1 ^_^ Şirket

4.1K 271 375
                                    

Başlama tarihini buraya bırakabilirsin tatlı okur 💕

* * *

Bir annenin en mutlu anı ne zamandı? Ya da kendini en çok nerede huzurlu hissederdi? Tabii ki evladının yanında. Bir anne en güzel anları evladıyla yaşar ve en çok evladıyla huzuru, mutluluğu tadar. İpek de şu anda bunların hepsini yaşıyordu. Kızıyla mutfağa doğum günü pastası yapmak için girmişlerdi ama un savaşı yapmaktan pasta yapmaya başlamamışlardı bile. Her yer batmış, unun neredeyse tamamı tükenmiş ancak kızının gülümsemesi her şeye değmişti.

Bundan yaklaşık 5.5 yıl önce hamile olduğunu öğrendiği ilk an bir çıkmaza girmişti. Anne olmak İpek'in en büyük hayaliydi ancak öyle bir zamanda almıştı ki bu haberi sadece bir an bu güzel duygudan vazgeçmeyi düşündü. Ama yapamazdı. Nasıl yapsın? Hayalini geç cehennemde bunun hesabını nasıl verirdi? Bir ömür boyu bu vicdan azabıyla nasıl yaşardı? Ama iyi ki kıymamıştı ona. İyi ki doğurmuş ve ömrünü kızına adamıştı. Her çıkmaza girdiğinde kızından güç almış ve tüm zorlukları yenmişti. Melisa İpek'in hayatındaki en değerli varlığıydı.

* * *

"Ancak Metin Bey beni de anlayın lütfen kızımı hastaneye götürmüştüm." "Sizi anlıyorum ancak bu şekilde devam etmenize izin veremem. Sizde beni anlayın lütfen. Sizin sadece bir kaç saat gecikmeniz yüzünden kaç müşteri rahatsız oldu haberiniz varmı? Her seferinde başka bir nedenden dolayı işe geç kalıyorsunuz. Kusura bakmayın ama sizi işten çıkarmak zorundayım."

Bu işten de kovulmuştu. Tamam kızının hafiften bir ateşi çıktı diye hemen hastaneye götürmesi saçmaydı ama zaten götürmeseydi de kızını kreşe öylece bırakıp işe gelemezdi. Müdürün 'kaç müşteri rahatsız oldu' demesi sadece müşterilere siparişlerin biraz geç getirilmesiydi o kadar. Ne kadar da abartmıştı!

Melisa'nın kreşden çıkmasına daha çok vardı. Bu süre içerisinde iş aramaya başlayabilir di. Kazandığı parayla geçinmek zaten zordu. Evin ihtiyaçları, Melisa'nın istekleri, kreş parası derken kenara atacak üç kuruş parası kalmıyordu. Şimdi öyle bir işi nereden bulacaktı?

Oflayarak bir kafe aramaya başladı. Gazetedeki ilanlara bakabilirdi. Kovulduğu işini de gazeteden bulmuştu zaten. Fazla gezmesine gerek kalmadan karşısına bir büfe çıktı. Bir gazete alıp yanındaki kaldırım taşına oturdu. İş ilanları sayfasını açarak çantasında ki kalemle işaretlemeye başladı. Garsonluk, terzilik, mağaza elemanlığı ve daha birçok şey. Ancak sorun şu ki neredeyse hepsi evine çok uzak. Yakın olanlarda istediği maaşı karşılamıyordu. Ne yapacağını bilmez bir halde ayağa kalktı. Melisa'nın çıkmasına az kalmıştı. Gidip kızını alabilirdi.

* * *

"Anne, hamburger yemeye gidebilir miyiz?" Hamburger Melisa'nın en sevdiği yiyecekti ve her fırsatta bu isteğini dile getiriyordu. Ancak işinden olan İpek'in hamburgere verecek parası olmadığından dolayı yere çökerek kızının boyuna geldi ve "Bu seferlik evimizde yemek yiyelim bak sana söz en kısa zamanda hamburger yemeye gideriz." Dudağını tatlı bir şekilde sarsılan melisa durumu kabullenip yürümeye başladı.

Biraz ilerleyen Melisa aklına bir şey gelmiş gibi durdu. Onunla beraber duran İpek 'ne oldu?' dercesine kafasını salladı. Melisa annesinin elini tuttu ve hüzünlü bir şekilde "Anne babamda benim gibi hamburgeri çok mu severdi? Arkadaşlarım konuşuyordu. Arkadaşlarımın babaları onların sevdiği şeyleri çok severmiş ama ben babam sever miydi bilmiyorum bile." Yüzü düşen İpek bu soruya cevap vermedi, veremedi. Sadece buruk bir şekilde gülümsedi. Acı dolu bir gülümsemeydi bu.

* * *

'Biz sizi bilgilendiririz.' Evet saatlerdir iş bulmak için girdiği yerlerden aldığı cevap hep aynıydı. Ama biliyordu ki hiçbirine alınmayacaktı. Kafası o kadar karışıktı ki istenilen şeyleri tam anlamıyla yerine getirmemişti. Saatlerdir tek düşündüğü şey kızının dünkü sorusuydu. Cevap verememişti. Nasıl versin? Kızına o adam hakkında söylediği tek şey ölmüş olmasıydı. Bu bilgiyi de tam olarak vermemişti zaten. Şimdi kızının babasıyla ilgili bir şeyler sormasını anlıyordu. Melisa belli etmiyordu ama baba hasreti çektiğini ipek biliyordu ve anlıyordu. Çünkü kendisi de babasız büyümüştü. O duygunun ne demek olduğunu çok iyi biliyordu.

Geriye Dönmek Mi? ASLA! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin