Hoseok'la gerçekten de sevgiliydik artık. Önceleri buna karşı çıkıp Chanyeol diye diretirdim, o adam bana öyle bir şey yaptı ki bir anım onu düşünmeden geçmedi. Ayrıca sevgiliydik işte. Bunun düşüncesi bile heyecanlandırırken şimdi gerçek olması...Eve geldiğim gibi yaptığım ilk şey evde eski sevgilimle ilgili olan ne varsa hepsini poşetlere tıkmaktı. Bir zamanlar güzel olduğunu düşündüğüm anılarım şimdi benim için koca bir boşluktu.
Hoseok. Hoseok. Hoseok. Aklımda çığlık atan tek şey onun ismiydi. Ne ara aklımı meşgul edecek duruma gelmişti böyle? Onu düşününce git gide sıcaklıyordum, utanıyordum. Altımdakini değiştirip kısa bir şort giyerek, üstüme de kısa kollularımdan birisini giyerek kendime gelmeye çalışmıştım. İlk defa sevgili yapan insanlar gibi hissediyordum şu an.
Hoseok'un çevirdiği Chanyeol'la olan fotoğrafımı düzeltip fotoğrafı inceledim son kez. Sayılı olan fotoğraflarımızdandı, ikimiz de gülümsüyorduk. Sevgililiğimizin ilk haftalarıydı, zaten sonra da bütün bağlarımız kopmuştu. Artık hiçbir önemi olmayan bir zamanlar baka baka ağladığım o fotoğrafı da poşete tıktım.
Üzgün değildim eskilerden kurtulurken. Hayatımda oluşan ani ve güzel değişikliğe seviniyordum, mutluydum. Hoseok'un bana yaşattığı bu hislerden mutluydum.
Zil bütün düşüncelerimi benden ayırırken poşetleri masaya bırakarak kapıya koştum. Geleceğini söylediği için onun geldiğini biliyordum. Yüzümde oluşan saçma sırıtışla birlikte kapıyı açtım.
"Hoş geldin."
Yüzümü gördüğü gibi elleri arasına alarak her milimini inceledi. "Nasıl oldun?"
Şirkette kollarında ağladığım o dakikalar, ondan öncede ağladığım o dakikalar yüzünden bir süre kızarık gözler ve akan bir burunla gezmiştim. Beni kendime getirmek için yapmadığı şey kalmamıştı. Sürekli sıcak çaylar getirip odanın ısısını da yükseltmişti.
"İyiyim geçti." Gülümseyerek ellerini yüzümden çekip tek elini kavradım. Gözleri iyi olduğumu anladığında aşağıları indiği an anlamıştım olayı, kısacık bir şortla durduğumu unutmuştum ama bu bir sorun olur muydu ki?
"Evet o belli oluyor." dedi yutkunurken. Gerçekten, etkilendi mi şu an? Evet şu an gerçekten gözlerini benden çekemiyordu ve bu hareketi yüzünden mideme kramp giriyordu. Sakin olmalıydım.
Onunla yaşadığımız o etkileşimden sonra tekrardan böyle şeyler yaşayacağımızı biliyordum. Bunun için ortaya engel koyamazdım artık, zaten koymazdım da. Onu seçmiştim bir kere. Olursa devamı gelirdi.
Tuttuğum elinin parmaklarını parmaklarıma geçirip içeriye çektim. "Gel."
Bana uyarak içeriye girdi, kapıyı da arkasından kapatarak onu sürüklememe izin verdi. Şu an gerçekten sevgilim olan adamın elini tutup evime çekiyordum. Evet sevgilimdi, Hoseok gerçekten benimdi ve ben bunu birkaç yüz kez daha tekrar edecektim.
Üçlü koltuğa oturarak elimi Hoseok'tan çekmeye çalışmıştım ama daha sıkı kavradı. Gülümsedim.
Kafasını bana yanaştırmaya başladığında başladı her şey, içimi alan garip heyecan dalgası yüzünden kaskatı kesildim. Bana olan yaklaşımı boynumda son bulmuştu. Öpeceğini falan beklemiştim ama birden geriye çekilmesiyle afalladım. Neden bunu yaptı? Kokuyor muyum acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flame Of Love |Vhope|
Fanfiction"Sana ondan daha iyi davranabilirim Taehyung. Lütfen bana bir işaret ver, elimi tut. Söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmayacağım."