6. Bölüm

5.9K 641 596
                                    


Araya giren hafta sonu bana çok iyi gelmişti. Hem dinlenip yeme düzenimi düzeltmiştim hem de kendimi sorunlardan uzaklaştırıp bir şeyler izlemiştim. Düşünmemem için en iyi yöntem dizilerim ve yarışma programlarıydı.

Her şeye rağmen yine de gergindim çünkü bugün haftanın ilk iş günü olduğu için fazla baskı altındaydım. İki gün boyunca onunla görüşmemiştim, hatta konuşmamıştık bile. Ona karşı mahçup hissediyordum, hem de çok fazla. Teşekkür amaçlı bile mesaj atamamıştım.

Aradan geçen zamanda Chanyeol yine vardı ama yoktu. Ne bekliyordum ki? Sadece adı vardı, sevgilimdi ama hiçbir işlemi yoktu.

İlk katta asansörü çağırdığım an bir alttaki otopark kısmından geldiği için açılan kapıda gözüme çarpan ilk kişi arkadaki Hoseok olmuştu. Hiçbir şey yapmadım, son derece sakin bir şekilde içeriye girip duracaktım. Öyle olmadı çünkü yer olmadığı için ve bunun da Hoseok'un bilerek yaptığını düşündüğüm için onun dibinde duruyordum.

Arkamda olduğunu bilmek kasılmamı sağlarken o öyle bir şey yaptı ki put gibi kaldım. Burnunu saçlarıma dayayarak saçlarımın kokusunu içine çekmişti. Asansördeki diğer insanların dikkatini çekmemek için ses etmedim. Öylece durdu burnu saçlarımın içinde.

Yine gözlerim bana aynı şeyi yaparak çaresizce doldular. Dolu gözlerim birazdan iflas edecekti. Gözlerimi bir yerlere çevirip gelecek olan gözyaşlarımı yok etmek istiyordum ki gözüm aynadan Hoseok'un yüzüne takılı kaldı. Gözlerini kapatmış öylece durmaya devam ediyordu.

Katlanamıyordum onun bana böyle hassasça davranmasına. Bazen kırılacakmışım gibi narince davranıyor bazense içindeki bana olan özlemi yansıtıyordu, bunu çok net görebiliyordum.

Sonunda asansörde boş kalabildiğimiz vakit ondan ayrılarak karşısında durmuştum. "Bunu neden yapıyorsun?"

"Özledim." dedi kısa bir cevapla. Hayır, gerçekten üzerine gidip onu incitmek istemiyordum ama benim sınırlarımı zorluyordu.

"Özlemek başka bir şey, yaptığın başka bir şey. Asansörde bir sürü insan vardı, bana temasta bulunarak öğrenmelerini mi istiyorsun?" İnsanların görecek olma ihtimali beni hâlâ titretirken o gülümsemeye devam ediyordu.

"Ben utanılacak bir şey yapmıyorum. İlgimin olduğu adama yakınlık gösteriyorum ki bu oldukça normal bir şey. Ayrıca iki koca gün boyunca bana kızmışsındır diye mesaj dahi atamadım, özlemimden ne yapacağımı şaşırdım. Bu kadarını bana çok görme."

Onun üzerine gitme Taehyung! Yaşadığım şeylerin sinirini bana ilgi gösteren bir adamdan çıkartmam doğru değildi. Sinirimi yutup sakin tarafımı çıkarttım. "Kızmadım."

"Gerçekten mi?" Umut dolu bakışlarını üzerimde tuttuğunda daha fazla vicdan azabı çekmeye başladım.

"Mahçup hissettim. O gün bana çok yardımcı olduğun için teşekkür bile edemedim." Hayır, hayır onu söyleme Taehyung. "Aslında şey, yemek diyordun ya bir ara bugün teşekkür etmeme izin vermeye ne dersin?"

Gözleri büyüdü. "Ne?"

Onun bunu beklemediği gibi ben de teklif etmeyi beklemiyordum ama vicdan azabımın arkasına sığınabilirdim. "Sadece teşekkür yemeği."

"Hayır, bu benim için teşekkür yemeğinden çok daha fazlası." Aydınlanan yüzünü asmak istemiyordum ama kötü hissettim. Umut vermek için çıkmıyordum sonuçta bu yemeğe, öyle algılamamalıydı.

Flame Of Love |Vhope|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin