Flame Of Love |Vhope|

19. Bölüm

Sabah ilk iş üzerime kıyafet almak için benim evime gitmek olmuştu. Hoseok bir an olsun ayrılmadı yine dibimden. Daha sonra aklım dağılsın diye beni sinemaya götürmüş, bir şeyler yedirtmiş ve çok güzel bir gün geçirmemi sağlamıştı. Gerçekten tam olarak sevgili olduğumuzu hissettirmişti.

İçeriye girdiğimizde kendimi koltuğa atacaktım ki kolumdan tuttuğu gibi koltuğun başlığına oturtup ona sarılmamı sağladı. İtiraz edecek halim yoktu. Başımı göğsüne yaslayarak beline sıkıca sarıldım.

"Bugün çok güzeldi ama çok yoruldum." dedim sarılmaya devam ederken.

"Jakuzim emrin altında." Çenesini saçlarımın üzerine bırakırken şaşkınlıkla gözlerimi açarak ona baktım.

"Bekle, şaka yapıyorsun?"

"Hayır güzelim." Yaklaşarak dudaklarını benimkilerle birleştirerek birkaç saniyelik öpücük çalarak geriye çekildi. Şu öpücüğün altına hayatımı koyardım, o derece güzeldi.

Elimden tutarak kaldırdığı gibi uzun bir koridordan geçirerek merdivenlerden indirdi. Işığı ve jakuziyi çalıştırma kısmına basarak geriye çekildi. Bense ağzım açık bir şekilde şu anki ortamı inceliyordum. Şakaydı değil mi şu an?

"Müdürlere bu kadar maaş veriyorlar mıydı ya?"

"Hayır ama dedem fazla zengindi, o ölünce bana kaldı her şey." Üzerindeki deri ceketi çıkartıp beyaz uzun oturtmalı kısma bırakıp kendisi de oturdu.

Açıkçası hatırlatmamam gereken bir şeyden bahsettiğim için üzgündüm. Çekingence saçıma dokundum. "Başın sağ olsun, ben hatırlatmak istemezdim."

"Tae." Bileğime asılıp kendi yanına çektiği an üzerine düşer gibi olmuştum. Sakince yanağımı okşadı önce sonra yanağımdan öperek gülümsedi. "Soyun."

"Ne?" Dehşetle gözlerimi irileştirdim. Ne yani sonunda kendisini teslim mi ediyordu? Hemde onca korktuğu dominantlığına rağmen.

"Bakma öyle jakuziye gireceğiz üzerini çıkarman gerek. Altındaki kalsın." Yüzümdeki ifadeyi fark edip gülerken beni o halde bırakıp doğruldu ve kazağını üzerinden çıkartıp muhteşem kaslarını gözler önüne sardı.

İlk defa kendimi utanmış hissettim. Bakamadım o an ona ve vücuduna. Başımı çevirip çekingence ben de üzerimdekileri çıkarmaya başladım. Karşısında kısa bir şortla durmuştum evet ama üst tarafımı da çıplak görecek olması beni gerginleştirmişti.

Güç bela çıkarttım kıyafetlerimi. Dediği gibi boxerım kalmıştı. Ayakkabılarımı da köşeye koyarak orada oturdum sadece.

Altında sadece boxerı kalana kadar soyundu o da. Tamam, bu durumda dengemi bozmasına izin vermem gerekti ama bu adam beni ölümüne zorluyordu. Jakuzinin içine dikkatle girerek kollarını iki yana koydu.

"Gelmiyor musun?" Gergin ve ne yapması gerektiğini bilmeyen beni görünce eliyle jakuzinin bölmesine vurdu dikkatimi çekmek için. "Bebeğim?"

Beton zeminin üzerinde sessiz sessiz yürüyerek yanına gittiğimde elini kaldırarak içeriye girmeme yardım etti. Jakuzinin içinden çıkan sıcak fokurdamaları görebiliyordum, bir sürü köpük oluşmuştu.

Hoseok'un bacaklarının arasındaki boşluğa oturarak sıcak suyun göğsüme kadar çıkmasına izin verdim. Elini belime koyarak beni yönlendirdi, göğsünü sırtıma yapıştırdı. Bende başımı arkadan omzuna yaslayarak sıcak suyun için rahatlamaya çalıştım.