Yirmi Dördüncü Bölüm

5K 149 50
                                    

Fethi;

Uykumdan nefes nefese uyandığımda "Eylem" diye mırıldanarak yatakta doğruldum. Odanın zifiri karanlığından daha sabaha çok olduğunu fark edince alnımda biriken terleri silip derin bir nefes aldım. Gündüz pazar yerinde olanlardan sonra evde toplanmış her şeye rağmen Nazlı ve Ateş'in evlilik kararını kutlamıştık ama ben bir türlü olayın etkisinden çıkamamıştım. Eylem oldukça keyifli gözükse de onun ölümle burun buruna gelmesi beni delirmenin eşiğine getirmişti. Şimdi de kabus görerek uykumdan nefes nefese uyanmıştım.

Kendimi toparlamaya çalışarak gece lambasına uzanıp açtığımda Eylem'in yanımda olmadığını fark ettim. Kaşlarım çatılarak yerimden fırlayıp yatak odasından çıktım. Mutfaktan sızan ışığı görünce az da olsa rahatlamayla adımlarımı hızlandırdım. Mutfaktan içeri başımı uzattığımda tüm gerginliğime rağmen gülümsemeden edemedim. "Napıyosun sen?" deyince Eylem de oturduğu tezgahta hafifçe irkilerek yüzüme baktı. Ardından kıkırdayarak elindeki kornişon turşu kavanozunu gösterdi. "Turşu yiyorum.." hafif bir kahkahayla yanına yaklaşıp burnundan öptüm. "Miden yanacak ama çok yemişsin sanki." Deyince Eylem elindeki turşuyu omzunu silkerek yemeye devam etti. "Çok canım çekti ama ne yapayım? Rüyama girdi. Sende yesene." Deyip kavanozu uzatınca burnumu kırıştırarak başımı iki yana salladım. "Viskiyi de çok kaçırmışım kafam halen dağınık bozamam şimdi midemi." Deyip karımın karnını okşadım. "Kızım nasıl? Doktora gidelim dedim kabul de etmedin." Söylenmemle Eylem elini elimin üzerine koydu. "Gayet iyi... Hatta o kadar iyi ki kıpır kıpır yerinde durmuyor merak etme." Deyince hafifçe gülümsedim. "ehh yolu yarıladı. Dört buçuk aylık oldu benim güzelim."

"Kime benzeyecek acaba çok merak ediyorum biliyor musun?" Eylem'in naif sesiyle bakışlarımı ona çevirip yanağını aşkla okşadım. "Sana benzesin. Senin gibi beyaz tenli, kara gözlü bir kızım olsun." Eylem elindeki kavanozu bırakıp kollarını boynuma doladıktan sonra dudaklarımdan öpünce bende gülerek beline sarıldım. "Hadi gel bakalım kucağıma gidip uyuyalım artık yeter bu kadar turşu yemek." Deyince Eylem de bacaklarını belime dolayınca mutfaktan çıkmak için yürümeye başladım. Eylem tek elini boynumdan çekip mutfağın ışığını kapatırken burnunu boynuma sürttü. "Fethi..." buğulu sesine gülümseyerek başımı iki yana salladım. "Hıı.." deyince karanlıkta gözleri parlayarak baktı. "Sevişelim mi?" yatak odasının kapısından girerken büyük bir kahkaha atıp kucağımdaki kadını yavaş bir şekilde yatağa bıraktım. "Sen ne edepsiz oldun böyle Eylem hanım" deyip kendimi yanına attım. Yorganı üzerine kapatırken Eylem de yanağımı okşadı. "Yaa lütfen..." deyince alnından öptüm. "Çok yorucu bir gün geçirdin Eylem uyuman lazım. Kızımı da daha fazla yormayalım. Hadi uyu bakalım." Deyince somurtarak yanaklarını şişirdi. "Yaa çok kötüsün." Deyince burnunu sıktım. "Hadi yavrum itiraz yok." deyince sinirle bana arkasını döndü. "O zaman çıplak dolaşma bundan sonra benim etrafımda! Tişörtünü giy. Hamileyim hormonlarım üst düzey çalışıyor." Kıkırdayarak omzundan öpüp kollarımı beline sarıp sırtını göğsüme yasladım. "Hormonlarınıza ve size aşığım Eylem Kulaksız... Sadece seni düşünüyorum." Deyip boynundan da öpünce Eylem de karnının üzerindeki ellerimi tutup içini çekti. "Uyuyalım o zaman." Deyince sessiz bir gülümsemeyle gözlerimi kapattım.

Sabah gözlerimi açtığımda Eylem'i karşımda hazırlanmış buldum. "Neyse bugün kapalı giyinmişsin." Diye uykulu bir sesle homurdanınca Eylem'in derin bir nefes aldığını duydum. "Sana da günaydın sevgilim.." deyip kendini yatağın yanındaki kanepeye attı. "Ne oldu sana? Suratın sirke satıyor." Deyip yatakta doğruldum. "Sabah sabah ne güzel sevgi sözcükleri kuruyorsun Fethi yaa valla gözlerim yaşardı." Dedikten sonra karnını tuttu. "Midem yanıyor." Deyip dudaklarını büzünce bende yataktan çıktım. "Dedim sana o kadar turşu dokunur diye dinlemedin." Deyip saçlarından öptüm. "Doktora gidelim ister misin?" olumsuz anlamda başını sallayıp ayaklandı. "Geçer birazdan kahvaltı hazır hadi gel" deyince gülümseyip yanağını okşadıktan sonra banyoya girdim.

KELEBEĞİN DANSI-EYFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin