It Was My First Love ~Bu Benim İlk Aşkımdı(TAMAMLANDI)

17. Bölüm

İkimizde yeterince gergindik. Hatta ben o kadar gergindim ki az önce beni öptüğünü bile unuttum. Biraz sakinleşip kendime gelince, ikimize kahve yaptım. Hiç bir şey söylemeden yanına gidip kahveyi uzattım. Kahveyi alıp teşekkür etti. Bende karşısına oturdum. İkimizde kahvemizden birer yudum alıp masaya koyduk. Arkamıza yaslandık ve yine sustuk. Artık birinin bu sessizliği bozması gerekiyordu.

-Soon Ki nerede? Dedim

-Amcamla konuştuğumda yanında olduğunu söyledi dedi.

-Bir sorun yoktur umarım dedim biraz imalı şekilde.

-Orasını ben bilemem! Bana sadece mesaj atmış, gelmeyeceğini söylemek için

-Siz nasıl kuzensiniz! Hiç mi merak edip aramadın!

-Sence dün bunları düşünebilecek bir halim varmıydı! Bu arada sadece hafta sonları benimle çalışacaksın dedi.

-Annemin bundan haberi var mı?

-Sence? dedi sanırım haberi vardı. Bize gitme nedeni de böylelikle belli olmuş oldu.

Aradaki soğukluğu yok etmek için,

-Kulaklığın yanında mı? Diye sordu. Evet der gibi kafamı salladım.

-Müzik dinleyelim mi? diye sordu. Hiç bir şey söylemeden kalkıp çantamdan kulaklığımı getirdim ve ona uzattım.

Kulaklığı alıp eliyle yanını gösterip,

-Otur dedi. Sanki demesini bekliyormuş gibi oturdum. Kulağımda çalan yine o müzikti(Heaven). Bu müzik beni sanki uyuşturuyordu. Müzik uykumu getirmiş olacak ki başım omzuna düştü. Tam kaldırmak isterken eliyle başımdan tuttu.

-Böyle kalalım. Aylarca, yıllarca, hatta sonsuza kadar... dedi. Söyledikleri hoşuma gitmişti istemsizce gülümseyerek,

-Bunun için benim okulu bitirmemi beklemelisin dedim ve hafifçe omzuna vurdum. Oda bana gülümseyerek

-Ben beklemelere alışığım beni bununla korkutamazsın dedi ve sarıldı. Bana sarılması, yakınlık duyması, içten içe hoşuma gitmiyor değil.

İkimizde sustuk, gözlerimizi kapattık ve kulağımızda çalan müziği dinlemeye başladık.

-Biliyor musun bunu sana hediye etmek için almıştım. Bir kıza aldığım ilk ve son hediyeydi benim için dedi kulaklığı işaret ederek. Bu beni daha da çok keyiflendirnişti...

***

Yine aynı koltukta uyuya kalmıştık. Uyandığımda ise yine çoktan sabah olmuştu. Kim Shin hala uyuyordu. Onu rahatsız etmeden çantamı ve kulaklığımı alıp evden çıktım. Yol boyu annemle nasıl ve ne konuşacağımı düşündüm. Kapının önüne geldiğim de anahtarım düşürdüğüm yerde duruyordu. Eğilip aldım, sessizce içeri girdim. Annemin kapısı yarımdı ve ağlamasını duyar gibi oldum. Hemen kapıya koştum eğilip kapıdan baktım. Elinde mektup olduğunu düşündüğüm bir kaç zarf vardı. Direk içeri daldım.

***'Heaven' bu şarkıyı çok dinlediğimiz için farklı bir şarkı tercih ettim ^^***