Witchs✨

140 14 0
                                    

uyandığımda çok üşüyordum , kafamı cama çevirdiğimde yağmurun yağdığını gördüm . O kadar halsiz hissediyordumki kendimi kalkmaya hiç niyetim yoktu, yorganı kafama kadar çekip dinleniyordum. Aniden birşey hissettim gözümü açtığımda önümde kardanda beyaz olan tüyleriyle bir kurt duruyordu, sanırım içkiyi bira fazla kaçırdım diyerek iç çektim . Gözlerimi ovuşturup açtığımda hala orada duruyordu, insanın içine işleyen bakışları vardı gözleri altın sarısıydı ve bu ona gerçekten cok asil bir görüntü katıyordu. Öylesine hayal görüyorum diye düşünüyor pekte umursamıyordum. Gerçekten çok acıkmıştım acaba bana bakmaya ne zaman geleceklerdi ? Sanırım burada ölmemi bekliyorlardı. Aniden içeri David ve bizimkiler girdi, David'in yanında çok maskülen bir bayan vardı. Kadın şaçlarını sıkıcana arkadan toplanmıştı  ve gözlerinde yeşilin buğlu tonlarında bir makyaj vardı, dikatimi çekense birsürü takı takıyordu bu kadar sade giyinmesine karşılık bu takıları absürt bulmuştum.  Kadın bana tüm içtenliğiyle gülerek kendini nasıl hissediyorsun demişti, agzımda bir kaç parça geveleyerek yorgunum diyebilmiştim. Bizimkilere dönüp noldu bana dediğimde David bana yaklaşarak endişelencek bir şey yok , birkaç cadı meleğe dönüştüğünü öğrenmiş ve birkaç sorun çıkarmıs bu yanımdaki bayanda  Catherine kendisi en büyücülerdendir ve babanında yakın bir arkadaşıdır dedi .David' e hala kızgındım o yüzden gözlerine bakmadan konuşuyordum , şimdi de cadılar çıkmıştı çıldırmak üzere bir ruh hastası gibi hissediyordum kendimi bazen herşeyin bir rüya olduğunu düşünüp inandıramıyordum kendimi. Catherine denilen bayana dönerek ;

- İyide cadıların benimle işi ne ? 

+ Ah, ufak bayan soylu bir meleksiniz  ve bu gücünüzü kıskananlar çok olucaktır elbette tabi bu yüzden uğraşanlarda ama bunlar ufak tefek şeyler. Asıl endişelenmemiz gereken bu grup, David biraz bana bahsetti birkaç olay yaşamışlar ve eminim  sonu arkası gelmeyen olaylarda yaşıyacaksınız . Bu durum gerçekten de ciddi en güçlü saflardansınız ciddi düşmanlarınız olucak ama senin şuanda bunları düşünmeni istemiyorum en kısa zamanda seni eğitmek istiyorum. Biliyorum sana bunlar birden çok ağır geliyor ama Nej  kendini toparlamalı ve bir anca eğitimini almaya başlamalısın düşmanlar çok yakın ve eminim hepsi yanlış bir anını bekleyeceklerdir. Ben senin özel büyü öğretmenin olucam ama korkma David'in aksine huysuz değilimdir. 

- Ah şey , anlıyorum . Biran önce kendime çeki düzen verip , öğrenmek istiyorum madem bu grubun koruyucu meleği olucam marifetlerimi  görsünler diyip bir kahkaha savurdum. Artık şok evresini atlatmış adepte olmaya başlıyordum aslında bu hoşuma gitmemiş değildi sonuçta herkes anasının karnından büyü gücüyle doğmuyordu . Bu kadını sevmiştim bu klasikliğine rağmen oldukça uçuk bir kadındı. 

+ Bu arada her koruyucu  meleğin bir koruyucu hayvanı olur, yarın ilk iş hayvanını şeçmeye gidicez. Daha doğrusu o seni şecicek zaten sana daha önceden gözükmüş olmalı değilmi ?

- Hayvan deyince önce aklımda hiçbirşey belirmesede sonra aklıma o asil beyaz kurt gelmişti o kadar şaşırmıştımki ağzımdan bir şaşkınlık nidası çıkarken o  yani o şimdi o  beyaz kurt benim hayvanımmı ? 

+Demek beyaz kurt buda ne denli güçlü olduğunu gösterir, senin yaşlarında babanında bir siyah kaplanı vardı gen çekiyor demekki . Bu arada ondan korkmana gerek yok birşekilde ruhlarınız onla bağlantılı oluyor ve sen ne istiyorsan ona göre hareket ederler ve çok sadıklardır. Meleklere verilen en büyük hediyelerdendir bence. Dediğim gibi yarın erkenden hazırlan onu almaya gidiyoruz...

_ Onun varlığını buram buram hissediyordum bu çok garip bir duyguydu, onun hislerini ve düşüncelerini hissediyordum beni nedensizce huzurlu hissettiriyordu. 

Amcam ve Catherine odadan çıkarken lee jong suk çığlık çığlığa bağırıyordu " Bir kurt mu evde mi ? Tanrım olamaz , asla eve almam asla" korkuyla kaçışırken haline gülmemek imkansızdı herkes biryandan gülerken bir yandanda haklı olduğunu savunuyordu.  Bense takmıyordum ve sadece gülüyordum bu cool rapperimizi bu hallerde görmekte varmış demekki . Onu dahada korkutmak için eğeer böyle beni rahatsız edersen sana saldırtırım oyüzden lütfen sesiz ol deyince süt görmüş kedi yavrusu gibi köşeye çekilmişti. Ciddiliğimi korumak gülmemek için yanaklarımı ısırıyordum . 

-Çocuklar üstümü değişip yemeğe gelicem hani çıksanız artık ? 

Ahn jae-  Evet , evet siz çıkın ben biraz manzara izlemek istiyorum deyip sinsice gülmüştüm.

- Oha oha ! Pislik çık odamdan yoksa yarın poponu ısıran bir adet kurdum olucak.

Park hyung - Çüşş! Yürü çıkın odadan utanmaz pislikler pardon güzelim şimdi çıkıyorlar, biz başbaşa kalalım .

Nam joo- Çıkıyormusunuz yoksa dayak mı istiyorsunuz deyip kulaklarından tutmuş çekiştiriyordum

- park hyung- Ah , abi şaka yapmıştım Nej cidden ah canım acıyor birşey söyle bıraksın 

- Onlarla olunca gülmemek elden değildi tam tamam bırak dicekken Min ho hepsine tekme atarak dışarı çıkarıyordu ve hepsi birbirine laf atıyordu dışardan görseydiniz eminim yaş aralıkları en fazla  on derdiniz . Hemen üstüme  uçus uçuş  bir elbise geçirmiştim, şaçlarımı örüp önünden birkaç tutam saç çıkarmıştım ve dudağıma pembe rujumu sürdüğümde işte tam olmuştum. Cidden çok masum ve güzel gözüküyordum  dünün aksine mutluydum umrumda değildi stajyerlik çünkü haklıydı bu kadar şeyle uğraşırken birde onu yapamıcaktım ama kesinlikle  o kızı gördüğümde saldırcağım kaçınılmazdı. .Hem bu işin güzel bir yanı vardı onlarla kalıyordum ahh ne diyorum ben ıslık çalarak aşağı indiğimde herkes gözünü bana dikmişti. Hafif gülümseyip  Park hyung'a yavaş ye boğulucaksın diyip sırtına hafifce dokunmuştum.  Kendi aramızda sohbet edip şakalaşıyorduk, min ho'ysa sürekli elbise kötü git değiş diyordu kıskandığı herhalinden o kadar belliydiki bende sınir etmek için dahada üstüne gidiyordum . Kapı çalmıştı dans ederek kapıya yönelip kapıyı açmıştım , karşımda siyah bir kutu duruyordu içinde ne olduğunu okadar merak etmiştim ki hemen alıp koşa koşa solonda kimin olduğunu sormadan kutuyu açmaya çalışıyordum. Bizimkilerde meraklı gözlerle toplanmış bekliyorlardı. Kutuyu açtığımda içinden kanlar fırlayarak havada ölüm yazışı şeklini almıştı. Bu bir şaka değildi bu bir tehdit ti herkes korku ve sinir içinde birbirine bakıyordu bense biraz tırsmıştım. Kutuda bir not daha vardı . 


Sizce bu notta ne yazıyordu? 

Kimdendi ?

Neden ?

Melezlerin Arasındaki MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin