Kırk Dokuzuncu Bölüm

5.1K 159 51
                                    

Herkese selamlar... Uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeni bölüm getirdim size :) Yorumlarınızı bekliyorum uzun uzun... Bir de söylemeden geçmek istemiyorum BerkeAsikBirKiz şahane bir kitap yazıyor adı "Evlilik Aşkı Öldürür mü?" tatlı mı tatlı bir EyFet hikayesi okumanızı şiddetle tavsiye ederim. En kısa zamanda yeni bölüm de buluşmak üzere:)

İki Ay Sonra;

Eylem;

"Eylem..." Fethi'nin uzaktan gelen sesiyle kalın yorgana daha çok sarınıp "Hıı..." diye mırıldansam da gözlerimi açmadım. "Eylem kalk hadi üzerini giyin dışarı çıkıyoruz." Fethi'nin tekrar konuşmasıyla zorlukla gözlerimi açıp komodinin üzerindeki saate bakıp içimi çektim. "Daha saat yedi Fethi... Askeriyede misin sen ya yatıp uyusana içtimaya mı çıkıyoruz?" homurdanmamla birlikte Zeynep'in de neşeli sesini duyunca arkama dönüp baktığımda Fethi ve Zeynep'i hazırlanmış vaziyette gördüm. "Allah aşkına ne bu haliniz?" deyip şaşkınlıkla baktığımda kocamın yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. "Kar yağdı Zeyno'nun ilk karı bu. Kızımız karla tanışsın." deyince bende gülümseyerek başımı pencereye çevirdiğim de ahenkle yağan karı gördüm. Hafif bir kıkırtıyla yataktan çıkıp Fethi'nin kucağındaki kızımın minik ellerini koklayarak öptükten sonra kocamın da yanağından öptüm. "Beresini filan giydir o zaman bende hemen hazırlanıyorum." deyip koşturarak lavaboya girdim.

Üzerimizi giyinip kendimizi kapıyı açtığımız da Barney bizden önce fırlayıp karlarda yuvarlanmaya başladı. Fethi de kızımızla çıkınca bende peşlerinden çıkıp kapıyı kapattım. Zeynep merakla parlayan gözleriyle başını havaya kaldırıp yağan kara bakarken bir yandan da minik ellerini havaya uzatıyordu. "Bebeğim.. Sevdin mi sen babacım karı?"deyip Zeynep'in yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra beni de kolunun altına çekip yürümeye başladı. Evin bahçesinden çıkıp lojmanın içinde yürümeye başladığımız da etrafta oldukça sakin gözüküyordu. "Ayy Fethi... Üşümez değil mi ya?" endişeli sesimle Fethi de hafifçe kıkırdayıp bana doğru döndü. "Üşümez merak etme... Ama sen üşümüş gibisin." deyip hafifçe eğilince gülümsedim. "Dudaklarım üşüdü." deyip hafifçe büzünce Fethi de büyük bir gülümsemeyle yaklaşıp dudaklarımı dudaklarının arasına aldı. İçim titreyerek elimi yanağına koyup karşılık verirken bir an da Zeynep'in çığlığıyla birlikte elini ikimizinde yüzüne vurmasıyla geri çekildik. "Zeynep" hayal kırıklığı dolu sesimle birlikte Zeynep de yanağını babasının yanağına bastırıp gözlerini kapattı.

"Yalnız bu ne aşk böyle yahu? Ben sevmedim hiç bu işi haberiniz olsun." deyince Fethi de gülerek yanağımdan makas aldı. "Bir tane de oğlan yapalım ne dersin? Kız çocuk babaya aşıksa erkek çocukta anneye aşık oluyor." hafif bir kahkahayla başımı iki yana salladım. "Tabii ki hayır beni böyle kandıramazsın Fethi Kulaksız."  deyince Fethi derin bir şekilde içini çekti. "Ehh şansıma küseyim o zaman ne yapalım? Ama ben ikna edeceğimi düşünüyorum bir oğlan şart bize." tekrar yürümeye başlarken kocama yandan bir bakış attım. "Neden şartmış hayatım?" diye mırıldanırken Zeynep de babasının kucağından bana gelmek için kollarını uzatmıştı. Kızımı yavaşça kucağıma aldığımda Fethi de gülerek bizi izliyordu. "İki güzelle nasıl baş edeceğim ben? Baksana şu cadıya daha sekiz aylık ama parmağında oynatıyor bizi. Şart bir erkek daha eve sen ikna olmaya bak bence." deyince yüzümü buruşturdum. "Şu an şakasını bile kaldıramam Fethi uzak dursan iyi edersin." deyip kızımın soğuktan kızarmış burnundan öptüm.

Lojman da karların içinde bir süre daha gezdikten sonra kahvaltı için Nazlılara gitmeye karar verdik. Fethi lojmandan çıkıp taze ekmek ve simitlerle gelince Nazlıların kapısını çaldık. Nazlı kısa sürede kapıyı açıp karşısında bizi görünce yüzünü aydınlatarak gülümsedi. "Hoş geldiniz.... Zeynepcim hoş geldin teyzecim..." deyip kızımı kucağımdan alırken Barney de alışık adımlarla eve girdi. Bizde içeri girip üzerimizi çıkartırken Nazlı elimden bebek çantasını da alıp salona geçti. "Hoş geldiniz dayı oğlu... Taze ekmeklerle gelmişsiniz valla cennetliksiniz bu soğukta." deyip Fethi'nin elinden poşetleri alırken bende gülerek salona geçtim. "Ayy buz gibi olmuş bu kızın yanakları siz ne yaptınız böyle?" Nazlı bir yandan Zeynep'in üzerini değiştirirken bir yandan da konuşuyordu. "Zeynep hanımın ilk karı bu. Hemen tanışsın istedik sabahın yedisinde çıktık sokağa vallahi" Nazlı yüzünü buruşturarak Zeynep'in yanaklarından öpüp hırkasını da giydirdikten sonra kucağına aldı. Ateş de Zeynep'i sevmek için yanına yaklaşınca huysuz kızım yeni yeni geliştirdiği alışkanlığıyla büyük bir çığlık atıp Nazlı'nın göğsüne yattı.

KELEBEĞİN DANSI-EYFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin