Anonim ; Stalker |Texting|

33.Bölüm; "Yılbaşı"

Biraz fazla uzun süredir bölüm gelmiyor farkındayım ama bu benim isteğim ile gelişen birşey değildi. Panomda bölümü sanırım salı günü atacağım demiştim fakat o gün sınava çalıştığım için yazamadım. Çarşamba günü de perşembe gününe  yetiştirmem gereken acil bir ödevim olduğundan normalde oluldan gelir gelmez başlayacakken akşama  ertelemek zorunda kaldım. Bunun hakkında bilgi vereceğim sırada internete giremedim çünkü yol kazısı yaparken  internet kablosu kopmuş ve şuan sadece  ben değil çoğu kişi internete giremiyor. Şuan internet geldi ama sınavlarım var ve aklıma fazla bir şey gelmiyor. Ama daha fazla aksatmamaya çalışacağım

(Bölüm Derin'den devam ediyor)

İYİ OKUMALAR

/2 hafta sonra/

Bugün 31 Aralık 2019. Çoğu kişi için yeni bir yılın ve yeni bir hayatın başlamasıyken benim için tek önemi zamanın biraz daha geçiyor olmasıydı.

"İyisin değil mi? İstersen gitmeyebilirim."  Aynı cümleyi son bir hafta içinde sayamayacağım kadar fazlaca tekrar etmişti.

"Eğer bir kere daha bunu tekrar edersen sinir krizi geçireceğim ve bunun sonucunda geceyi aydınlatan parça hastanelik olacak Mehir."  Diye sinirli ve hızlı bir şekilde konuştuktan sonra sakin bir şekilde ekledim.

"Gayet iyiyim Mehir. Sadece grip olmuştum ve geçti. O yüzden o partiye gidiyorsun ve benim yerime de eğleniyorsun. Tamam mı?"

"Tamam olmasına tamam da sinir krizi geçirmen ve geceyi aydınlatan parçanın yok olmasının alakası neydi?"

Birisinin Mehir'e isminin anlamını hatırlatması gerekiyordu. Aksi takdirde ne dediğimi anlamayacaktı. Ve ben bu görevi üstlenebilirdim.

"Mehir senin isminin anlamı ne?"

"İsmimin anlamı mı? Ay parçası, neden sordun ki?"

"Sana söylediğim o cümlede geceyi aydınlatan parça hastanelik olacak derken senden bahsetmiştim. Ama sen anlamadın, o yüzden."

Dediğimde Mehir beni anladığını belirtti.

"Artık hazırlanmaya başlamalısın. Sonuçta ilişkiniz başlamadan bitsin istemezsin değil mi?"

"Ben hemen gidiyorum."  Dedikten sonra gitmişti ve ben kitabımı okumaya devam etmeye karar verdim.

Mehir'in hazırlanma sebebi okulun da verilecek yılbaşı partisine sevdiği kişi ile gidecek olmasıydı. Bu partiye o kadar özenle hazırlanmıştı ve haftalardır bana parti hakkında o kadar  soru sorarak beni fazlaca bunaltmıştı.

Hem partiye gitmek için kimseden teklif almadığım ve o kadar çift içinde tek başıma kalmak istemediğim için hem de hala grip olduğum için partiye gitmeme kararı almıştım.

Mehir'in sesi ile kitabımı bırakıp odasına yöneldiğim de onu otururken buldum.

"Senin hazırlanman gerekmiyor mu?" Diye sordum şaşkınlıkla. Çünkü haftalardır hazırlandığı parti bir saat sonraydı ve Mehir hiçbir şey yapmadan oturuyordu.

"Tabi ki hazırlanmam gerekiyor. Seni buraya o yüzden çağırdım, saçım ve makyajım konusunda yardımına ihtiyacım var."

Onu onayladım ve elbisesine baktım. Ne aldığını biliyordum ama ama Mehir her an kararını değiştirebilecek birisiydi.

"Tamam başlayalım." Dedim ve saçını kuruttum. Saçı kuruduktam sonra taradım ve annemden öğrendiğim dağınık topuz modelini yaptım. Annem ünlü bir kuafördü ve bu ona özel bir saç modeliydi.

Saçına son olarak sprey sıktım ve makyajına geçtim. Siyah ağırlıklı göz makyajı bittikten sonra yüzüne fondoten,allık, aydınlatıcı ve bronzer gibi makyaj malzemelerini sürdüm.

Sıra ruja gelince ruj kutusunu aldım ve yatağa gittim. Ne yaptığımı merak eden Mehir sandalyesini bana döndürdü.

"Ne yapıyorsun Derin?"

"Ruj seçiyorum."

Beni onayladıktan sonra işime devam ettim.

"Pembe olmaz, gül kurusu olmaz, bu da olmaz, bu hiç olmaz. Siyah olmaz. Siyah mı? Sen bunu sürüyor musun? Hiç farketmedim."

"Bazen başka renkler ile karıştırıp sürüyorum."

Anlamasam da boşvermeyi tercih ettim ve diğer ruju elime aldım.

"Kırmızı ruj, sonunda." Ruju aldım ve Mehir'in yanına gittim. Ruju sürdükten sonra makyajı tamamlanmıştı.

"Mehir elbiseni al ve benim odam da giyin. O sırada ben de burayı biraz toplarım." Dedim dağılmış makyaj malzemelerini gösteririken.

Mehir beni onaylayıp gittiğinde  bende hızlıca odayı topladım.

Mehir geldiğinde gayet güzel bir iş çıkardığımı farkettim.

Kırmızı kısa elbisesi ve koyu yeşil uzun tül  pelerin detaylı bir elbise, siyah topuklu ayakkabı, saçı ve makyajı ile gayet iyiydi.

"Süper olmuşsun." Dedim küçük el çantasına telefon,para, ruj ve kullandığı parfümün tester boyu olan parfümü koyarken.

Çantayı aldı ve gülümseyerek teşekkür etti.

"Bu arada seni ilk defa bu kadar abartılı bir makyaj ile görüyorum ve çok yakışmış."

"Ben fazla abartılı makyajı sevmem ama çok hoş durmuş."

Konuşmamızı korna sesi böldüğün de Mehir telaşla bana döndü.

"Ben gidiyorum. Sana da kitapların ile iyi eğlenceler."

Dedikten sonra ekledi.

"Sen neden gelmiyorsun?"

"Hala gribim hem gelsem  bile sıkılırım."

Beni onayladı ve kapıya yöneldi.

"İyi eğlenceler Mehir."

Bana gülümsedi ve siyah arabaya yöneldi. Araba ile gözden kaybolduklarında kapıyı kapattım ve içeri geçtim.

Ege Karel

Çoğu kişinin eğlendiği yılbaşı benim için normal bir günden farklı değildi. Buğlem olsaydı ne gibi bir fark olabilirdi diye merak ettiğim zamanlar oluyordu ama cevap basitti. Buğlem olsaydı ikimiz de gayet mutlu olurduk. Fakat Buğlem ölmüştü ve katili hakkında net bir bilgimiz yoktu. Buğlem baygın haldeyken yanında bulduğum kağıtta yazan Ece Soylu ismine sahip kız ölü olarak gözüküyordu. Bu konuda  garip olaylar dönüyordu ve ben uzun bir araştırma yapmış olmams rağmen bundan haberdar değildim.

Otutduğum uçurumsu yerin kenarından kalmak üzereyken biraz ilerimde bir gölge gòrmem ile duraksadım. Gölgenin sahibi yavaş ve güçsüz adımlarla  biraz daha ilerledikten sonra yere düşmüştü. Yorgunluktan bayılmış ve yardıma ihtiyacı olduğunu düşünerek oraya ilerlediğim zaman gördüğüm tek şey  saçları yüzünü kapatmış ve baygın bir genç kız bedeniydi.

Sonunun da bölümü yayınlayabildim. Geciktiğim için çok üzgünüm ama sınavlar ve ödevler falan derken uzun zamandır wattpadde giremedim. Bölümü aslında pazartesi günü neredeyse tamamlamıştım ve salı günü atacaktım ama salı günü okulda aşı olduk ve kolum biraz ağrıdığı için tamamlayamadım. Şuan kolumum biraz ağrımasına rağmen sonunda bölümü tamamlayabildim ve paylaşabiliyorum. Umarım beğenirsiniz.

Bölüm Sonu Soruları ( düşüncelerinizi merak ediyorum. Cevaplarsanız sevinirim)

1- Sizce yeni kız kim? Kitapta ne gibi bir rolü olabilir?

2- Derin ve Gökyüzü'nün Ege'yi hiçbir konudan haberdar etmemeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

3- Ece bir şekilde kendini yıllar ölmüş biri gibi mi gösterdi yoksa aslında gerçek kimliği o değil mi?

4- Bölüm nasıldı?

Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Yorum yapmayı ve sorulara cevap vermeyi unutmayın lütfen.

-Yazım hataları varsa daha sonra düzeltilecektir-