Lanet olası bir okul günü ve lanet olası oyunun taraf değiştirdiğini öğrenmiştik.
Şimdi kim ne zaman ölecek bilmiyorduk...
Mira ve Lissanna kendilerini suçlayıp sürekli pişman bir şekilde ağlıyorlardı.
Ağlamalarına daha fazla dayanamayıp bağırdım.
"Ağlamayı kesin! Kimsenin bir suçu yok. Katil ruh hastasının tek sadece." dedim.
Mira burnunu çekerek bana bakarken kapıdan giren Erza ile dikkatim dağıldı.
Son zamanlarda herkesten fazlasıyla şüpheleniyordum ve çatıyordum. Erza da buna dahildi.
Özellikle müdür yardımcısıyla yaptığı o tuhaf konuşmadan sonra...
Ne yazıkki Natsu benden önce davranıp Erzanın karşısına dikilmişti.
"Erza konuşmamız gerek!" diye çıkıştı. Sınıfta bir kaç kişi o tarafa bakınca Erza tedirgince başını salladı. Bir şeyler bildiğimizi fark etmiş olmalıydı.
Natsu ve Erza sınıftan çıkınca peşlerinden gittim.
Natsunun yanına gelince Erza merdivenlerin başında durdu. Bizde iki yanında durup ona bakmaya başladık.
"Konuşun." diye başladı.
"Müdür yardımcısı Fernandesle ne planlıyorsunuz?" diye sordum aniden. Uzatmayı sevmiyordum. Bir an önce cevap öğrenmek istiyordum. Bir an önce kendini masum çıkartacak tutarlı bir bahane bulmasını istiyordum.
Erzanın Tune olmasını istemiyordum...
Titreyen elleriyle oynamaya başladı
"N-ne dediğinizi b-bilmiyorum." diye aceleyle konuştu.
Natsu iç çekip ellerini cebine attı.
"Fernandesle oyun hakkında konuştuğunuzu duyduk. Açıklamazsan tüm sınıfa hatta polise Tunenin siz olduğunu söyleyeceğiz." dedi.
Erza rahatlamaya çalışıp konuştu.
"Tune biz değiliz. Yemin ederim, bizim ki biraz daha farklı." dedi tam açıklama yapmaktan kaçınarak.
"Erza konuşmazs-" diyecceken öksürük sesiyle önümüze baktık.
Bay Fernandes kollarını göğsünde kavuşturmuş bize bakıyordu.
"Sınıf arkadaşınızı böyle sıkıştırmak pek de kibar bir hareket sayılmaz." dedi ukalaca.
Erza kurtarılmış gibi gülümserken konuştum.
"Sınıfın hayatıyla oynamak da pek kibar bir davranış değil." dedim kaşlarımı çatarak.
"Bayan Heartfilia, sizi temin ederim ki hayatınızla oynayan biz değiliz." dedi ve gözlerini üzerimden çekip Erzaya dikti.
Erza biraz bakışmadan sonra konuşmaya karar verdi.
"Tune olayı başlayınca Jellal listeyi buldu ve tüm olayı anlatmak zorunda kaldım. Jellal yardım edeceğini söyledi." dedi Erza. Natsu ile kaşlarımızı çatmış onlara bakıyorduk.
"Birine listeden bahsettin ve sen ceza almazken Bay fernandes de ölmedi?" dedi Natsu hayretle.
"C-ceza almadığım söylenemez." dedi gözlerini kaçırarak.
Demek Erza da ceza almıştı ama bunu konuşmak istemiyordu.
"Tunenin beni öldürmesi için neden yoktu. Sizin listeyi söylediğiniz kişiler her yere yayacak kişilerdi. Levy ve lissanna okula duyurmaya çalıştı ama öğrenciler ölmedi. Sen de polise söyledin... Polis bir dava yürütüyordu bu yüzden Tune için riskliydi. Ölmesi gerekiyordu." dedi bay fernendes.
Anlamış bir şekilde kafamı salladım.
"Peki ne oyunundan bahsediyordunuz?" diye sordum. Erza başını iyice yere eğdi. Konuşmaktan çekiniyordu.
"Tuneyi bulmak için bir tuzak yani oyun hazırladık ama biz tuzağı kuramadan Gray vuruldu." dedi Erza en sonunda.
Kendini suçlu hissettiğini fark edince istemsizce sarıldım.
"Yine de size güvenmiyorum." dedi Natsu.
Bay fernandesle aralarında geçen keskin bakışmayı izledim.
"İnan bana bay Dragneel bende size güvenmiyorum." dedi sertçe.
Natsu ağzını açıp tam bir şey söyleyecekken sınıftan gelen çığlık bir şeylerin yere düşme sesi ile hepimiz aynı anda sınıfa koştuk.
Bay Fernandes önden girip kapıyı arkadan sertçe kapatırken önümüzde ki manzaraya baktım.
Bickslow ağzından kanlar akarken yerde uzanmış, gözleri geriye gitmişti.
Lissanna deli gibi ağlarken Laxus bağırarak ambulansı çağırıyordu.Bay Fernandes hızla yerde yatan Bickslowa yaklaşıp ne olduğunu anlamaya çalıştı ama buna gerek kalmadan revirden gelen doktor çoktan boğazına bakmaya başlamıştı bile.
Fark ettiği şeyle yüzünü ekşitip korkmuş bir şekilde Bay Fernandese baktı.
Söyleyip söylememekte tereddüt ediyor gibiydi. En sonunda kulağına eğilip söylediğinde duyabilmiştim...
Asit... Asit içmiş.
Midem ağzıma gelirken geriye gidip sırtımı duvara verdim.
Lissanna daha da bağırarak ağlarken onun da duymuş olduğunu anlamıştım. Tune çizgisinden dönmemişti.
Bugün birinin ölmesi gerekliydi ve Tune kendi seçmişti. Hemde en kötü şekilde öldürerek bize uyarı vermişti bir nevi ...
Bir sey soracağım. Bölümler çok mu kısa? 500+ yazmaya çalışıyorum ama isterseniz daha da uzatabilirim sadece uzun bölüm insanda okuma hevesini indiriyor diye yazmiyordum djdjkdd

ŞİMDİ OKUDUĞUN
°TUNE°
FanfictionTune adı verilen bir listenin önlerine koyulmasıyla ne olduğunu anlamayan sınıf daha da tuhafıyla karşılaşır; Bu listedeki tarihlerin ölüm tarihleri olduğunu fark ederler. Peki bu listeyi kim hazırladı?