26 ×_× Yeni Bir Gerçek

677 75 84
                                    

"İpek!" İpek arkasını dönüp kendisine seslenen kişiye baktı. Kendisine bakan adamı tanımıyordu ama adam onun ismini nereden biliyordu?

"Evet?" Adam gülümseyerek biraz önce Semra'nın kalktığı sandalyeye oturdu.

"Nasılsın?" İpek'in kaşları çatılırken derin bir nefes aldı.

"Sizi tanıyor muyum?" Adam ekmekten bir parça koparıp ağzına atarken gülümsüyordu.

"Aslında büyük ihtimal tanıyorsundur. Yani en azından ismimi duymuşsundur."

"Adınız ne?" İpek gerilirken merak tüm zihnini ele geçirmişti. Adam alaydan çok uzak, samimi bir şekilde gülümsedi.

"Annene çok benziyorsun!" Adam derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.

"Hem fiziksel olarak hem de... davranışların, tavırların, hareketlerin... hatta aynı konu üzerindeki düşünceleriniz bile o kadar çok benziyor ki!.."

"Ne? Annemi tanıyor musunuz?.. Kimsiniz siz?" Adam tekrar gülümseyip elini cebine attı.

"Kim olduğumu söylersem bana inanır mısın?" daha sonra cebinden çıkardığı bir fotoğrafı İpek'e verdi. İpek aldığı fotoğrafa, annesinin fotoğrafına bakıp anlamayan gözlerle ve daha derinden çatılan kaşlarla tekrar adama baktı.

"Annemin fotoğrafının sen de ne işi var? Kimsin sen? Annem... senin bir şeyin mi oluyordu?"

"Rüzgar'dan uzak dur!" İpek elleri titrerken fotoğrafı elini masaya vurarak sertçe koydu.

"Annem senin neyin oluyordu?" Bu sefer adama bağırarak sormuştu. Adam ise İpek'in masaya vurduğu fotoğrafı yavaşça alıp gülümseyerek ona baktı.

"Sevdiğim!" İpek'in elleri iyice titremeye başlamıştı.

"Ne saçmalıyorsunuz siz ya! Kalkarmısınız oradan bir arkadaşım gelecek!"

"Semra'yı diyorsan eğer o gelmeyecek."

"İyi günler!" İpek masadan hızla kalkıp giderken adam, arkasından hafif bağırarak konuştu.

"Aslında daha sonra çıkacaktım karşına ama dayanamadım! Lütfen dinle beni!" İpek'in kolundan tutup kendine çevirdi ve sıkıca sarıldı. İpek gelen bu ani hareketten dolayı bir an afallasa da sonra hızla uzaklaştı.

"Ya kimsin sen! Ne diye sarılıyorsun bana? Ne için dayanamadın?" Adam İpek'e cevap vermeyip sadece bakınca İpek adamın omuzlarına vurup biraz arkaya sendeletti.

"Söylesene be! Kimsin sen!?"

"Ya böyle çok klişe oldu sanki!" Adam gülümsüyordu ancak İpek aklına gelen şey yüzünden deli gibi titriyordu.

"Kimsin sen?" Bu sefer bağırarak değil fısıltı halinde konuşmuştu.

"Yaptığım her şey için özür dilerim!" Adam derin bir nefes alıp devam etti.

"Amine senin varlığından bana bahsetmedi İpek! Eğer bilseydim asla bırakmazdım!"

"Sen ne saçmalıyorsun! Sen kimsin ki annem benim varlığımdan sana bahsedecek!" Öğlen yemeği arası çoktan bitmişti ancak şu anda ikisinin de umrumda değildi.

"Amine benim gözümün önünde öldü. Anneni kimin öldürdüğünü bilmek ister misin! Üstelik senin çok yakından tanıdığın, hatta güvendiğin kişi öldürdü anneni!" Adam konudan konuya geçip İpek'in sorularını yanıtsız bırakıyordu.

"Öldürülmek mi?"

"Sen Amine'nin öldürüldüğünü bilmiyor muydun? Kimin öldürdüğünü bilmemen normal ama..." İpek'in bir an başının dönmesiyle geriye sendelendi.

Geriye Dönmek Mi? ASLA! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin