İkimiz de oturmuş öylece yere bakıyorduk.Az önce resmen Enrique Iglesias - Taking Back My Love klibini canlı canlı yaşamıştık şimdiyse iki suçlu küçük çocuk gibi öylece oturuyorduk ama bizi azarlayacak bir ailemiz yoktu. Evin altını üstünü getirip her şeyi kırmıştık.
Ona zarar gelmesin derken iyice boka batmak?
Olay noonanın Hoseok'a gönderdiği eski fotoğraflarımdı. Biraz çekici gözükmek zorunda olduklarımdı. Yeni çekimleri ise bir şekilde sıkıştırmak zorunda kalmıştık, umarım bu süreçte Chanyeol olmazdı.
Gerçekten, oturup bir gün sağlıklı bir şekilde düşüneceğim. Tam her şey yoluna girdi derken neden seçilmiş kişiymişçesine tek tek belalar üstüme yığılıyordu? Ya da şu bir şeyden vazgeçtikten sonra o şeyin sana geri gelmesi saçmalığına ne demeliydi? Evren mesajlarımı yanlış algılıyordu hatta tam tersi iletilmiyordu sanırım. Yinede ayakta durup o belaları göğüsleyecek gücüm vardı.
Bir süredir birlikte sarılıp uyumayı bırakın doğru düzgün yüz yüze gelip sağlıklı bir şekilde konuşmuyorduk bile. Birlikteliğimizin üstünden de uzun bir zaman geçmişti. Yani hem mantık olarak, hem içgüdüsel olarak, hem de bedensel olarak ben başından beri Hoseok'a yenik düşüyordum.
Başlarımızı birbirimize çevirdik. Ne olduysa o an olmuştu zaten, dudaklarımız mıknatıslıymışcasına birbirine çekildi. Öpücüğün aldığı boyut yukarıya taşınırken Hoseok'un birden beliren aceleci tavrıyla elleri çenemden çekilmiş, üzerimdeki tişörtün uçlarından tutup kaldırarak ortaya çıkan tenimi avuçlamıştı. Elleri özlemle bedenimde dolaştı. Her bir kıvrımımı bilircesine sürttü parmaklarını tenimde.
Sinirimizle birlikte karışık özlemimiz birleşince evi yakacak boyuta gelmemizi Hoseok'un beline sardırdığı bacaklarımdan anlamıştım. Bilinçli olmayı bırakın tam olarak beynimin ne iş yaptığından bile emin değildim. Ben sadece eskisi gibi onun kollarında uyuyup onun kokusuyla huzura tekrardan kavuşmak istiyordum.
Beni sıkıca kavrayarak dikkatli bir şekilde çıktığı merdivenler bir an olsun bizi ayırıp öpüşmemizi bozmaya yetmemişti. Dudaklarımız o kadar uyumluydu ki ayrılmak istemiyorlardı. Ama Hoseok beni yatağı yatırdığı an geri çekildi, yüzündeki sinsi bakışı biliyordum.
"Arabamı mahvetmenin bedelini ödeyeceksin küçük bey." Yine mi? Büyük bir bahane. Bunu bahane ederek bedel istemesini anlıyordum bu yüzden ağzım kapalı durmadım.
"Saatimin bedelini ödetmemi ister misin Hoseok?"
"O pozların yeterli olmadığını mı düşünüyorsun?"
Pekâlâ birkaç çekim fotoğrafım eline geçmişti ve kudurmuştu sinirden. Ben ona o bana bağırırken ikimiz de önümüzde ne varsa onları yere attık. Aslında sakin bir tartışmaydı sadece nesneler havada uçuştu o kadar. Bunun olacağını biliyordum çünkü Hoseok kıskançlıktan tartışmak yerine beni yerle bir etmeyi seçiyordu.
"Başkasıyla yatmışım gibi tepki vereceğini düşünmemiştim." dedim gülerek ve biraz da dalgaya vurarak.
Sözümü duyar duymaz gözlerinden çıkan ateşe şahit olmakla birlikte bileklerime yapışan elleri üstünlüğü ele geçirerek beni yatağa sahipledi.
"Beni çileden çıkarma." dedi ve zaten çoktan çıkmıştı. Bense sadece gülüyordum çünkü şu an oldukça tatlı gözüküyordu, kıskançlıktan kendisini uzun zamandır tutmuş ve sonra da birden patlamış erkekler gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flame Of Love |Vhope|
Fanfiction"Sana ondan daha iyi davranabilirim Taehyung. Lütfen bana bir işaret ver, elimi tut. Söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmayacağım."