Eve girdiğimizde annem yeni uyanmıştı. Bizi karşında görünce önce gözlerini ovuşturdu ardından,
-Sizin burda ne işiniz var! Pikniğe gitmeyecek miydiniz?
-Arabanın lastiği patladı anne. Biz de pikniğimizi evde yapmaya karar verdik.
-Çocuk musunuz siz. Hiç evde piknik olur mu! Konu komşuya kokar ayıp olur dedi.
Annem aslında haksız da sayılmazdı.
-Peki o halde! Bizde aspiratörü açar tost makinesiyle işimizi hallederiz dedim.
-Bak o olabilir dedi annem.
-Onayı da aldığımıza göre hadi mutfağa dedim.
-Ben birazdan çıkarım işlerim var siz evi dağıtmadan pikniğinizi yapın dedi ve kahkaha atarak odasına girdi.
Kim Shin,
-Evde piknik olayı konusunda baya baya ciddisin dedi bana gülerek.
Onları itiş kakış mutfağa götürdüm. İlk önce görev dağılımı yaptık. Ben tost makinesi görünümlü mangaldan, Kim Shin salatadan, Suun Hi ve Soon Ki de içecekler ve masayı hazırlamakla sorumluydular.
Tost makinesini aspiratörün altına yerleştirip çalıştırdım.
Onun ısınmasını beklerken Kim Shin'e yeşillikleri yıkamasında yardımcı oldum. Soon Ki bir yandan Suun Hi'nin keyfini yerine getirmeye çalışıp, bir yandan da masayı hazırlamaya çalışıyordu. Tost makinesi yeteri kadar ısındığı zaman ilk önce soslu tavukları, ardından köfteleri pişirip masanın üzerine koydum. Kim Shin de salatasına tuz, limon ve birazcık sıvı yağ döküp masaya oturdu ve onları bir güzel karıştırdı.
-Doğa da yapılan piknik gibi olmaz ama bence bu da güzel oldu. Dedim
-Evet evet güzel oldu hadi yiyelim çok açım dedi Suun Hi. Onun bu sözü bizleri gülümsetti.
Öğle vaktine doğru ancak karnımızı doyurabilmiştik. Karnımızı doyurduktan sonra masa başında sohbet etmeye başladık. Bugünlere nasıl geldiğimizi, Soon Ki ve Suun Hi'nin tanışmalırını hatta yarından sonra gireceğimiz sınav hakkında bile konuşmuştuk.
Kim Shin,
-Mutfağı siz toplayacaksınız! Bugün bütün işi biz yaptık. Şimdi biz oturacağız siz çalışacaksınız dedi.
Suun Hi itiraz etmek istesede Kim Shin buna izin vermedi. Biz mutfaktan çıkıp salona geçtik.(Soon Ki'nin ağzından)
-Hep senin yüzünden! Niye kuzen beraber yedik beraber toplayalım demiyorsun!
-Biz toplasak ne olacak ki?
-Şöyle bir etrafına bakar mısın!
-Ne varmış etrafımda?-Sen beni sinir etmek için mi böyle konuşuyorsun! Ben sana söyleyeyim ne varmış. Karma karışık bir tezgah, yıkanmayı bekleyen bulaşıklar, ha! Birde tost makinemiz var. Bu kadarı yeterli mi arttırayım mı!!
-Beraber yarım saatte hallederiz biz. Dedim gözlerinin içine bakıp gülümseyerek.
Suun Hi gözlerini devirip tezgahın başına geçti. Bende onun yanına gidip ortalığı toplamaya başladım.(Eun Tak'ın Ağzından)
-Umarım birbirlerini yemezler dedim.
-İsterse yesinler. Biraz da biz başbaşa kalalım dedi.Oturduğumuz koltukta bana sıkıca sarıldı. Sonra kolunu omzuma attı bende göğsüne yattım. Tam eğilip beni öpecekti ki bir ses duyduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It Was My First Love ~Bu Benim İlk Aşkımdı(TAMAMLANDI)
Fanfiction°Başlangıç: 28/09/2017° ~Yıllar önce onu bırakıp giden bir kahramanı ve ardında bıraktığı bir kulaklığı vardı elinde. Farkında değildi belki ama geçmişi onun peşindeydi, geçmişi onun herşeyiydi... [Dizi izliyormuşcasına hayal edilip yazılan bir hika...