Eve geldiğimde çocuklara bir şey demeden odama çekildim. Boran bana bunu yapmış olmasa bile neden oradaydı. Rüzgarın estiği vakit yağan yağmur gibi ağlamak istiyordum şu an. Kapı çaldı ve içeri Hande girdi.
''Annecim iyi misin?'' dedi ve yanıma geldi.
''İyi değili.m.. Lütfen yalnız bırakır mısın beni?'' dediğimde bana sarıldı ve yanağımdan öptü.
''Anne bana her şeyi anlatabilirsin.. Senin yanında olmak istiyorum..'' dedi. Keşke anlatabilsem ama kızım sana bunları anlatırsam nasıl bir travma yaşıcaksın bilemiyorum..
''Olmaz Hande hadi lütfen yalnız bırak beni.'' ayağa kalktı ve el sallayıp gitti. O odadan çıkar çıkmaz gözyaşlarımı bıraktım.
Meriçten
Hande odadan çıktığında üzgün duruyordu hemen yanına gittim.
''Neyi varmış?''
''İyi değilmiş sadece bunu dedi valla.'' dediğinde yerime oturdum Azad yanıma gelip sarıldı. Hande de odasına çekildi.
''Üzülmeyelim. Kötü bir şey olmamıştır.'' dedi Azad. Alnından öptüm.
''Aynen hemen kötü düşünmeyelim.'' dedim.
Handeden
Odama girer girmez Egemen'in instagramına girip fotoraflarına baktım. Çok yakışıklı bu çocuk ya.. O sırada ben onun fotolarına bakarken mesaj attı.
'Naber yavru ?' yazmıştı. OMG bana yavru dedi..
'İyiyim senden naber?' deyip gönderdim. İki dakika sonra geri döndü.
'Bende iyiyim. Şey dicektim bana ingilizce çalıştırır mısın?' kesinlikle yaparım ben bunu.
'Elbette istediğin zaman bir yerde buluşalım çalıştırırım.' yazdığımda hemen cevap verdi.
'Benim evimde.' WTF OMG SHİT! onun evinde ben ona ders çalıştırıcam.
'Olur.' yazıp gönderdiğimde bana evin adresini atıp ne zaman geleceğimi söyledi. Ve yarın ona gidecektim. Hemen yatağa attım kendimi ve tavana bakarak onu düşündüm.
Borandan
Miray nasıl inanmaz bana , nasıl düşünür onu aldattığımı. Yanımda duran çöp kutusunu ayağımla geçirdim. Hızla arabama atlayıp ormana sürdüm. Ormanda ki gizli atölyeme geldiğimde hemen arabayı park edip içeri girdim. Mumu yakıp üstümdeki gömleği çıkardım ve kendimi yatağa attım. Dinlenmeye ihtiyacım vardı çok.
*Yarın*
Miraydan
Sabaha kadar oturup onu düşünmüştüm. Mesaj geldi o an telefonuma atan Berkti.
'Ne oldu dün ?'
'Önemli bir şey olmadı!'
'Tamam, ben kıza bir miktar para verip buradan gönderdim.' demek gitti.
'Sağol..' yazdım ve gönderdim. Sonra hemen kalkıp içeri geçtim. Meriç ile Azad koltukta uyuyordu. Sessiz hareket edip mutfağa geçtim. Bir bardak su içip kendime geldim. O sıra Azad uyanmış yanıma geliyordu.
''Uyandın demek.'' dedim.
''Dün gece hepimiz sizi çok merak ettik.''
''Çok kötü bir şey olmadı.'' dedim.
''Miray, ben seni tanıyorum.'' demişti hem bana Miray dedi hem de beni tanıyormuş. Yavaşça yanına yaklaştım.
''Nereden tanıyorsun beni?''
''Ekinden.'' dediğinde beynimden vurulmuş gibi oldum.
''Onu nereden tanıyorsun!'' diye gürledim.
''O benim ağabeyim.'' ne ne ne abisimi?
''Ne- abin mi?''
''Ekin , Berk ve Boranın gerçek ağabeyi değil. Babam onu benim annemden yapmış ve annemin elinden almış. Sonra bir kaç yıl sonra yine birleşmişler ve ben olmuşum.'' dedikleri kulağımda yankılanıyordu.
''Demek Ekin bu yüzden bir süredir ortalıkta yok.'' dedim kendi kendime.
''Efendim?'' dedi Azad.
''Yok bir şey şimdi nerede o?''
''İtalya da bir iş görüşmesinde.''
''Yeni bir hayata mı başladı?''
''Hayır. Geri dönecek.''
''Döndüğü zaman haber ver.'' dedim ve üstüme bir şey giyip evden çıktım. Demek Ekin bizden biri değildi. Benim gibiydi. Ne kadar üzülmüştür şimdi.
Borandan
Gözümü açar açmaz üstümü giyip evden çıktım. Araba atlayıp bizim evin oraya gittim. Arabadan indim ve eve girdim. O sırada bir kız vardı içeride.
''Miray nerede?''
''Biraz önce çıktı.'' dediğinde evden çıktım ve arabama geri atladım. Yollar da giderken onu aradım ve gördüm. Bir kafede oturuyordu. Arabayı kenara çekip karşıdan karşıya geçtim. Kafeye girdim. Beni göremezdi çünkü arkası dönüktü. Yavaşça ilerledim, telefonla konuşuyordu tam arkasında durdum ve dinledim.
Miraydan
Ben evden çıkıp kafeye oturduğumda Ekin beni aramıştı sanırım Azad haber vermişti bile.
''Ekin öğrendim her şeyi.''
''Demek öğrendin. Üzücü değil mi?''
''Evet çok üzücü. Şimdi neredesin?''
''İtalyadaydım ya işte yarın döneceğim.''
''O zaman gelip yarın seni alayım havaalanından.''
''Olur''
''Tamam Ekin yarın görüşmek üzere.'' dedim ve kapadım o sıra bir nefes hissettim arkamda ve döndüm. Bu Borandı.
''Ekinle mi buluşuyorsun sen!'' diye bağırdı. Güldüm ve konuşmaya başladım.
''Bu seni ilgilendirmiyor çünkü biz boşanacağız.''
''Deli etme beni ben boşanmıyacağım ve sende Ekinle buluşmayacaksın!'' diye bağırınca herkes bize baktı.
''Sanane be artık özgür bir kadınım.''
''Miray!''
''Ne var ya, sen beni aldatan değil misin?'' dediğimde önce havaya baktı sonra etrafa baktı ve en son bana baktı.
''Ben seni aldatmadım!''
''Hep öyle derler.'' dedim ve omzuna çarpıp ilerledim. Koşarak arkamdan gelip kendine çevirdi. Kollarımdan sıkıca tuttu.
''Yeter bitir şu oyununu! İnanıyorsun sen bana!'' dedi. İttirdim hemen onu.
''Oyun yok! Bak dava açarım sana tacizden.!''
''MİRAY! Salaklaşma ben senin kocanım!''
''Bir zamanlar.''
''Çocuklarımız var bizim.''
''Eh artık yok!'' dediğimde ellerini saçlarına geçirip bağırdı.
''Deli ediyorsun beni.''
''OL BANANE!'' dedim ve koşarak eve gittim. Bugün konuştuğumuz şeyleri düşündüğümde gülmeye başladım.
Handeden
Evine varabilmiştim ve ben çok heyecanlıydım. Bugün neler olacaktı kim bilir. Kapıyı tıklattığımda açtı ve gülümsedi. Gülümsemesi güzel çocuk.
''Hoş geldin.'' dedi.
''Hoş buldum.'' dedim ve içeri geçtim. Beraber odasına geçtik. Çantamdan kitapları çıkardım ve masaya koydum.
''Başlayabiliriz.'' dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Üç Sahibi (Tamamlandı)
FanfictionKapağın sahibi : Ekin Berk Love 08.09.2017 tarihinde yazılmaya başlamıştır.. Miray'a küçükken sahip çıkan Ferit Bey'in oğulları kalplerini Miray'a kaptırmıştır. Ve üç'ünün de bundan haberi yoktur. Üçü de birbirinden habersiz Miray'ı sever ve yakın...