Fethi yüzündeki huzurlu gülümsemeyle küçük kızının üzerini örtüp saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra odadan dışarı çıktı. Hemen karşı odanın aralık kapısından Zeynep'i kontrol ettiğinde çoktan uyuduğunu görüp gülümsedi. Merdivenlerden aşağı inip salona girdiğinde Eylem'in kitap okuduğunu görünce kendini kadının yanına bırakıp boynuna sıcak bir öpücük bıraktı. Eylem ufak bir gülümsemeyle kitabını kenara bırakıp adama göz kırpınca Fethi de gülümsedi. "Kaçta gelecek sabah bizim ki?" Eylem adamın sorusuyla kıkırdamaktan kendini alamazken başını hafifçe yana eğdi. "Sabah kahvaltısına gelecek dedim yaa Fethi... Sen konuştun öğretmenleriyle gören de dünyanın bir ucuna gitti sanacak alt tarafı kampa gitti çocuk o da iki günlüğüne." deyince Fethi de omuz silkerek arkasına yaslandı. "Yaaa karda kışta götürdüler çocukları hayır bizimki üstüne başına da dikkat etmiyor hasta olursa ne olacak doğumgünü çocuğun iki gün sonra hasta hasta mı kutlayacak?" Eylem adamın kıvırcık saçlarını karıştırıp dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Merak etme sen... Ateş Mert'e senin özel harekatçı genlerin yüklenmiş durumda maşallah bağışıklığı sapasağlam" deyince Fethi de gülümsemekten kendini alamadı. Eylem elini adamın sırtına koyup okşarken çenesini de omzuna yaslandı. "Haber var mı bizimkilerden konuştun mu Erdem abiyle?" Fethi kadının sorusuyla derin bir iç çekmekten kendini alamadı. Timin dört gün önce operasyona gittidiğini Erdem'den öğrenmişti. Her uzun operasyonda olduğu gibi de her gün komutanını arayıp arkadaşlarının iyi olup olmadığını soruyordu. Tekrar bir nefes alıp Eylem'i kendine çekip göğsüne yatırdı.
"Erdem komutan daha sürer operasyon dedi. Biraz uğraşacaklaro mevzular varmış." Eylem de sevdiği adam gibi içini çekerken bir yandan da adamın göğsüne daha çok sindi. "Bence yeğenlerinin doğumgününe yetişirler. Keşanlı kıyameti kopartıyordur zaten hadi çabuk daha oğlanın doğum gününe gidicez diye." Fethi gülmekten kendini alamazken Eylem de adamın göğsünden kalkıp dudaklarına hızlı bir öpücük bırakarak ayağa kalkıp adamı elinden tutup ayağa kaldırdı. "Geç oldu artık kollarının arasında uyumak istiyorum sevgilim." diye mırıldanarak birlikte yatak odasına çıkmalarını sağladı. İkisi de kıyafetlerini değiştirip yatağa girdiğinde Eylem huzurla adamın göğsündeki yerini alıp gözlerini kapatırken Fethi de perdenin altından geceyi aydınlatan aya bakarak arkadaşlarının iyi olmaları için dua etmekten kendini alamadı.
Fethi saçlarında dolaşan parmaklar ve çenesine vuran sıcak nefesle gözlerini araladığında Zeynep'in annesi gibi kara gözleriyle kendisine baktığını görünce gülümsedi. "Yaka iğnesi..." diye mırıldanıp kızına sarıldığında Zeynep de kıkırdayarak babasının yanağına büyük bir öpücük bıraktı. "Uyuyordun ama okula gitmeden öpmek istedim seni" deyince Fethi de kızının saçlarından öpüp yatakta doğrulmalarını sağladı. "Uyumuş kalmışım neden uyandırmadınız kahvaltı için?" Zeynep babasının sorusuyla omuz silkip yataktan kalktıktan sonra boy anasının karşısına geçip tokasını düzeltmeye başladı. "Annem akşam uyuyamadığını söyledi kıyamadı sana." Fethi'nin dudakları istemsizce kıvrılırken yatak odasının kapısında Eylem Yaz ile belirdi. "Zeynep hadi kızım geç kalıyoruz." deyip bakışlarını Fethi'ye çevirdiğinde gözlerini devirmekten kendimi alamadı. "Uyandırma dedim bir de o kadar" Fethi gülerek yataktan çıkıp karısının yanına ilerleyerek Yaz'ın yanağından öptü. Eylem de adamın dudaklarına bir öpücük bırakıp başını hafifçe eğdi. "Kahvaltı masası hazır halde seni bekliyor. Ben Zeynep'i okula bırakacağım Yaz kızımla... Ateş Mert de yarım saate okulda olacakmış. Onlar bugün izinli onu da alıp eve geleceğim. Anlaştık mı?" deyince Fethi de kapıya hafifçe yaslandı. "Ben hallederdim yaa sen niye çıkıyorsun bu soğukta" diye mırıldansa da Eylem çoktan çantasını ve arabanın anahtarlarını eline almıştı. "Gerek yok sabaha kadar uyumadın zaten kısa mesafede olsa araba sürmenin istemem. Hem dinlen sen hadi görüşürüz." deyip Zeynep ve Yaz ile birlikte merdivenlerden inip evden çıkarken Fethi de derin bir nefes alıp kahvaltı yapmak için mutfağa indi.
