Yazardan
Meriç ile Boran hala birbirine sinirle bakıyorlardı.
''Yeter Boran , bunu evde tartışalım..!'' dedi Miray ve arabaya binip eve gittiler. Boran sinirle çalışma odasına gitti. Hande koltuğa oturdu, Meriç ise hemen Miray'dan kaçmaya çalışıyordu ama izin vermedi.
Miraydan
Meriç neden böyle davranıyordu anlamamıştım. Kolundan sıkıca tuttum, gözlerini benden kaçıyordu.
''Anne yeter!'' diye gürleyince yüzüne biranda geçirdim. Kafası yere doğru döndüğünde , kendime çevirmeye çalıştım ama izin vermiyordu. En sonunda sinirli sinirli soluk alıp verip bana baktı.
''Affetmeyeceğim seni!'' dedi ve koşarak odasına gitti.
''Özür dilerim.'' diye arkasından seslendim ama duymadı. Hande orada şaşkın şaşkın bize bakıyordu ki Meriç'e vurunca korkmuştu sanırım benden.
''Hande?'' dediğimde bana kırgın gözlerle bakıyordu.
''Anne sen sadece Meriç'e vurmadın. Bana da vurdun! O benim ikizim ve ben bunu hissettim.'' dedi ve odasına gitti.
Yere çöküp ağlamaya başladım. Aklımı oynatacağım bunlar ne ara böyle oldu. Ve her zamanki o müthiş kapı çaldı. Korka korka kapıyı açtım. Ve yine o kapıdaydı.
''Selam? Sen ağladın mı?'' dedi ve yanağımı okşadı. Eline sertçe vurduğumda geri çekti.
''İyi değilim , git buradan!''
''Lütfen onları bir kere göster!''
''BUNU ASLA YAPMAYACAĞIM!!'' diye bağırıp kapıyı hızla kapadım. Salona geçtiğimde Boran yanıma geldi.
''Ne oldu hayatım?''
''Yok bir şey!'' deyip odama geçtim.
Yatağıma oturup öylece duvarı izledim. Sonra mesaj geldi telefonuma.
*BERKO* (Berk , Miray'ın telefonunda böyle kayıtlı)
-Tatlım nasılsın?- Berk atmıştı. Nasıl olduğumu soruyordu. Kötü desem hemen gelir , iyi desem yalan söylemiş olurum.
-Fena değilim..- yazıp gönderdim. 2 dakika içeresinde geri döndü.
-Biri bir şey mi yaptı? Boranla tartıştınız mı?-
-Hayır bebeğim.. Çocuklar , çok yaramazlaştılar.-
-Üzülme düzelirler. Hadi ben kaçar..- yazıp son görülme oldu. İçimden o an kahkaha atasım geldi ve attım da.
****************************************************
(Sabah)
Gözlerimi açar açmaz Boranı karşımda gördüm.
''Sabah sabah ne oldu?'' dedim uykulu uykulu. Gülüp yanıma geldi.
''Unuttun mu?''
''Neyi?''
''Evlilik yıl dönümümüzü?'' oha benim hatırlamam gerekirken o hatırladı.
''Hatırladım..'' dediğimde yanıma gelip küçük keki bana uzattı. Üstünde de mum vardı.
''ÜFLE.'' dedi , üfleyip keki ikiye böldüm. Beraber keki yedikten sonra karşılıklı oturduk.
''Ah, şuranda bir şey kalmış.'' deyip dudağımdan öptü Boran. Sert sert öpüyordu bir de. Neyse bende karşılık veriyordum. Bacağımdan tutup kendine sıkıca çekti. Dudaklarımızı hafif aralamıştık.
''1 senedir , yapmamıştık hiç. Yapmak istiyorum..'' dediğinde hafif kızarmıştım.
''Sabah sabah cidden mi?'' dediğimde dudağıma geri döndü.
(+18 bölüm ben de yazarken çok utandım ama olmazsa olmaz. Halvetçiyiz. :D)
Hafif eliyle dokunuşlar yapıyordu vücuduma. Ağzımdan çıkan ufak inleme ile geri çekildi ve üstünde tişörtü çıkardı. Benim üstümde olan geceliği güçlü elleriyle hızla çıkarıp boynuma yöneldi. Ellerimi sıkıca tuttu ve geriye yasladı. Boynumu emiyordu. (soranlar olursa çocuklar evde değil okulda. :D ) Ağzımdan kaçan inlemeler onu daha da azdırıyordu. Ellerimi bıraktı ve belimden tutup hızlıca kaldırdı. Burunlarımızı sürtüştürdük. Yavaşça ayağı kalktı ve altını soydu. Beni sırt üstü yatırdı yatağa ve karnımı yalamaya başladı. Bana bakıp arada gülümsüyordu. Sonra yavaş yavaş altımı soydu. Şeyini benim özel bölgem ile sürtüşturuyordu.
**********************************
(1.50 saat sonra.)
Derin derin nefes alıp verdikten sonra kalktım yataktan. Boran uykuya dalmıştı. Ben ise duşa girecektim. Bir güzelce yıkanıp çıktım. Odama geri dönüp üzerime güzel şeyler giydim. Yatağa oturup boranın sırtında elimi gezdirdim. Hafif huylanmıştı sanki. Kıpırdıyordu.
''Ya.. Miray..'' dedi uykulu uykulu. Resmen bir buçuk saat seviştik.
''Aşkım , bebeğim, canım , ömrüm. Hadi uyan yıkan. Sonra gezelim.'' dediğimde yavaşça gözlerini açtı.
''Tamam..'' dedi ve yanağıma öpücük kondurup duşa girdi. Siz siz olun 1 sene sevişmemezlik yapmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Üç Sahibi (Tamamlandı)
FanficKapağın sahibi : Ekin Berk Love 08.09.2017 tarihinde yazılmaya başlamıştır.. Miray'a küçükken sahip çıkan Ferit Bey'in oğulları kalplerini Miray'a kaptırmıştır. Ve üç'ünün de bundan haberi yoktur. Üçü de birbirinden habersiz Miray'ı sever ve yakın...