Yalnız ben Nej (selena gomez) ve kurtlarla ilgili bölüm yazarken selana
gomez'in kurtlar diye şarkı çıkarmasıda mı tesadüf 🙄🖐🏻 Ozaman kitap müziğimizde bu olsun üste linkini bırakıyorum dilerseniz bölmü okurken dinleyebilirsiniz . İyi okumalarrrAileni nasıl öldürdüğünü bilmek ister misin dediğinde ona doğra son hızda yaklaşıp söyle dedim. Hayatım boyunca bilmek istediğim şey bu adamın iki dudaklarının altında duruyordu. O kadar aptal mı görünüyorum ordan dediğinde afalladım ve gücümle boğazını sıkıyordum hırlayıp kurt dişlerini çıkarınca konuşması için durdum öksürerek "elbette karşılığında birşey istiyorum ." dedi.
Uygulayacağımın kim söyledi, ölmek istemiyorsan söylersin dedim suratımdaki pis sırıtış ile aramızdaki az bir mesafeyide yok ederek dudaklarım nerdeyse dudaklarına değicekti bir anlık afalladıktan sonra bana adım attığında geriye doğru kendimi attım."Cesur olduğunu sanıyorsun değil mi ? , yakında öğrenirsin güzelim hadi uyumaya git" dedi ve elini çenemde gezdirtikten sonra balkondan aşağı dönüşerek atladı. Dur desemde bir işe yaramayağını biliyordum aptal ben onu nasıl elimden kaçırmıştım . Aklımdaki deli sorulara bir o kadarı daha eklenmişti ve bu beni bitiriyordu. Hergece ailemin nasıl öldüğünü kim tarafından öldürdüğünü düşünüyor kalbime oturan acısın sinip uyumayı beklerken şimdi karşıma ismini bilmediğim bir adam geçmiş ve bildiğini mi söylüyordu. Peki öyle olsundu elbet bir daha karşılıcak ve bunu öğrenicektim. Ne kadar öğrenmek istesemde söylememesi de içimi rahatlatmıştı anlattığı şeyi kabul edebilecek durumdamıyım bilmiyorum. Hele şuanda hiç o yüzden bekliyeceğim hazır hissetmeye çalışıcam. Odama çıkmış sıcacık yatağıma girmiştim pencereme vuran ağacın dalları zamanla bir ninni şeklini almış ve beni uykuya teslim etmişti.
Sabah kalktığımda saatin daha altı olduğunu gördüm . Beni gören min hoda şasırarak erken kalkmanı neye borçluyuz dediğinde omuz silkmiştim. Dolaptan bir kutu süt ile gevrek çıkardım şuan birşey hazırlıyasım yoktu. Sütümü içerken beni geldiğimden beri izleyen Min ho' ya baktım ve birileriyle bugün savaşmıyacak olmamız ne de huzurluymuş dedim. Gevreğimi yerken hala beni izlediğini fark ettiğimde utanarak ne var dedim. " Hiç sadece biliyorsun bu aralar çok olay oldu ve ben seni göremedim bile, şunu bilki Nej ben senin hep yanındayım birşey olursa her zaman sana açık olacağımı bil".
Aşağı takırdayan terliklerle Cley iniyordu mutfağa gelerek bana arkamdan sarılınca gözlerim sonuna kadar açılmıştı. " Ben herzaman onun yanındayım unuttun mu yoksa ? Düşüncen için saol ama sana ihtiyacı yok" dedi ve göz devirerek içeri geçti. Kafamı sağa sola yavaş yavaş sallayarak benim adıma kararlar aldığını sanıyor boşversene dedim Min ho'ya gülerek. Davidin menajeri odaya girdiğinde tamamen unuttuğum bugün olacak büyük konser aklıma geldi. Bizimkiler haberi almış olacakki aşağı oflaya puflaya iniyorlardı. Ben bir kahkaha patlatınca hepsi bana dönmüş bakıyordu omuz silkerek gülesim geldi dedim evet gitgide deliriyordum. Nam joo'yu görünce artık gülüyordum bu maden Tanrının küçük şakasıydı en azından artık bende gülücektim. Odama giderken onlar konser için hazırlanıyordu içerde birsürü kişi vardı onları hazırlamak için ah birde o menajer bozuntusu tabii.
Odama girdiğimde kapının açılmasıyla arkama döndüğümde Nam joo'yla göz göze gelmem bir olmuştu. Beni kolumdan sertçe çekerek duvara dayamıştı. Kalp atışlarımı düzene sokmaya çalışırken bir şey söylemek istiyordum ama tüm kelimeler boğazımda düğümleniyordu. Kolunu duvara koyarak dahada yaklaştığında onu itmek delicesine kızmak istiyordum çünkü beni bu derece aciz ve suçlu hisettiren oydu. Ama bu titriyen ellerimle onun bu devasa bedenini itsem bir işe yarayacakmıydı. Elini dudağımın kenarında dolaştırdığında bütün vücudum alev içinde yanıyordu dudaklarını bana yaklaştırdığında ona karşı koyamıyordum , koymak istemiyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatmıştım dudağımın tam yanından yanağımdan öpmüştü titreyerek gözümü açtım ve her ağzımı açmak istediğimde kelimerin telafisiz kalıcağını biliyor vede ne diyeceğimi bilemiyordum. Utancımdan kan beynime gitmiyordu şuanda büyük ihtimalle sonunda sessizliği bozan o oldu . " Özür dilerim ben çok alçak bir adamım. Sen beni kurtardın ve ben senin için hiçbirşey yapamadım şuan konuşmaya o kadar utanıyorumki. Sana kızdığım o güzel kalbini kirlettiğim için. İnan umrumda değil kim kimi öldürmüş baban, annem. Bunlar bizim suçumuz değil , senin suçun değil. Bana bir şans ver seni sonsuza kadar muhafıza ediyim . O güzel gözlerinden bir damla yaşın akmasına izin vermiyim ve sürekli yanında olucağıma söz veriyim. Ben hiç böyle hissetmemiştim bu yaşıma kadar hep serseri gibi yaşamış ve kalbim olduğunu unutmuştum. Ben senden nefret etmek istiyorum ama kalbimse bir kipiğin dökülse bütün dünyadan hıncını alıcak gibi" dur dedim elimi dudaklarına götürerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melezlerin Arasındaki Melek
FantasíaŞeffaftan gelen ışığa gömülecek, karanlıktan gelen siyaha bürünücek, biz kardeşler ise ölümle bir olup ölümü dirilteceğiz . Biz ışıkla doğduk, karanlıkta büyüyeceğiz . Geceyi aydınlatan ışığımız , ışığı boğan karanlığımız olacak. Siyah beyaza ,beyaz...