Kapağın sahibi : Ekin Berk Love 08.09.2017 tarihinde yazılmaya başlamıştır..
Miray'a küçükken sahip çıkan Ferit Bey'in oğulları kalplerini Miray'a kaptırmıştır. Ve üç'ünün de bundan haberi yoktur. Üçü de birbirinden habersiz Miray'ı sever ve yakın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Meriçten (Sabah)
Hande beni uyandırır uyandırmaz kalkıp üzerime bir şeyler giydim. O da beni bekliyordu, saçlarımı düzeltip çizimleri aldım ve evden çıktık. Yine motoruma binip üniversiteye geldik. Dostlarım kapı da birileri ile kavga ediyordu hemen motoru park edip Hande ile yanlarına gittik.
''Ne oluyor burada Furkan ve Egemen?'' dediğimde ikisi de bana baktı.
''Bakın kimler var burada?'' dedi Furkan. Al işte bunu hiç beklemiyordum. Tolga da oradaydı, şimdi sıçtık. Furkan'ın kulağına yaklaşıp ;
''Yol alalım biz çünkü hatırla bunlarla en son ki kavgamızı..'' dedim. Furkan başıyla onayladı ve Egemin'i de oradan çekip Hande'nin yanına attı. Biz de sessizce Furkan ile ilerledik, arkamızdan tabii kahkaha atıyorlardı. Şuan ama çok sinirlenmiştim. Furkan'a baktım önce sonra Hande ve Egemene baktım, daha sonra Berkay'a doğru koşup yumruk attım. Egemen ile Furkan hemen yanıma geldi. Berkay kalkıp bana yumruk attı. Tolga oradan bizi izliyordu.
''Yavşak!'' diye bağırdığında Berkay daha da sinirlendim ve bir tane tekme koydum karnına. Elleri hemen karnına gidince Tolga hemen müdahale etti bize. İkisinden de nefret ediyorum. Furkan, Egemen ve Hande ile beraber içeri girip sınıflarımıza geçtik.
Borandan
Gözlerimi açtığımda mutfaktan gelen kokuyu içime çektim. Mükemmel bir koku sarmıştı sanki evi. Hızla yataktan kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Miray beni görünce gülümsedi.
''Aşkım üstün nerede senin?'' dediğinde hemen üstüme baktım. Üstüm çıplaktı ve altımda sadece donum vardı, dün gece gayet iyi idi. Durduğum yerde hemen dünü hatırladım. Mükemmel bir birleşim gerçekleştirmiştik. Ben sinsi sinsi gülerken Miray yanıma gelip sinirli bir şekilde bana baktı.
''Dün geceyi düşünüyorsun değil mi?'' dedi. Başımla onaylayınca gavura vururmuş gibi vurmaya başladı.
''Tamam tamam düşünmeyeceğim. Latife yapıyorum :D '' deyip dayaktan kurtuldum. O da hemen işinin başına geçti. Sanırım bu güzel kokunun sebebi yaptığı kekten geliyormuş.
''Hayatım senin için kek yapıyordum bende.'' dediğinde arkasına geçip boynundan öptüm.
''Sen çok düşünceli bir kadınsın..'' dedim. Ve boynunu öpmeye devam ettim.
''Dün yeterliydi bence. Şimdi sen de git ve üstüne düzgün bir şeyler giy. Dünü unut!'' dedi ve kıçıyla ittirdi.
''Anlaşıldı iki dakika şurada çapkınlık yaptırmadın. Eskiyi özledim..'' dedim, hızla bana döndü o sıra elinde bıçak vardı hemen ellerimi havaya kaldırdım. Bıçağı erkekliğim in oraya koydu ve bana baktı.
''Çapkınlık yok! Sen benimsin! Şimdi git giyin!'' dediğinde koşarak odaya gidip giyindim. Sonra hemen yanına gidip dudaklarına yapıştım. Az karşılık verip ittirdi.
''Ne oluyor sana?'' dedim.
''Hiç bir şey olmuyor. Sadece kendimi koruyorum..'' dedi.
''Kendini neyden koruyorsun?'' dediğimde güldü ve beni gösterdi.
''Senden kendimi koruyorum. Bir daha hamile kalmak istemiyorum!'' dediğinde kahkaha attım.
''Ama bebeğim biz onun için önlem almıştım ki..'' dediğimde yanında duran su dolu bardağı yüzüme fırlattı. Yüzüm , saçlarım hep ıslanmıştı.
''Al sana korunma! Sen kendini koruyabildin mi suya karşı? İşte bende kendimi belli şeylerden koruyorum hayatım..'' dedi. Bu kadın çok zeki! Çok zeki yeminle!
Handeden
Dersim bitmişti ve dışarı çıkmıştım. Egemen derslerde biraz geri olduğu için çıkmadı. Tek başıma bahçeye çıkıp bir ağacın gölgesine oturdum. Çantamdan kitabımı çıkarıp gözlüğümü taktım ve kitabımı okumaya başladım. Bu kitabın her sayfası aşk acısı ile doluydu ve ben çok ağlıyordum. O sırada ben okurken biri oturdu yanıma. Dönüp kim diye bakmadım. Kitabımı okumaya devam ettim.
''Adam ölüyor, kadın yaşam ile ölüm arasında kalıyor. Başkası ile evleniyor ve çocukları oluyor. Sonra adam kadının rüyalarına giriyor. Ve onu yanına çağırıyor. Kadın bir süre psikilojik yardım alıyor , sigaraya başlıyor yeniden içki içiyor. Kocasını aldatıyor. Sonra bir gün çok sevdiği yani öldüğü adamı yine rüyasında görüyor. Bu sefer adam ona kızgın küs. Kadın sonra dayanamıyor ve kendi bileklerini kesiyor. Kocasını fark etse de kurtaramıyor ve kadın ölüyor. Öbür tarafta bir kere buluşuyorlar ve ayrılıyorlar. Mutsuz son!'' dedi yanımda ki çocuk resmen bana tüm hikayenin sonunu anlattı. Dönüp ona baktığımda Tolga olduğunu gördüm.
''Sen neden şimdi bunu yaptın? Neden sonu söyledin? Hem yanımda ne işin var?'' dedim ve ayağı kalktım.
''Üzgünüm aslında rahatsızlık vermek istemedim. Ama o kitabı okuduğunu görünce dayanamadım. Çünkü sonuna kadar geldiğin zaman psikolijin bozuluyor ve sende sigara içmeye başlıyorsun. Ben de bu kitabı okuma diye, sonunu anlattım!'' dedi sert sesiyle.
''Ne yani sen bu kitaptan etkilendin mi? Sigara mı içmeye başladın?'' dediğimde kafasını öne eğip ''evet'' dedi. Yanına yaklaşıp kafasını kaldırdım. Göz göze gelmemizi sağladım.
''Teşekkür ederim o zaman Tolga..'' dedim ve ellerimi hemen çektim yüzünden. Eşyalarımı toplayıp içeri girdim.
Kolidor da yürürken Egemen çıktı karşıma.
''Nerelerdeydin?'' dedi.
''Şey.. Bahçe de.. Kitap- Kitap okuyordum..'' dediğimde kaşını kaldırıp bana baktı dikkatlice.
''Tamam, sana güveniyorum.. '' dedi ve yanağıma öpücük kondurup elimi tuttu. Beraber Meriç'in bloğunun oraya gittik ve onların çıkmasını bekledik.
Miraydan
Kekimi fırından çıkardım ve küçük küçük kestim. Bir dilimini Boranın ağzına tıktım. Boğuluyordu salak ya. Harbi bu salaklığını seviyorum Boranın.
''OŞKOM OLUYORUM BOR YORDOM OTSON!'' diyordu ağzı dolu dolu iken.
''Boğul kurtulurum..'' dediğimde hemen ağzında ki şeyleri yutup konuştu.
''Yani ben ölsem üzülmez misin?'' dedi yavru köpek bakışlarıyla.
''Belki..'' dedim sırıtarak. Hızla ayağa kalkıp gıdıklamaya başladı. En nefret ettiğim şey işte ya GIDIKLANMAK!
Kahkahalarımıza alışmıştı artık apartman o kadar yüksek sesle kahkaha atıyorduk ki artık diyorlardı 'yine mi amk kahkaha atıyonuz!'' diye bağırıyorlardı ama şakasına , yani herhalde.
''Aşkım yeter.'' dediğimde daha sert gıdıklamaya başladı, arkama geçip belimden tuttu ve havaya kaldırıp indirdi. Ölüyordum.
''BORAN YAVAŞ CİĞERİMİ SÖKTÜN!'' dediğimde durdu ve bana baktı.
''O ne kız?'' dediğinde ben şok ben iptal. Bu saf bilmiyordu sanırım ne olduğunu anlattığımda o şok ben yine iptal.
