°TUNE°

Jet

Olaylar ve Droyun ölümünden sonra resmen okuldan kaçmıştım. Aileminde telkiniyle yeni okuluma gelmiştim.

Aslında arkadaşlarımı terk etmek beni mahvediyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. Korkuyordum ve kesinlikle ölmek istemiyordum.

Elimden geldiğince sınıfa, okul değiştirmemiz gerektiğini böylece listenin yükümlülüğünden kurtulabileceğimizi söylemiştim. Ne de olsa artık 3-E sınıfı olmayacaktık. Liste sadece 3-E sınıfını kapsıyordu.

Bir kaç kişi benimle hem fikir olsa da herkesten önce ben değiştirmiştim okulumu.

Tenefüse girince telefonum da cevapsız çağrı olduğunu gördüm. Levy dendi.

Droy dan sonra Levy daha da çökmüş ve endişeleri artmıştı. Ben ve Gajeelin üzerine çok titriyordu.

Telefonu alıp Levy yi geri aradım.

"Ah Jet! Cevap vermeyince endişelendim." dedi titrek bir sesle. İç çekip gülümsemeye çalıştım.

"Ben iyiyim Levy. Siz nasılsınız?" diye sordum.

Arkadan sınıfın gürültüsü geliyordu.

"Pek iyi sayılmaz. Herkes delirmiş gibi davranıyor. İyice paranoyaklaştılar." dedi.

"Ya sen?" diye sordum. Levy korktuğunu çok iyi biliyordum. Özellikle o jilet yuttuğu günden beri ağzını bıçak açmıyordu.

Korkuyordu ve içine kapanmıştı. Gajeel bile ona yardım edemiyordu.

"Ben iyiyim sadece biliyorsun sınavlar başladı ve çalışamıyorum. " dedi burukça. Konuyu değiştirmeye çalıştığını fark ettim.

Bu konu ne kadar konuşulursa korkumuz artıyordu. Susmak bazen en iyisiydi.

Zilin sesini duymamla yerimde dikelip konuştum.

"Derse giriyoruz seni sonra ararım." dedim.

"Tamam, kendine iyi bak Jet." dedi neşeli bir sesle. Beni neşelendirmeye çalışması iyi bir şeydi ama ben onlar için endişeleniyordum.

Sonuçta ben kurtulmuştu ama onlar hala o sınıftaydı.

Aslında çoğu kişi de bana deney malzemesiymişim gibi bakıyordu. Jet, okuldan ayrıldı, eğer ölmezse bizde ayrılalım. Eğer ölürse... İşte herkes bunu düşünüyordu.

Düşüncelerini biliyordum çünkü çoğu zaman bende bunu düşünüyordum.

Yeni okulda kimseyle arkadaş olamamıştım. Yeni arkadaşlıklar istemiyordum. Droysuz ben neydim ki? Ne işe yarardım?

Tanışmak için yanıma gelenleri sessizliğimle geri kovuyordum.

Etrafıma bir duvar örmüştüm ve kimseyi içeri almıyordum. Almayacaktım da.

Dersler sonunda bittiğinde rahatlayıp okuldan çıktım. Henüz öğleden sonrası olduğu için sıcak olan havada yürüyerek evime doğru yol aldım.

Whatsaaptan gelen bildirimle telefonu elime alıp baktım. Hala eski sınıf grubunda olduğumu görünce burukça gülümsedim.

Sınıftakiler konuşuyordu ama sade ve kısa cevaplardı.

"Ödev var mı?" diye soran Levy yi gray cevaplamıştı.

"Öleceğiz ve sen ödev mi yapıyorsun?" diye sormuştu alayla.

"Bazılarımız zeki ölmek istiyor belki?" diye yanıtladı Levy.

"Ölürken seni zeki hatırlayacağım Levy!" yazmıştı Gray.

İstemsizce sırıttım hala dalga geçebiliyordular.

"Saçmalamayı kesin! " diye yazmıştı Natsu. Büyük ihtimal sınıfta ölüm olayına hala(!) inanmaya tek kişiydi. Bana saçma geliyordu. Şimdiden iki kişi ölmüştü ve Natsu inanmıyorum diyordu.

Evet Natsu, kesin ip var!

Belki de abisinin savcı olması Natsuyu gerçekci bir insan haline getirtiyordu. Bilemiyordum.

Evimin olduğu ara sokağa girerken bir şey yazmak için metin girişi yaptım. Tam o anda hissettiğim şeyle telefon elimden düştü.

Bedenim yere devrilirken karnıma bakıyordum. Büyük bir delik ve içinden fışkıran kan...

Sırtımdan aldığım darbe ile arkamı dönmeye çalıştım. Kim olduğuna bakmalıydım...

Kim olduğuna bakmalıydım...

Gördüğüm yüz ile afallarken konuşmaya çalıştım ama ağzımdan kan gelince konuşamadım. Tanıyordum. Bizim sınıftaydı, bunu zaten biliyorduk..

Hala yerde olan telefona baktım. Whatsaap grubu açıktı. Uzanıp açık olan klavyeye yazmaya çalıştım.

"Tune y bldum" (jet hızlı yazmak için kıslatıyor)

Arkamdan gelen adımla hızla yazmaya devam ettim.

"O"

"Sdkso.."

"Sjkosn"

"Bsoeld"

(Jet klavyeye yazacakken öldüğü için parmakları Klavyeye basılı kaldı.)

"Hey! Ne oluyor? Biri jet'i arasın!" yazdı Gray.

"Jet!" yazıp yollayan Levy daha sonradan çağrı bırakmaya başladı.

"Okuldan ayrılmanız sizin için daha kötü. Jet normalde ölmeyecekti!" yazısıyla tüm sınıf şoka uğramıştı. Tune, Jet'i öldürdüğü gibi kaçamayacaklarını da belirtmişti.

Kaçış yoktu. Nereye giderseniz gidin Tune sizi bulacak.

Eheueuue harikayim evettt