O arada Boran yanıma gelip yanağıma öpücük kondurdu ve kamerayla video çekmeye devam etti.

''Tuttuk!'' dediler aynı anda ve üflediler. Hepimiz alkışladık ve yanlarına gidip öptük onları.

''Hediyelerimiz..'' dedi Hande. Boran gidip hediyesini getirdi. Sarıldılar ve Hande ile Meriç babalarının hediyesini açtılar. Boran ikisine sırt çantası almış.

''BABA! Neden sırt çantası aldın ki?!!'' dedi Hande. Boran sözüne başlamadan ben konuştum.

''Kızım okula gideceksiniz ya..'' dediğimde ikisi birbirine bakıp ''aa'' diye bağırdı. Hepimiz ikisinin tepkisine kahkaha attık. Berk gidip hediyesini verdi. Hemen açtılar. Berk , Meriç'e uzaktan kumandalı araba almış. Handeye ise hello kitty almış. 

''Bunu Esra ile ikimiz aldık sayın.'' dediğinde Berk onayladım. Sıra benim hediyem de idi.

''Anne senin ki?'' dedi Meriç. İçeri gidip hediyelerini getirdim. Yanlarına gidip yanaklarına öpücük kondurup verdim.

''Açın.'' dediğimde hemen açtılar. Bu çocuklar canavar resmen.

''Anne sen ciddi misin?'' dedi Meriç. Koşarak yanıma gelip sarıldı. Ona istediği bisikleti almıştım. O hediye kutusunun içinde koruyucu anahtarlı şeyi ve küçük bir maketi vardı. Hande hediyesini görünce o da aynı tepkiyi verdi. Ona da istediği kulaklıkla mp3 çalar almıştım. 

İyice gülüp eğlendik. Pastalar kesilip yendi. Çocuklarımın yüzünde gülücükler vardı. 

''Annecim fotoraf çekilicez gel!'' diyen Meriç'in sesi ile hemen yanlarına gittim. Fotoraf makinemizi ayarladık saniyesini ve yerimize geçtik. Herkes 'peynir' dedi ve çekildik. Onlar fotorafa bakarken kapı çaldı. Hemen gidip kapıyı açtım. Ama keşke açmasaydım. Karşımda Ekin'i gördüm. 6 yıl ya 6 yıl sonra bir insan neden çekip gelir. Hiç değişmemiş.

''Güzelim.. '' dedi, ona bakarken yutkundum ve kapıyı yüzüne kapamaya çalıştım. Ama engel oldu kolu ile kapıyı açtı yeniden. 

''Lütfen git buradan..'' dedim kısık bir sesle. 

''Onları göreyim , gideceğim.'' dediğinde ittim onu.

''Girme içeri..'' dedim.

''Onları görmem lazım. Nasıllar? Kan bağımız var sonuçta!'' dedi kızgın ve kısık bir sesle.

''Ne olur ! Onların hayatını alt üst etme.'' dedim ve yine onu ittirdim. Kolumdan tuttu sıkıca , çekmeye çalışsam da bırakmadı. Gözlerimin içine baktı , ben ise öfke ile soluklanıyordum.

''Hayatım kim gelmiş?'' diye seslenen Boran'ın sesini duymam ile Ekin'in yüzüne geçirdim bir tane. Geriye doğru gidince kapıyı hızla çektim. O sırada Boran geldi ama onu göremedi. 

''Kimmiş?'' dedi.

''Kapıcı.'' dediğimde güldü.

''Çağır gelsin , pasta verelim.'' dedi ve kapıyı açmaya çalıştı. Kapının önüne geçtim ve dudaklarına yapıştım. Anlamamıştı ama yine de karşılık veriyordu. 

''ÖÖHÖHÖHÖ'' diye öksürme şeyini yapan Meriç'e baktım. 

''Orta yerde öpüşmesseniz sevinirim.'' dedi ve güldü.

''Bak bak bak, sen büyüdün de bizim öpüşmemize mi karışıyorsun?'' dedim ve onu gıdıklamaya başladım.

Benden kaçtı ama elime geçecekti. 

****************************************

(Gece)

Gece olmuştu Berk ve Esra evlerine gitmişti. Hande babası ile odasında uyuyorlardı. Meriç ise ps4 oynuyordu. Kafamı cama yaslayıp dışarı izlemeye başladım. Ya Ekin çocuklarıma zarar verirse. Ya yine bir şey yaparsa?  Çocuklarıma bir şey olursa ben yaşayamam. Ölürüm.

''Meriç kapa hadi annecim onu. Uyu!'' dediğimde oflayıp kapattı.

''Anne sende hiç bir şeye izin vermiyorsun!'' dedi ve ayaklarını yere vura vura odasına gitti. Bende etrafı düzeltip tam odama gidecekken yine kapı çaldı. Kimse uyanmasın diye hemen açtım. Ve yine karşımda Ekin vardı.

''Lütfen ama ya..'' dedim bir çocuk gibi..

''Onları görmeme izin vermediğin sürece hep geleceğim.'' dedi.

''Onları anca rüyanda görürsün.'' dedim.

''Sen kendini ne sanıyorsun kızım!'' dedi ve içeri girip beni duvara yasladı. Boynuma yaklaşıp kokumu içine çekmeye başladı.

''Yapma yalvarırım. '' dedim.

''Bak ben bunları yapabiliyorum.'' dedi ve saçlarımı tutup aşağı doğru indirdi.

''Canım acıyor.. Yapma.. '' dediğimde durmadı devam etti. Dudaklarını dudaklarıma sürtüyordu. 

''Seni özledim..'' 

''Sen Manyaksın. Ruh hastasısın. Deli'' dediğimde güldü. 

''Boran nerede?'' dedi.

''İçeride uyuyor.'' 

''Uyandırmak ister misin?''  dedi ve cebinden bir bıçak çıkardı. Kafamı olumsuz salladım.

''O zaman yarın yine geleceğim ve onları göstereceksin.'' dedi ve gitti. Hemen kapıyı kapattım ve kitledim. Kapının önüne çöküp yaslandım ve ağlamaya başladım.

Hayat neden böle zalim. İyiler neden hep kötüler tarafından kullanılıyor. Neden ya..


Kalbimin Üç Sahibi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin