Yetmiş Yedinci Bölüm

4.1K 143 18
                                    


Üç Gün Sonra;

Eylem;

Fethi'nin kartı okutmasıyla geniş otel odasından içeri girer girmez odanın salon kısmına gçip kendimi kanepeye attım. Ağrıyan belimle yüzümü buruştururken Fethi de içeri girip kucağındaki kızımızı indirdikten sonra bavullarımızı getiren görevliye bahşişini verip karşımdaki berjere oturdu. "İyi misin güzelim?" endişeli sesini duyunca gülümsemeye çalışıp başımı salladım. "İyiyim... Araba yolculuğu bir miktar yormuş olabilir sadece... Ehh biraz da oğlun..." deyip gülümsemeye devam ederek karnımı okşadım. "Karnın aç mı hazırlanıp bir şeyler yemeye inelim mi yoksa uyumak mı istersin?" Fethi'nin ilgili tavrı hoşuma giderken omzumu silktim. "Yok uyumayayım hiç.. Hemen hazırlanalım aşağı inip bir şeyler yiyelim sonra da havuza gireriz. Hem Nazlı'lar da hazırlanır aynı zamanlar da buluşuruz." dedikten sonra ayağa kalktım. Kızım da küçük adımlarla babasının yanına gidip kucağına tırmandıktan sonra sakallarını okşarken bende kıkırdayarak yatak odasına ilerledim. Kenarda duran bavulları açıp önce Zeynep, kendim ve Fethi için plaj çantasını doldurup kenara koydum. "Annesi bizde geldik hazırlanmaya kızımla..." Fethi'nin kucağında kızımızla yatak odasına girmesiyle gülümsedim. "İyi yaptınız... Senin deniz şortun yatağın üzerinde hazırdı. Kızımın da bikinileri hazır..." deyip Zeynep'in minik burnuna uzanıp öptüm. Fethi yüzüme ifadesiz bir şekilde baktıktan sonra yatağa ilerleyip kendim için hazırladığım siyah bikini takımına bakmaya başladı.

"Eylem..." deyip Zeynep'i kucağından bıraktıktan sonra bikinimin üstünü eline aldı. "Efendim?" diye mırıldanırken bir yandan da ellerimi belime koydum. "Bu avuç içi kadar şeyleri mi giyeceksin sen havuz da?" gözlerimi devirmeme engel olamazken derin bir nefes aldım. "Nesi varmış bikinilerimin? Hem avuç içi kadar değiller hamile bikinisi o abartma istersen..." deyip eline uzanıp bikinimi elime aldım. "Eylem... Sevgilim yani mayon yok mu onu giysen ne oluyor? Hem hamilesin sen" deyip şişkin karnımı gösterince bıkkınlıkla yanaklarımı şişirdim. "Ayyy Fethi seninle gerçekten hiç uğraşamayacağım ben giyinmeye gidiyorum banyoya... Sende Zeynep'in üzerini çıkart bezini de değiştir bak orda havuz için özel bezi var onu kullan. Sonra kızımın da bikinilerini ve elbisesini giydir. Bekle beni..." dedikten sonra kocamın sinirden köpüren yüz ifadesini umursamadan elbisemi de alıp banyoya ilerledim. Kısa sürede hazırlanıp saçlarımı da ince şalımla toparladıktan sonra çıktığım da Fethi'nin kucağında kızımızla huysuz bir ifadeyle beni beklediğini gördüm. Zeynep her zaman ki gibi gülücükler saçarken bende yanlarına ilerleyip Fethi'nin yanağından öptüm. "Hadi gidelim... Zeynep in babanın kucağından elimi tut hadi... Baba da çantamızı taşısın..." Fethi aldığı talimatla anında Zeynep'i yere bırakırken plaj çantasını eline alınca bende kızımın elinden tutup odadan çıkmamızı sağladım.

Otelin restoranına indiğimiz de Ateş ve Nazlı'nın çoktan geldiğini görünce yanlarına ilerledik. "Rüzgar yakışıklım... Sevdin mi sen oteli..." neşeli sesimle birlikte mama sandalyesinde oturan Rüzgar'ın sarı saçlarından öpüp boş sandalyeye oturdum. Fethi de önce kızımızı masadaki diğer boş mama sandalyesine oturttuktan sonra kendisi de yanıma oturdu. "Oğlum çocuklu tatil yapmak ne kadar zor bir şeymiş yaa... Biz bunları niye bu kadar erken yaptık ki aklıma ne diyeyim ben? Ne eşyası bitiyo ne çocuğu taşıması bitiyo..." Ateş'in isyanı Nazlı ile beni güldürürken Fethi de bıkkın bir ifadeyle başını iki yana salladı. "Sen de yine tek çocuk var senden beter halde olanlar da var." deyip eliyle kendini gösterince gözlerimi kısarak başımı yana eğdim. "Beyler siz çok şikayetçisiniz yorgunluğunuza veriyorum bunları ama tatilinizi size zehir etmemizi filan istiyorsunuz gibi bir his var içimde..." tehditkar sesim Fethi'nin oturduğu yerde anında toparlanmasını sağlarken hemen önündeki yemek menüsünü açtı. "Yavrum sen hafif bir şeyler yersin şimdi herhalde... Havuza da gireceksin ağırlık yapmasın... Salataya ne dersin?" sevdiğim adamın sözleriyle gülmemek için dudaklarımı dişlerken "Olabilir..." diye mırıldanıp bende önümdeki menüyü açıp incelemeye başladım. Kısa sürede hepimizin siparişlerinin gelmesiyle yemeklerimizi neşeli bir sohbetle yedik. Nazlı ve ben meyve sularımızı yudumlarken Zeynep ve Rüzgar'ın sıkılmasıyla Fethi ve Ateş çocukları alıp havuza gittiler.

KELEBEĞİN DANSI-EYFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin