Seksen İkinci Bölüm

4K 152 30
                                    

Herkese iyi aksamlar... Normal şartlar altında bu akşam final yapacaktık ama henüz anlatacaklarım bitmediği için üc bölüm daha uzadı finalimiz. Lafı çok uzatmadan iyi okumalar diliyorum mutlu haftalar herkese:)))

Eylem;

Sabahın erken saatlerinde gözlerimi açtığımda komodinin üzerindeki saate bakışlarımı kaydırdım. Saatin daha erken olduğunu görünce yana dönüp sırt üstü yatan kocamın çıplak göğsüne yattıktan sonra boynuna bir öpücük bırakıp tekrar gözlerimi kapattım. O da hareketlerimi hissetmiş belimden tutup beni kendine daha çok çekerken belli belirsiz mırıltılarla saçlarıma öpücük bırakıp uykusuna dönmüştü. "Eylem..." tam uykuya yeniden dönmek üzereyken Fethi'nin uykudan kalınlaşmış sesiyle boynuna daha çok sokuldum. "Hııı..." diye mırıldandım. "Bir rüya gördüm... Bir kızımız daha oluyordu adı da Ece'ydi." gözlerim kapalı olsa da yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. "Havalar ısındı diye yorgan örtmüyoruz yaa aşkım popon açıkta kalmış." sözlerimle Fethi de kıkırdarken bir yandan da yatakta hareketlenmişti. Yavaş bir hamleyle beni göğsünden yastığıma yatırınca bende gözlerimi açtığım da bana doğru eğilmiş olduğunu gördüm. Bakışlarım geceden kalma geniş omuzlarındaki tırnak izlerime takılınca yutkunmaktan kendimi alamazken Fethi çapkın bir gülüşle eğilip dudaklarıma sıcak bir öpücük bıraktıktan sonra kendini geri çekti.  Bakışlarını gözlerimden çekmeden elleri sırtıma kayıp sutyenimin kopçasını açınca bende alt dudağımı dişlemekten kendimi alamadım. Fethi ise bıraktığı etkinin farkında sutyenimi odanın bir köşesine fırlattıktan sonra iç çamaşırımı da bacaklarımdan çekip aldıktan sonra ellerimi tutup yatağa bastırarak üzerime çıktı. "Fethi..." boğuk sesimle birlikte gözlerimi kapatıp başımı arkaya atınca Fethi de dudaklarını boynuma sürterek konuşmaya başladı. "Kusura bakma hayatım ellerini tutmak zorundayım omuzlarım halen sızlıyor." bu sefer ben gülümseyip gözlerimi açtıktan sonra çenesinden öpüp dudaklarımı sürterek konuşmaya başladım. "Benim de kasıklarım sızlıyor ben şikayet ediyor muyum?" Fethi erkeksi bir mırıltıyla kendini bastırınca bende bacaklarımı istemsizce beline doladım. Fethi hareketimle birlikte dudaklarıma kapanırken bir yandan da derinliklerimi doldurmasıyla ikimizin de boğuk inlemesi birbirimizin dudaklarında kayboldu.

Uzun süren sevişmenin ardından Fethi'den kendimi kurtarıp yataktan çıktıktan sonra hızla duşa girdim. Kısa bir süre sonra duştan çıktığımda Fethi de kendini duşa atarken bende saçlarımı kurutup üzerimi giyindikten sonra çocuklarımın odasına girdim. Zeynep saçları yüzüne dağılmış vaziyette halen derin uykusundayken Mert içeri girmemle gözlerini aralamıştı. "Anne..." oğlumun sesiyle hemen yanına ilerleyip kıvırcık saçlarından koklayarak öptüm. "Bebeğim... Günaydın canımın içi..." deyip oğlumun yanına oturduktan sonra yatakta oturması için yardımcı oldum. "Nasılsın bakalım annecim? Ağrın var mı?" derken bir yandan da oğlumun yanağını okşadım. Mert başını iki yana salladıktan sonra odanın kapısına baktı. "Babam nerede?" deyince bende gülümseyip omzumu silktim. "Duşa girdi baban ne oldu?" meraklı sesimle Mert de sıkıntıyla yanağını şişirdi. "Çişim geldi benim ama korkuyorum ya acırsa?" oğlumun haline bir yandan içim acırken bir yandan da gülümsememe engel olamadım. "Gel birlikte gidelim o zaman. Hem acımaz merak etme." deyip yataktan kalkıp oğlumun da üzerindeki pikeyi kaldırdım. "Yok... Ben babam olmadan gitmem. Hem o erkek anlar bu işlerden." ufak bir kahkaha atıp oğlumun yanağından öptüm. "Ne oluyor bakalım?" Fethi ıslak saçlarını umursamadan kapıdan girip halen uyumakta ısrarcı olan Zeynep'e baktıktan sonra yanımıza geldi. "Bu kız aynı sana çekti Eylem dünya yansa uykusundan kalkmıyor." deyince hafifçe omzuna vurdum. "Karışma sen benim kızıma uyuyacak tabii. Hem sen oğlunla ilgilen tuvaleti gelmiş benimle gitmiyor seni istedi." Fethi Mert'e bakıp göz kırptıktan sonra canını yakmamaya dikkat ederek kucağına aldı. "Eeee babasının aslanı o tabii benimle gidecek." deyip Mert'in yanağından öptükten sonra odadan dışarı çıkınca bende kızımın yanına ilerleyip yanına oturdum. "Canımın içi... Saat öğlene yaklaştı halen uyuyorsun." deyip kızımın sırtını okşayınca Zeynep de zorlukla gözlerini açıp içini çekti. "Uykum var ama annecim.." derken bir yandan da hareketlenip kucağıma çıkıp göğsüme yatmıştı. Bende kıkırdayarak saçlarını okşarken bir yandan da alnına bir öpücük bıraktım. "Tamam bebeğim ben kahvaltı hazırlamaya iniyorum aşağı sende o zamana kadar uyu o zaman." deyip kızımı tekrar yastığına bıraktıktan sonra odadan çıktım.                                                              

KELEBEĞİN DANSI-EYFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin