Alarmdan önce telefonun çalmasıyla uyandım. Arayan tabiki de Suun Hi'ydi.
-Hala uyuyor musun neredeyse gelecekler dedi. Saate baktım ve,
-Sen benimle dalgamı geçiyorsun Suun Hi saat daha altı buçuk dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Sonra tekrar aradı. Ben daha bir şey söyleyemeden,
-Kapı aç dedi.
-Suun Hi sen iyi misin? Bu saatte kapının önünde ne işin var! Söylenerek telefonu kapatıp kapıyı açtım.
-Senin için yaşlanmış! Bu ne vurdum duymazlık dedi. O konuşmaya devam ederken ben odama gidip tekrardan kendimi sıcacık yatağıma bıraktım. Suun Hi hiç durur mu peşimden geldi. Önce üstümdeki yorganı alıp salondaki koltuğa attı. Sonra uyanmam için beni çekiştirmeye başladı.
-Suun Hi sen tam bir baş belasısın biliyorsun değil mi! Dedim.
-Sen daha hazırlanacaksın, offf biraz daha mı erken gelseydim acaba dedi.
-Gece uyumayıp sabaha kadar hazırlansaydık keşke! Bu saatte gelmene de gerek kalmazdı!
-Dalga geçme de kalk artık dedi.
-Ya Bir saniye! Seni uyandırmak için kırk takla attım, uyandıramadım ben seni. Nasıl oluyor da bugün erkenden kalka bildin! Dedim.
-Uyumadım ki dedi güler.
-Yok artık! Bu neyin heyecanı alt tarafı pikniğe gideceğiz dedim. Biz konuşurken alarm çalmaya başladı. Saat daha yeni yedi olmuştu. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Akşamdan ayarladığım kıyafetlerimi giydim.
Yedi buçuk gibi Kim Shin aradı. Hazır olup olmadığımızı sordu. Hazırız dediğimde ise yarım saate geleceklerini söyleyip kapattı.
Hazırlıklarımızı son bir defa daha gözden geçirip evden çıktık. Kapının önünde gelmelerini beklemeye başladık. Yaklaşık on dakika sonra geldiler. Soon Ki ellerimizdeki bardağı-çardağı alıp bagaja koydu. Ben öne Kim Shin'nin yanına oturdum. Onlar da arkaya oturdular ve piknik alanına doğru yola koyulduk.***
Arabanın yalpalamasıyla durmak zorunda kaldık.
Sadece yirmi dakikadır yoldaydık ama aksilik peşimize takılmıştı bir kere. Hemen iki kuzen arabadan inip sorunun kaynağını bulmaya çalıştılar. Çok geçmeden Soon Ki arabanın sağ arka kapısının önünde durup Kim Shin'e seslendi ve,
-Lastik patlamış!
-Nasıl olur! Yani en azından böyle bir günde nasıl olur dedi Kim Shin.
Piknik için kurduğum bütün hayaller yerle bir olmuştu. Bu durum da tamirci çağırmak, beklemek uzun iş olucaktı ki benim aklıma bir şey geldi.
-Araba burda kalsın! Biz pikniğimizi bizim evde, mangalı da bizim balkonda yakalım dedim.
Başta biraz duraksadılar. Özelikle de Suun Hi. Onun o gözlerini devirerek sağa sola bakışına gülmemek için kendimi zor tuttum. Güç bela bu fikri kabul ettirdim. Arabadan hazırladığımız herşeyi aldık. Mangal hariç. Çünkü evde var. Boşuna taşıyıp yük yapmaya gerek yok. Yol boyu ilendi durdu Suun Hi. Hali o kadar komikti ki. Süslendi püslendi ama pikniğe bizim eve geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It Was My First Love ~Bu Benim İlk Aşkımdı(TAMAMLANDI)
Fanfiction°Başlangıç: 28/09/2017° ~Yıllar önce onu bırakıp giden bir kahramanı ve ardında bıraktığı bir kulaklığı vardı elinde. Farkında değildi belki ama geçmişi onun peşindeydi, geçmişi onun herşeyiydi... [Dizi izliyormuşcasına hayal edilip yazılan bir hika...