~10. Bölüm~

76 12 10
                                    

   Soon Ki'ye dönüp,

-Biliyor musun o kulaklık şimdi nerede diye sordum alaycı bir şekilde gülerek.

-Ben nereden bileyim nerde olduğunu dedi tedirgin bir ses tonuyla.

O kadar çok konuşmuştum ki dilim şişmişti. Sonunda Soon Ki'nin evindeydik. Boğazım kurumuştu, Soon Ki'den bir bardak su istedim. O suyu getirene kadar bende evin içini dolaştım. Çapraz karşımdaki dolabın rafından sallanan pembe renkte olduğuna emin olduğum kulaklık gördüm. Tam yanına gidip bakacaktım! Soon Ki,

-Eun Tak suyun  diye seslendi.

-Tamam geliyorum diye karşılık verdim.

-Hadi şu izlenme sayına bakalım dedi.

-Sen benden heveslisin bu işe bakıyorum da dedim.

Aklıma ona aldığım hediye geldi ve

-Bu senin için diyerek aldığım hediyeyi uzattım.

***Bu kalemle yirmi saat uğraştım(pc'den yaptım çok zorladı) akşjsdnakjd olmuş ama demi :))))***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***Bu kalemle yirmi saat uğraştım(pc'den yaptım çok zorladı) akşjsdnakjd olmuş ama demi :))))***

-Teşekkür ederim ama bugün benim doğum günüm değil dedi gülerek.

-Bu da doğum günü hediyesi değil zaten. Yardımlarından dolayı bir nevi teşekkür hediyesi dedim. Konuyu daha fazla uzatmayıp

-Hadi şu kanala bakalım artık diyerek cümlemi tamamladım.

Tahmin ettiğim gibi pek fazla izlenmem yoktu. Ama gidişat güzeldi. Bilgisayara dalıp saatin ne ara akıp gittiğini fark edemedik. Saatime bakıp,

-Ooo ben artık eve gitsem iyi olacak dedim.

-Tamam, kanalını dert etme birlikte iyi yerlere getireceğiz dedi. Galiba moralimin bozuk olma sebebini, bu sandı.

-Peki dert etmem diyerek dolan gözlerimi gizlercesine kafamı eğip evden çıktım.

   Gözlerimin dolma sebebi anılarımı canlandıran kulaklık olmuştu.Gözümden bir yaş benden bağımsız yere düştü. Artık elimde  Kim Shin'e ait hiçbir şeyim kalmamıştı. Apartmandan çıkarken ayağım takıldı, tam yere yapışacak iken. Bir el beni belimden tutup yere yapışmama engel oldu. Kafa mı kaldırıp baktığımda ise beni tutan kişi Soon Ki'nin abisiydi. Boğazımı temizlercesine öksürüp kendimi toparladım.  

-İyi misin? Diye sorup elini cebine atıp bana doğru bir peçete uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-İyi misin? Diye sorup elini cebine atıp bana doğru bir peçete uzattı.

-Ağlamış gibisin, kötü bir durum yoktur umarım? diyerek cümlesini tamamladı.

-Teşekkür ederim. İyi olacağım dedim.

-Peki. Seni eve bırakmamı ister misin? diye sordu. Gündüz karşılaştığımızda olduğu gibi kalbimin ritmi hızlanmıştı. Titrek bir ses tonuyla,

-Teklifiniz için teşekkür ederim. Şu an kendimi biraz daha iyi hissediyorum eve tek başıma gidebilirim dedim ve yanından ayrıldım.

***

   Eve sessizce girip odama geçtim. Çantamı ve üzerimdeki ceketimi çıkartıp yatağın üzerine fırlattım. Sanki cebimden yere bir şey düşmüştü. O sırada telefonum titredi. Soon Ki mesaj atmıştı.

'Hediye için teşekkür ederim. Bununla güzel notlar yazacağım' yazıyordu. Sebepsiz gülmeye başladım. Yüzümdeki gülümseme ifadesi yerini ağlamaya bıraktı. Dizlerimin üzerine oturup sessiz sessiz ağladım. Gözümün önüne elimden kulaklığımı alan kişiyi getirmeye çalıştım...

It Was My First Love ~Bu Benim İlk Aşkımdı(TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin