22. Bölüm

4.4K 497 163
                                    


Doğum günüm. Gece 12'yi geçmişti, hatta bir saat daha beklememe rağmen hiçbir şekilde Hoseok'tan ne bir mesaj ne de bir arama vardı. Yorgundu, yoğundu belki de uyuyakalmıştı ama yine de beklemiştim. Bencillik mi ediyordum bilemiyorum.

O kadar zaman doğum günümde yanımda olamayacağı için üzülüp durmuştum, üstelik o teselli etmeye çalışmışken şimdi yaptığına ne demeliydim bilmiyorum. Özlemim çok artmıştı. Aradan geçen 5 gün bana ölüm gibi gelmişti. Bu anlamda nasıl bağlandığımı dahi bilmiyordum, gözlerim onu ara olmuş tenim tenine hasret kalmıştı.

Kardeşim ve Jimin şu zamana kadar ki doğum günümü kutlayanlar olmuştu. Hatta Jungkook bile mesaj atmıştı ama o kadar zoraki bir mesajdı ki Jimin'in onu tehdit ettiğini anlamak zor değildi.

Dalgındım. O akşam Bambam'in de işi olduğu için benimle kalamamıştı, bugün de kalamayacaktı. Tek kelimeyle moralim bozuktu. Bir günde çökmüştüm.

Hoseok'un muhteşem siyah mat arabasıyla Bambam'i almış dikkatlice ilerliyordum.

"Hyung beni boşuna aldın bence. 15 dakikalık yolu 40 dakikaya anca gidiyoruz, biraz gaza bassana." Bambam'in sızlanışları geri dönerken düşük suratımla birlikte önüme bakmaya devam ediyordum.

"Dikkatimi dağıtma." Ruhsuz sesimle düz yolda ilerlemeye devam ettim. En ufak bir şeyde dikkatim dağılıyordu, özellikle böyle bir araba altımdayken dikkatimin dağılması hiç de güzel olmazdı.

Ofladı. "Yarım saattir ilk defa konuştum."

"Olsun dağıtma. Korkuyorum arabaya bir şey olacak diye." Göz ucuyla bile bakamıyordum suratına ama dudaklarını dışarıya sarkıtmış küçük çocuklar gibi durduğunu biliyordum. Boğazımı temizledim. "Sana dedim götümü satsam bile ödeyemem ben bu arabanın ihtiyaçlarını."

"Aslında ödersin."

Bahsettiği şeyle gözlerim pörtledi. "Çüş!"

"Ne yani, hem sevgilin eninde sonunda yatacaksınız niye utanıyorsun ki?" Doğrulup ciddi ciddi bana bunları söylüyordu. Direksiyonda elim olmasaydı suratına çarpacaktım utançtan ve sinirden.

"Seninle seks hayatımı konuşmayacağım." Bir yaş küçüktü benden ve gelmiş bana öğüt verecekti az daha. Sinirden gülesim geliyordu ama güldüğüm an hiçbir şeyi gözüm görmezdi, bu dikkatsizliği göze alamazdım.

Biraz kısa bir sessizlik yaşadık başta. Biliyordum, durmazdı. Kıvranıyordu bir şeyler demek için, ben buna izin vermeyecektim.

"Söylesene-"

"Söylemem." diyerek yapıştırdım cevabı hızlıca. Hayır, kesinlikle duymak istemiyordum her ne diyecekse.

"Daha demedim ki."

"Baştan önlem alıyorum." Gülümsedim. Bana bakıp tekrardan somurttu biliyordum. Pekâlâ, aynadan iki saniye bakmaya çalıştığımda kıyamadım ona. "Söyle tamam."

"Hoseok hyung ile ilişkinizi açıklayacak mısınız? Ne zaman açıklayacaksınız? Bir şey dedi mi? Gelince mi açıklayacaksınız yoksa-"

"Bilmiyorum Bambam." dediğim an sustu hemen. Pür dikkat beni dinliyordu. Umurumda değildi artık insanlar, rahattım bu neden kaynaklanıyordu bilmiyorum. Hoseok gelirse elini tutmak istiyordum artık. "Duyarsa duysunlar, zaten insanlar yüzünden aramız açılıyor."

Flame Of Love |Vhope|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin