°TUNE°

Natsu

Düzeltme yolu buldum bile!!! Zekam karsisinda egilin krizi harika bir firsata cevirdim dndk

Aklım bir türlü almıyordu. Neden Gray vurulmuştu ki? Daha doğum gününe bir ay yok muydu?

"Luce neden Gray vuruldu ki?" diye sordum. Lucy gözlerini kısıp bana baktı.

"Ne demek neden? Listeden haberin yok mu senin?" dedi alay edercesine.

"Haberim var tabiki ama Grayin doğum günü bir ay sonra." dedim.

Juvia susup aniden bana bakarken Lucy hala beni izliyordu.

"Hayır, Gray sama 9 martta doğdu." dedi Juvia. Gülüp başımı salladım.

"Gray 10 Nisan doğumlu." dedim.

Lucy kaşlarını çatıp cebindeki buruşuk kağıdı çıkartıp bana verdi.

9 Mart ın karşısında ki Gray adını görünce afalladım. Yanlış yazılmıştı...

"Bekleyin bir saniye. Buraya yanlış yazılmış ve Tune bu listeye göre mi hareket etmiş?" diye sordum.

Juvia elimde ki kağıdı alıp inceledi.

"Juvianın doğum günü doğru." dedi kendinden emin bir şekilde.

"Ya Gray bilerek doğum gününü yanlış yazdırdıysa?" diye sordu Luce.

Düşünmeye çalıştım. Tamam Gray kendi doğum gününü yanlış yazdırdı diyelim neden erken bir tarihe almıştı ki?

Tune nasıl kanıp Grayi öldürmeye çalışmıştı? Gray acaba kendi başına Tune ile oyun mu oynuyordu?

"Gray uyanmadan bunları öğrenemeyiz." dedim. Juvia anında gülümseyip konuştu.

"Bu demek oluyor ki Gray sama bir ay daha yaşayabilecek!" dedi.

Lucy gülümseyip başını salladı.

O sırada Lucy kolumu sıkınca ona döndüm. Kaş göz işareti yaparak koridorun sonunu gösterdi.

Bunun anlamı basitti. Benimle konuşmak istediği özel bir şey olunca bunu yapardı.

Ayağa kalkarken Juviaya baktım.

"Jubi sen buradan ayrılma hala Grayi korumamız lazım." dedi Lucy. Juvia başını sallayıp karşısında ki odanın kapısına baktı. Gözlerini milim bile kımıldatmıyordu.

Lucy nin peşinden giderken arada Juviayı da kontrol ediyordum.

Lucy pencerenin dibinde durunca bende karşısında durdum.

Lucy nin konuşmasını bekledim ama katiyen konuşmuyordu.

"Söyleyecek misin?" diye sordum.

Lucy gözlerini pencereden ayırıp benimkilerle buluşturdu.

Tam konuşacakken yanımızdan geçen bir hemşireyle konuşmaktan vazgeçip bekledi.

Hemşire gidince daha da yakınıma gelip konuştu.

"Ben Tuneye ait kamera buldum." dedi. Elini cebinden çıkartıp telefonu gösterdi.

Telefonun ekranında ki görüntüyle gözlerimi kıstım.

Polisler bir koltuğun etrafını sarmış inceleme yapıyordular.

"Juvia nın evi." dedi lucy açıklayarak.

"Bu telefonda ki uygulama sınıftaki herkesin evini gösteriyor." dedi.

Telefonu elime alıp isimlere baktım. En merak ettiğim isme tıkladım. Gajeelin evi açılınca sırıttım.

"Şimdi demir kafanın porno izlediğini kanıtlayabilirim!" dedim sırıtarak. Lucy kafama vurunca yana kaçtım ama izlemeye devam ettim.

Evde kimse yoktu... Ne bir ses ne de bir kıpırtı. Hiç bir şey!

Kesin porno kasedi almaya gitmiştir.

İç çekip diğerlerine de baktım.

Erzanın evine gelince durdum. Erza elinde telefonla bir sağa bir sola doğru yürüyordu. Telefonu kulağına doğru götürüp konuştu.

"Jellal neden açmıyorsun!" diye bağırdı. Lucy ile birbirimize baktık. Jellal bizim müdür yardımcımızdı ama kimse ona adıyla hitap etmezdi...

"Anlamıyor musun? Bu oyun fazla uzun sürdü!" diye bağırdı. Elini alnına atıp ayağını serttçe yere vurdu.

"Gray hastanede lanet olsun! " dedi.

Lucy iyice videoya gömülürken gözlerimi telefondan alamıyordum.

"Tamam, hayır! Okulda konuşmak çok riskli. Tamam, buluşuruz." dedikten sonra telefonu kapattı. Sinirle telefonu koltuğa atıp merdivenlere doğru ilerledi

"Buna inanamıyorum.." dedim. Lucy başını sallayıp beni onaylarken konuşmaya devam ettim

"Son doğum günü ona aitti... Bay fernandes de ona yardım ediyorsa her şey mantıklı oluyor " dedim.

Lucy hala hayal kırıklığı ile ekrana bakıyordu. Erza olamazdı değil mi? Bunu bize yapabilir miydi?

"Her ne olursa olsun bunu sınıftan saklamalıyız. " dedi. Başımla onayladım.

"Ama biz hesap sorabiliriz" dedim sırıtarak.

Belki de bu kadar kolaydı. Her şey aslında göründüğünden kolay değil midir? (Nah kolay sjsjsj yazana kadar öldum sjsk)

Harika bir U dönüşü yaptım artik hic bir seyi degismem gerekmiyor yeyyy sks