Kırkıncı Bölüm

5.2K 159 73
                                    


Fethi;

Gergin bir şekilde arkama döndüğüm de Eylem'in bakışlarının Zeynep'te olduğunu fark ettim. Hafif bir nefes alıp yüzümü sıvazladım. "Ağabeycim sağda inelim biz." taksici hafifçe başını sallayıp arabayı durdurdu. Taksinin parasını öderken Eylem çoktan dışarı çıkmış taksinin bagajından bebek arabasını çıkartmıştı. Bende arka koltuktan kızımı alıp bebek arabasına yerleştirdim. Eylem sinirli adımlarla bebek arabasıyla lojmandan içeri girerken bende hızlı adımlarla onu takip etmeye başladım. "Sen yorulma ben alayım bebek arabasını." deyip hamle yapınca Eylem sinirle elimi itti. "Gerek yok hallediyorum gördüğün gibi." deyince bende gergince dudaklarımı dişleyip ellerimi cebime sokup ilerlemeye başladım.

Eve girer girmez Eylem Zeynep'le yatak odasına ilerlemeye başladı. "Salonda bekle beni geliyorum." uyarıcı sesiyle hiç bir şey demeden salona girip kanepeye oturdum. On beş dakikanın sonunda salonun kapısından Eylem girdi. Çıplak ayaklarıyla gelip çaprazımdaki tekli koltuğa oturdu. "Bu akşam ki rezaletinin ne gibi bir açıklaması var çok merak ediyorum. Çok sarhoştum ne yaptığımı bilmiyorum mazereti mi?" hafifçe öne eğilip Eylem'in eline uzansam da ellerini hızla çekip kucağına koydu. "Eylem... Bak tamam huysuz, geçimsiz bazen kaba bir herif oluyorum seni yoruyorum biliyorum ama sana asla ihanet etmem ben. Benim kalbim de gözlerim de senden başkasına kapalı biliyorsun. Bu akşam olan şey gerçekten bir rezaletti ama inan bana en ufak bir suçum yok benim." Eylem dikkatli gözlerle bana bakıp hafifçe başını salladı. "Anlat..." deyince hafifçe yutkundum.

"Lavaboya gidiyordum Bade'nin de arka tarafta ağladığını gördüm bir şey oldu sandım ne bileyim yardıma ihtiyacı vardır diye yanına ilerledim. Ben ne olduğunu sorup bir şeyler anlamaya çalışırken bir anda oldu işte o öptü Eylem. Anında çektim kendimi geri ama Murat yanlış anladı sonuçta ortada" deyip burnumu gösterdim. "Ablama ihanet ettin filan deyince tutamadım kendimi bende ona vurdum." Eylem sinirli bir kahkahayla başını iki yana salladı. "Hayatımdaki iki önemli erkek birbirlerini bir kadın için yumrukladı yani öyle mi?" deyip bacak bacak üstüne atıp arkasına yaslandı. "Eylem... Bade için değil saçma sapan konuşma." Eylem öne doğru eğilip kaşlarını çattı. "Asıl sen saçma sapan konuşma be! Yaa gerçekten delireceğim yaa bu olanlar şaka gibi gerçekten." gözlerinin hafifçe dolmasıyla yerimden kalkıp orta sehpaya oturduktan sonra ellerini tutup koklayarak öptüm.

"Seni böyle bir durumla karşılaştırmak istemezdim affet güzelim... Gerçekten çok kötü hissediyorum kendimi" Eylem hafifçe içini çekerek yanağıma uzanıp okşadıktan sonra alnımdaki yara izine ufak bir öpücük bıraktı. Parmakları yanağımdan dudaklarıma kayınca içim titreyerek gözlerimi kapattım. Eylem'in parmakları hafif dokunuşlarla dudaklarımda gezinirken içim yanarak gözlerimi açtım. Eylem'in yanağından bir damla yaş süzüldüğünü görünce yutkundum. "Sana aşığım.. Bana aşık olduğunu biliyorum. Aramıza, kalbine benden başka bir kadını sokmayacağını biliyorum. Benden başka hiç kimsenin  dokunuşlarının kalbine değmeyeceğini de biliyorum." deyince dudaklarımda dolaşan zarif parmaklara teker teker koklayarak öpücükler bıraktım. "Ama..." Eylem'in titreyen sesiyle bakışlarım tekrar sevdiğim kadını bulduğunda hafifçe dudağını dişledi. "Dudaklarına başka bir kadının dudakları değdi izi kalbinde olmasa da dudaklarında ben görüyorum. Bunu nasıl unutacağım bilmiyorum Fethi.." deyip başını hafifçe yana eğdikten sonra yerinden kalktı. Bende ayağa kalkıp Eylem çıplak omuzlarına ellerimi koydum. "Eylem yapma... Boş yere kendini üzme. Ben zaten son nefesime kadar bunun üzüntüsünü yaşayacağım ama sen üzülme. Bu olay kalbinde tüy kadar bir ağırlık yapsa ben kahrolurum." Eylem cevap vermeden kendini geri çektikten sonra yavaş adımlarla salondan çıkarken bende "Kahretsin" diye mırıldanıp saçlarımı çekiştirdim.

Sabah aydınlanmak üzereyken elimdeki içki kadehini masanın üzerine koyup oturduğum kanepeden kalktım. Saçlarımı karıştırarak salondan çıkıp yatak odasına girdiğimde Eylem'in sırtı dönük uyuduğunu gördüm. Sessiz olmaya çalışarak üzerimdeki gömlekten ve pantolondan kurtulup kendimi yavaş bir şekilde yatağa bıraktım. Eylem'in çiçek kokusu burnuma dolarken gözlerimi kapatıp yastığına yayılan saçlarını okşadım. "Nasıl affettireceğim sana kendimi" kendi kendime mırıldanırken yorgunluk, içkinin verdiği sarhoşluk hissiyle gözlerimin ağırlaştığını fark ettim. Gözlerim kapanıp yavaş yavaş uykuya dalarken sevdiğim kadının saçlarını okşamaya devam ettim.

KELEBEĞİN DANSI-EYFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin